9 Eylül Tarih Yazmaktır!

9 Eylül’ü anlamak ve o ruha sahip olmak demek bugün Türkiye’nin çıkarlarını her alanda savunmak demektir.

9 Eylül Tarih Yazmaktır!
Mustafa Gökmen
Mustafa Gökmen
YAZAR

9 Eylül tarihe yaklaştığımızda milletimizin zihninde İzmir’in ve vatanımızın işgalden kurtuluşu canlanır. TBMM Ordularının 30 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz Zaferinden sonra bozguna uğrayan Yunan birlikleri Dumlupınar’dan İzmir’e kadar süren bir kovalamaca sonucunda 9 Eylül günü İzmir’in Yunanistan’dan alınmasıyla Anadolu’daki düşman işgali sona erdi .

98 yıl önce İzmir’in kurtuluşu Türkiye’nin kurtuluşu olmuştu. İzmir’in işgalinin bitmesiyle Lozan Barış Antlaşması imzaladık ve vatanımızın bölünmez bütünlüğü ilan ettik. Bugün Türkiye’nin ihtiyaçlarını tespit ettiğimizde ise, Doğu Akdeniz’deki mücadelemizde zafer, Türkiye’nin geleceği için kritik önemdedir. Bu yüzden 9 Eylül’ün ruhu iç cephede en belirleyici unsurdur. Ayrıca Yunanistan açısından 9 Eylül önemli bir tarihi ders olarak karşılarında durmaktadır.

9 Eylül: Fedakarlık, Kahramanlık, Mücadele

26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taaruz Meydan Muhaberesi, içinde türlü kahramanlıkları, azmi, fedakarlıkları barındırarak 30 Ağustos tarihinde zafer ile sonuçlanmıştır. 30 Ağustos’tan 9 Eylül’e kadarda Yunan birliklerinin geri çekilişi ile devam etmiş ve 9 Eylül’de İzmir’den çıkmasıyla sonuçlanmıştır. İzmir’in Yunanistan’dan kurtulmasında Fahrettin Altay’ların, Yüzbaşı Şerafettinlerin, Yıldırım Kemal’lerin ve Mustafa Kemallerin fedakarlıkları ve emekleri oldukça fazladır. Mustafa Kemal Paşa, Afyon sırtlarında at üstünde günlerce uykusuz kalarak ayak basılmadık yer bırakmadı. Bu geçen süre boyunca çeşitli planlar yapıldı ve Türk Milletinin kaderini değiştirecek o emir verildi.  ‘’Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri’’. Bu tarihi emri geldikten sonra büyük takip başladı. Güneyde düşmanın Dumlupınar’dan İzmir’e çekilen 3 tümeni vardır. Kuzey’de Kocaeli grubumuzun karşısında 4 tane tümeni bulunmaktadır. Yunan birlikleri İzmir’in kuzeyinde bu birliklerini toplayıp yeniden mevzi kazabilirdi. Buna izin vermemek için Fahrettin Altay komutasındaki 1.ve 2. Süvari Kolordumuz düşmanı İzmir’e kadar takip edecektir. Yunan birlikleri Alaşehir’de, Salihli’de durup direnmek istese de başarılı olmamışlardır. Bunun sonucunda İzmir’e ilk giren birliğimiz süvari birliği olup düşmanın tekrardan toparlanmasına izin vermemiştir.

Diğer yandan Yüzbaşı Şerafettin komutasındaki birlik Bornova’dan İzmir’e girmiştir. Bornova’dan Halkapınar’a doğru giden güzergahta Yunanlıların kurduğu bir pusuda 3 askerimiz şehit olmuştur. Bu gelişmeye rağmen kararlı bir şekilde yürüyüşüne devam eden müfreze Konak Meydan’ına geldiğinde 40 askerini şehit vermişti. Bu mücadele sürecinde Yüzbaşı Şerafettin yaralanmıştı. Konak Meydan’ında bir Türk bayrağını alarak Hükümet Konağına girmiş, Yaralarından kan bulaşan Türk bayrağını Yunan bayrağı yerine takarak Türk bayrağını İzmir semalarında dalgalandırmıştır. Sonrasında yapılan bir röportajda, ‘’Yaraları kim düşünür, ölsek ne gam. İzmir’i kurtarmıştık ya! Bu şerefin öncüleri biz olmuştuk ya’’ diye anlatır.

9 Eylül’ün Bugünü

9 Eylül 1922’de sadece İzmir’i değil tüm vatanı işgalden kurtaran ruha en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerdeyiz. 98 Yıl önce emperyalistlerin vatanımızı işgal girişimine karşı tek yumruk haline geldiysek yeniden aynı kararlılıkta olmamız gereken bir dönemdeyiz.

Birinci Dünya Savaş’ından mağlup ayrılan Osmanlı Devleti’nin toprakları savaşın öncesinde yapılan gizli anlaşmalarla paylaşılmıştı. Bunun sonrasında güneydoğumuzda Fransızlar ve İngilizler, güneyimizde İtalyanlar, goğumuzda Ermeniler, batımızda Yunanlılar vardı. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kenetlenen milletimizin büyük azim ve fekadarlıkla düşmanı yurttan çıkarmış ve vatanımızı kurtarmıştı. Bu zafer sadece Türk milleti için değil, dünyanın tüm mazlum ulusları içinde önemli bir zafer haline gelmişti.

98 yıl sonra yeniden emperyalizm ile savaşıyoruz. Kuzeyimizde Karadeniz’de, güneydoğumuzda Suriye’nin kuzeyinde, batımızda Ege Denizi’nde, güneyimizde Doğu Akdeniz’de ABD emperyalizmi ve onun işbirlikçileriyle savaşıyoruz. Bu savaştan milli kurtuluş savaşındaki ruhumuzla başarılı çıkabiliriz.

Öte yandan 98 yıl önce İzmir’den çıkardığımız Yunanistan’ın bugünde geçmişteki hataları yaptığını görüyoruz. 9 Eylül 1922’de İzmir’den çıkardığımız Yunanistan, dönemin başbakanlarını genelkurmay başkanlarını, dışişleri bakanlarını vatana ihanet suçundan idam etmişlerdi. Suçları da Yunanistan’ı tarafı olmadığı bir savaşa sürmeleri ve emperyalizmin oyuncağı haline getirmeleriydi.

98 yıl sonra yeniden Doğu Akdeniz’de benzer hataları yaptıklarını görüyoruz. AB ve ABD emperyalizminin dolduruşlarına gelerek Mavi Vatanımızdan bizi çıkarma çalışmaları yürütüyorlar. 98 yıl önce olduğu gibi bugün de aynı kararlılıktayız. Vatanımızın bir karış toprağı, bir damla suyunu savunmak için bütün fedakarlığımızla, cesaretimizle görevlere hazırız. Komşumuz Yunanistan’ı uyarıyoruz. Yeniden başbakanları, bakanlarını idam etmek istemiyorsa Doğu Akdeniz’de emperyalist oyunların figüranlığını yapmayınız.

9 Eylül’ü anlamak ve o ruha sahip olmak demek bugün Türkiye’nin çıkarlarını her alanda savunmak demektir. Doğu Akdeniz’de, Suriye’nin kuzeyinde, 15 Temmuz’da, Karadeniz’de. İşte bu yüzden 9 Eylül tarihi anmak değil, tarih yazmaktır. Türkiye’nin emperyalizmi ile savaşında sorumluluk üstlenerek Türkiye’nin geleceğini savunmak için 9 Eylül’ü 1922’de bırakmamayı gerektirir. 9 Eylül ruhunuza 2020’de ihtiyacımız olduğu için 9 Eylül’ü tarihi bir anma olarak değil. Tarihi yazma günü olarak değerlendiriyoruz. 9 Eylül 2020 günü saat 13.00’da İzmir Yunanistan Başkonsolosluğu önünde buluşuyoruz. Doğu Akdeniz’de Mavi Vatanımıza göz dikmiş emperyalistlerin dolduruşlarına gelmemeleri için uyarıyoruz. 

Mavi Vatan Geleceğimizdir, 9 Eylül’ü Unutmayın!

TGB İzmir İl Başkanı

Mustafa Gökemen

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler