
Irak Şam İslam Devleti(IŞİD) katlettiği yüzlerce canın yanı sıra yıktığı camiler, türbeler ile de gündeme geliyor. IŞİD, inanışına göre türbe, heykel, minare gibi yapıları Allah'a ortaklık saydığından Ortadoğu'nun kültürel birikiminin kanıtı olma özelliği taşıyan yapıları yok etmekte sakınca görmüyor olacak ki, Irak'ın Musul kentinde, Yunus peygambere ait olduğu söylenen türbe IŞİD'li teröristlerce havaya uçuruluyor. Yine Suriye'nin Rakka kentinde bulunan Veysel Karani Türbesi, IŞİD tarafından yerle bir edilerek, yıkım anı kayda alınıyor.Türbeler, Batı Asya coğrafyasında ilk kez yıkılmıyor. Bundan birkaç yüzyıl önce de birçok türbe yerle bir edilmiş, mezar ile türbe yapmak küfür sayılmıştı."Kuran ile Hadis Dışında Her Şey Dinden Çıkmaktır"Yıl 1703. Arap Yarımadası'nda bulunan Necid'de Uyayne kasabasında bir çocuk dünyaya geldi. Nezih Uzel'in aktardığı kadarıyla Beni Teym kabilesinden Süleyman bin Vehhab, yeni doğan bu çocuğa Muhammed adını verdi.Hanbeli mezhebine bağlı ailenin çocuğu, Süleyman bin Vehhab'ın oğlu Muhammed yetişme çağında 13. yüzyıl din bilgini İbni Teymiyye'nin yapıtlarını okudu, etkisi altında kaldı. Sırasıyla Mekke, Medine'de kalan Abdülvehhab, Basra'da geçirdiği dört yılın ardından Hureymile'ye geçti. İslam coğrafyası olarak adlandırılan bölgede Kuran ile Hadis'e göre yaşama şeklinin unutulduğu, eski geleneklerle birlikte putperest inanışın yeniden ortaya çıktığı dönemde tarih sahnesine çıkan Abdülvehhab, Hureymile'de "Kitap-el Tevhit" kitabını yazarak Kuran ile Hadis dışındaki her şeyi reddetti.Şiddetle, ibadet yeriyken sonradan puta dönüşen mezarlar ile türbelerin yıkılmasını savunan Abdülvehhab, müzik ile çalgı dinleyenleri, ibadette kusur edenleri Müslüman saymadığını ilan etti. Abdülvehhab, ibadet etmeyenin dinden çıkmış sayılmadığını söyleyen ehlisünnet anlayışına karşı ameliyle imanını kanıtlayamayanın canı ile malının helal olduğunu savundu. Kabir ziyaretinin küfür olduğunu savunan bu mezhebin temsilcileri yıllar içinde Hazreti Muhammed'in kabri dışında kalan tüm mezarları yerle bir edecekti.Vehhabi'ler İlk Türbeyi YıkıyorDoğduğu toprağa, Uyayne'ye dönen Abdülvehhab, bölgenin emiri Osman bin Muammer'in himayesinde kadılık yapmaya başladı. Fetvalar vererek insanları mezhebine çağıran Süleyman bin Vehhab'ın oğlu, Emir Osman bin Muammer'den kimilerine göre 632, kimilerine göre 634 yılında yapılan Yemame Savaşı'nda şehit düşen kardeşi Zeyd'in türbesini yıkmak için izin istedi. Emiri ikna eden Abdülvehhab, Halid bin Velid komutasındaki savaşta şehit düşen Zeyd'in Deriyye ile Uyayne arasındaki el-Cabila adlı köydeki türbesi yıktı. Vehhabi'lerin ilk yıktıkları türbe bu olacaktı.Abdülvehhab Suud'larla TanışıyorAbdülvehhab'ın verdiği fetvaları sert bulan halk, Necid'in güçlü kabilelerinden Beni Halid'in emirine şikayette bulundu. Osman bin Muammer, Beni Halid kabilesinin emirinin isteği nedeniyle Abdülvehhab'ın bölgesinden uzaklaştırılmasını istedi. Uyayne'den ayrılan Abdülvehhab, Deriyye'ye yerleşti. Deriyye'de Necid kabilesinin Emiri Muhammed bin Suud ile tanışarak, kısa süre içinde Muhammed bin Suud'un himayesine girdi.Aradan geçen kısa zamanda Muhammed bin Suud, Abdülvehhab'ın kızıyla evlenecek, Abdülvehhab da Emir ile birlikte cihat saydığı savaşlara katılacaktı. Necid, Asir, Yemen yıllar içinde Vehhabi oldu. Abdülvehhab ele geçirilen şehirlere Vehhabi kadılar atanmasını sağlayarak mezhebin hukukunun gelişmesinin önünü açtı.Peygamberin Doğduğu Evi YıktılarMuhammed bin Suud 1766 yılında vefat etti. Babasının ölümüyle birlikte yerine geçen oğlu Abdülaziz bin Suud, Abdülvehhab ile yirmi altı yıl geçirdi. Bu süre içinde devletin manevi liderliğini Muhammed bin Abdülvehhab yürütecekti. Abdülvehhab 1792'de vefat etse dahi manevi etkisi kendisinden sonra etkisini sürdürdü. Öyle ki, Emir Abdülaziz çevresine cihat saydığı savaşlar açacak, görece bağlı olduğu Osmanlı Devleti içerisinde zafer üzerine zafer kazanacaktı.Manevi Etkisi Ölünce de Sürdü1802 yılında Emir Abdülaziz'in oğlu Suud komutasındaki Vehhabi savaşçıları, Kerbela'da 10 Muharrem ayini yapan Şiiler'in üzerine saldırarak, binlerce kişiyi katledecekti. Kerbela'yı yakmakla yetinmeyen Vehhabi'ler, Hazreti Hüseyin'in türbesini yağmalayacaktı.1803'te Taif'e girerek topladıkları kitapları şehir meydanlarında yakan Vehhabi savaşçıları, Hazreti Muhammed'in amcasının oğlu Abbas'ın türbesini yıkacaktı. Aynı yılın nisan ayında Mekke'yi alan Emir Abdülaziz, Hz. Muhammed başta olmak üzere Hz. Ömer, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ali ile Hz. Fatma'nın doğdukları evleri yıktıracaktı.Vehhabi'lerin elinden yalnızca Makam-ı İbrahim, Mescid-i Nebevi, Ravza-i Mutahhara kurtulmuştur.