2017 milli edebiyatın yükseliş yılı olacak

"Edebiyatımız Batı taklidi değil, Dede Korkut misali avangard / öncü bir düzeye gelmelidir..."

2017 milli edebiyatın yükseliş yılı olacak

‘Dağ’da çatışan Mehmetçik’ten kent denen TOKİ beton yığınına tıkılmış işçi Mehmet’e kadar herkesin kalbindeki tınıyı yakalayabilecek yeni bir ‘milli edebiyat’ atılımından söz etmek yerinde olacaktır.

Ortaya çıktığı toplumun kültür ürünüdür her edebiyat. Biz Rus toplumunu Tolstoy’dan,

Dostoyevski’den öğreniyoruz, Fransız insanını Balzac’tan...

Türk edebiyatı, Hasan Bülent Kahraman’ların yönlendirdiği kötü yoldan kendi yatağına geri dönmeli. Tarihin derinliklerinden Anadolu deryasına akan kendi berrak ırmağında temizlenmeli. Bu ırmağın yatağını değiştirmek Kahraman’ların boyunu aşar; bu ırmak ölü bedeni yüzeye çıkardığı gibi bu yabancı unsurları da kıyıya atar. Çoğu yayınevi, dergi yöneticisi, yazar şair, olup bitenlerin farkında değil. Önümüzdeki yıllarda bu arınmayı, temizlenmeyi, aslına dönüşü göreceğiz.

ELEŞTİRİ VE ELEŞTİREL BAKIŞ

Görkemli geçmişine karşın, edebiyatımızın son on yirmi yılda uğradığı çetecilik ve düşmanlık, edebiyatı ya- bancı güçlerin parasıyla yönlendirme çabalarının kaynağı ve yerel gücü, estetik çürümenin kaynakları önümüzdeki dönemde incelenmelidir. Bunu yapacak olanlar da dağ gibi yüreğe sahip eleştirmenlerimiz olacaktır; bu nedenle önümüzdeki yıllarda yayınevlerimiz eleştirmenlerin yapıtlarını öne çıkarmalıdır.

Türk edebiyatı eleştiri olmadan özgürlüğünü kazanamaz. 2017 yılı Sadık Albayrak, Ekrem Kahraman, Feridun Andaç, Hüseyin Atabaş, Veysel Çolak , Hüseyin Haydar, Mecit Ünal, Taylan Kara, Seyyit Nezir, Baki Ayhan T., Ramis Dara, Hidayet Karakuş, Tahir Abacı, Kaan Arslanoğlu gibi sistem edebiyatından memnun olmadığını düşündüğüm, şu an adlarını sayamadığım nice eleştirmenin sorumluluk alması gereken bir yıl olacaktır.

2017 yılı, yazar ve şairlerin meşruiyetini birtakım mihraklarda değil, yazarlık yeteneğini kendi toplumunda test etmek zorunda kalacağı dönemlerin hazırlık yıl olmalıdır.

DOĞU’YA DÖNMEK

Edebiyat yapıtları, insanları yalnızca ulusal ölçekte değil, insanlığı kültürler üzerinden birbirine yaklaştıran, onların duygularını, davranış ve düşüncelerini birbirlerinin zihnine aktaran, böylece insanın insanlaşma mücadelesinde önemli bir işlev yüklenen evrensel, ölümsüz bir insan etkinliğidir.

Doğu’muzda bulunan bin bir çeşit kültüre sahip ülkelerin edebiyatlarına çok uzağız. Unutmayalım ki Batı,edebiyat denen mucizeyi Binbir Gece Masalları’ndan öğrendi. Önümüzdeki dönemde dünyanın şekillenmesi, uygarlığa giden yolda muazzam gelişmeler ve çatışmalar Asya’da olacaktır.

AYDINLANMA YENİDEN DÖNEN MİLLİ BİR EDEBİYAT

O halde yayınevlerimizin, aydınlarımızın gözü kulağı buradaki kültür ve edebiyatlarda olmalıdır. Özellikle Azerbaycan, İran, Kazakistan, Türkmenistan, Kore, Japonya, Çin, Hint, Rus, Arap edebiyatlarından yayınları çoğaltmak, şair ve yazarlar arasında yüz yüze görüşmeleri alışverişleri yoğunlaştırmak, onlarla yazar örgütleri olarak, yayınevleri olarak özel ilişkilere girmek gerekecektir.
Cumhuriyet döneminin o güzelim Anadolu

romantizmi, nicedir yerini Anadolu’nun “kötülüğü”nü anlatanlara bıraktı. Anadolu bugün çok başka gelişmeler yaşamaktadır; büyük mo- dern kentler, kültürel altüst oluş Moğol istilasını aratmamaktadır. Edebiyatımız Batı taklidi değil, Dede Korkut misali avangard / öncü bir düzeye gelmelidir. Ülkemiz her alanda büyük bir toplumsal dönüşüm geçirmektedir. “Dağ”da çatışan Mehmetçik’ten kent denen TOKİ beton yığınına tıkılmış işçi Mehmet’e kadar herkesin kalbindeki tınıyı yakalayabilecek yeni bir “milli edebiyat” atılımından söz etmek yerinde olacaktır.

Bu nedenle, 2017 yılı Türkiye’de, sanat ve kültür insanlarının kendi sorumluluklarını bildiği, ülkesine, ulusuna, emekçi halkına ve doğal olarak insanlığın pek zorlu ama muazzam ilerlemesine zarar verecek anlayış ve davranışlardan uzak durduğu bir yıl olacaktır. 

Kaynak: Aydınlık Gazetesi

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler