YAZAR
Amerika’nın arka sokaklarında doğan rap müziğin Türkiye’ye giriş yapması yaklaşık olarak 30 yılı buluyor. Ancak özellikle 2000’li yılların başından itibaren Sagopa Kajmer, Ceza, Fuat Ergin, Dr. Fuchs, Norm Ender gibi rapçilerin ortaya çıkmasıyla birlikte Türkiye’de istikrarlı bir dinleyici kitlesine kavuşmaya başlamıştır. Türkiye’de ortaya çıkışı itibariyle siyasi ve toplumsal konulara değinen, sınıfsal çelişkilere vurgu yapan Türkçe rap son yıllarda Ezhel, Khontkar, Ben Fero, Gazapizm, Burry Soprano gibi isimlerin ortaya çıkmasıyla birlikte hem içerik olarak hem de tarz olarak eski dönem Türkçe rapten farklılaştı.
YENİ DÖNEMİN TEMASI: SEKS UYUŞTURUCU VE ALKOL
Ezhel, Khontkar ve Burry Soprana hakkında “uyuşturucuya özendirme” suçundan soruşturma açılması bu rapçileri ve yaptıkları müziği tüm Türkiye’nin gündemine sokmuştu. Birçok rapçi ve rap dinleyeni bu soruşturmalara karşı sosyal medyada “#FreeEzhel, #FreeKhontkar” gibi etiketler açarak tepki göstermişti. Son olarak Norm Ender’in yeni dönem rapçilerine karşı “Mekanın Sahibi” isimli bir parçayla cevap vermesi üzerine bu yeni tarz rap yeniden gündeme geldi.
Son 3-4 yıldır popülerleşmeye başlayan ve “Autotune rap” olarak tarif edilen bu yeni tarzın bizi ilgilendiren kısmı işlediği konular. Bu konuları uyuşturucu-serkeşlik özendiriciliği, seks-alkol fetişizmi ve polis-devlet düşmanlığı olarak özetleyebiliriz. Ezhel’in en çok dinlenen şarkılarından biri olan “Geceler”in nakaratı bizi “Esrarın da etkisiyle ışık daha parlak…” sözleriyle karşılıyor. Yine bir diğer çok dinlenen şarkısı olan “Küvet”in nakaratları ise şaşırtmayan bir hoş geldin diyor: “Esrar, içki alkol, viski…”. “Şehrimin Tadı” şarkısında ise olay daha ileriye götürülüyor: “…Süper marketten çalsak bir şey, sosis ve salam. Yerim kafam düşer ot ister canım, polisten kaçın…” Bunun gibi birçok örneği hem Ezhel’in şarkılarında hem de bu geleneği sürdüren birçok rapçide görebiliyoruz ancak bu siteyi daha fazla kirletmemek için dahasına yer vermiyoruz.
AMERİKAN TİPİ RAPİN İSTİLASI VE TÜRKÇE RAPİN DİRENİŞİ
Bu yeni tip rap esasında Amerika’da hakim olan bir rap tarzı. 50 Cent, Snoop Dogg, Lil Wayne, Lil Pump gibi Amerikalı rapçilerin kliplerinde ve şarkı sözlerinde yoğun bir şekilde uyuşturucuya ve alkole özendirmeye, şatafat ve zenginliğin yüceltilmesine rastlanır. Rap Amerika’da doğmasına rağmen Türkiye’de hiçbir zaman Amerika’da yapıldığı biçimiyle yerleşmedi. Türkçe rap 1990’ların ortasından bu yana çoğunlukla politik ve toplumsal konulara değinmiştir. Ceza ve Norm Ender gibi rapçiler birçok şarkısında toplum içerisindeki sınıfsal çelişkileri, kapitalizmin yarattığı çıkarcı insan tipini işlemişlerdir. Hatta toplumsal duyarlılığın yanı sıra emperyalizm karşıtlığı da Türkçe rapte yoğun olarak işlenen bir tema olmuştur. Bu yönden Türkçe rap Amerika’da geliştiği biçimiyle Türkiye’de gelişmemiş, Türkiye’ye özgü bir biçimde gelişerek politikleşmiştir. Örneğin Sagopa Kajmer “Ateşten Gömlek” gömlek şarkısında İsrail’in Filistin üzerindeki işgalini, “Vasiyet” şarkısında ve klibinde de ABD’nin Irak üzerindeki işgalini işlemiş ve bu şarkılar o dönemin gençliği üzerinde çok etkili olmuştur. Yeni dönem rapçilerinin bir önceki başlıkta örneklediğimiz vurgularıyla Ceza’nın “Önce Kendine Bak” şarkısında yaptığı şu vurgular arasında ciddi bir tavır ve yaklaşım farkı vardır: “Bizi bölmek isteyen var, bizi bölebilecek olan yok. Bizi gömmek isteyen varsa bu imkânsız. Biz birlikle, özgürlüğün tadını almış bir toplumun torunuyuz….” Yine son dönemde öne çıkan rapçilerden Hayki de “B1R” isimli şarkısında Türkiye’nin ve Anadolu’nun güzelliklerini öne çıkarmıştır. Bu örnekler Türkçe rapin Türkiye’de Amerika’da geliştiği yönden farklı ve hatta zıt bir yönde geliştiğini örneklemektedir. Ancak son dönemlerde yükselen uyuşturan rap furyasıyla birlikte Amerikan tipi rap Türkçe rape ve Türk gençliğine yönelik bir istila başlatmıştır.
Türk gençliğinin büyük bir çoğunluğunun bu tip şarkıları dinlediği ve bu rapçilere özendiği bir gerçektir. Bu yeni tip raple birlikte yeni bir popüler kültür yaratılmıştır. Bu rapçilerin çoğu popüler kültüre karşı olduklarını söyleselerde esasında kendileri de o popüler kültürün bir parçası olmuşlardır. Popüler kültür emperyalizm kaynaklı bir dayatmadır ve özellikle 1980 sonrası dönemde toplumu ve gençliği uyuşturmak amacıyla kullanılmıştır. Uyuşturucuya özendirme, serkeşliğin-serseriliğin övülmesi, şatafatın yüceltilip tevazunun küçük görülmesi popüler kültürün yarattığı anlayışlardır. Yeni dönem rapi ise yine bu temalar üzerinden yükselerek gençlik içerisinde yayılmış ve popüler kültüre hizmet eder hale gelmiştir.
UYUŞTURUCUYA ÖZENDİRMEK SANAT MI?
Ezhel ve Khontkar gibi rapçilere “uyuşturucuya özendirme” suçundan soruşturma açılması esasında bu istilaya karşı önemli bir darbe olmuştu. Ancak özellikle rap camiasında buna yönelik “müzik yapmak sınırlandırılmamalı, sanat özgür bırakılmalı” temalı karşı çıkışlar oldu. Henüz ortaokul ve lise çağındaki gençlerin yoğun olarak dinlediği şarkılarda bu kadar çok uyuşturucu ve suç özendirmesi yapılırken bunun sınırlandırılmasının sanatın sınırlandırılmasıyla eş tutulması açık bir manipülasyondan başka bir şey değildir. Ergenlik dönemi bir insanın karakterinin şekillenmeye başlandığı bir dönemdir. Bu dönemde yoğun bir şekilde uyuşturucu, alkol, suç yönlendirmesine, şatafat ve zenginlik yüceltilmesine maruz kalması kişinin karakterini de bu yönde etkileyecektir. Üstüne üstlük bu müziği yapan rapçilere yönelik yaptırımlara karşı çıkmak yetmezmiş gibi bunları bir idolmüş gibi sunmak da işin iyice abartılması demektir. Zararlı olan bir şeye yönlendirmenin sanat ya da fikir özgürlüğü kapsamında olduğunu savunmak cinayetin, tecavüzün, hırsızlığın da birer özgürlük olduğunu savunmakla eşdeğerdir ki zaten bu şarkılarda bunların da rahatça övülebildiği görülmektedir.
Halbuki Türkçe rap toplumsal sorunlara, sınıfsal çelişkilere değinmesi ve yaratıcı doğası itibariyle esasında ileridir. Gençliğin önemli bir kısmının gündemine toplumsal sorunlara sokarak 90 neslinin politikleşmesine katkı sağlamıştır. Ancak biraz önce aktardığımız son dönemde çıkan rap şarkılarında bunların tam tersinin olduğunu görebilmektedir. 90 neslinin politikleştiren Türkçe rap, 2000 neslini uyuşturucuya yönlendirmektedir. Bu yönden Türkçe rapin ileri yönünü savunan tüm rapçilerin ve rap dinleyenlerin bu popüler kültür salgınına karşı tepki göstermesi gerekir.
Sezer ÖZSEVEN
TGB Ankara İl Yöneticisi
tgb.gen.tr