YAZAR
3 Mayıs’ta Furkan Vakfı kurucu başkanı Alpaslan Kuytul’un yaptığı “İtikafı yapacağız, buyursunlar engel olsunlar” açıklaması sonrası Furkan Vakfı üyesi bir grup, Gaziantep’te bir camide itikaf ibadeti bahanesiyle toplandı.Son dönemde birçok kez bu tür kışkırtmalarına şahit olduğumuz Furkan Vakfı, bozgunculuk faaliyetlerinin başını çekiyor. Daha önce de birçok soruşturma geçiren ve yargılanan Kuytul, son olaya binaen gözaltına alındı. Bu gelişmeye paralel olarak Furkan Vakfı’nın emellerini, bugüne kadarki faaliyetlerini ve Alpaslan Kuytul’un kim olduğunu tekrar inceleyelim istedim.
Furkan Vakfı, 1994 yılında Alpaslan Kuytul tarafından kurulan dini bir vakıftır.AlpaslanKuytul aynı zamanda 'Furkan hareketi' diye tanımladığı oluşumun da liderliğini üstlenmektedir.Furkan, köken olarak iyi ve kötü arasındaki farkı gösteren, ifade eden anlamına geliyor. Lakin işin içine emperyalizm güdümündeki bölücü cemaat girince her kelime gibi bunun da anlamı 180 derece dönüyor.
Türkiye Düşmanı Provokasyonun “Dini” Ayağı
Furkan Vakfı ilk olarak 17-25 Aralık olaylarında ön plana çıktı. Kuytul’un yaptığı ve “o beddua kabul olacak.” Dediği videolu paylaşım çok kez tıklandı ve paylaşıldı.Bu videoda Bir süre sonra Türkiye’yi etkileyen her önemli gelişmede Alpaslan Kuytul’un bu konudaki görüşlerini anlattığı videoları dolaşıma girmeye başladı. Daha sonrasında Kuytul’dan gelen açıklamalarına gelin birlikte bakalım:
“Şu ülkede kim güveniyor mahkemelere. Güvenen, mahkemelere hiç yolu düşmediği için güveniyordur”
“ABD İHA'larla başka yollarla istihbaratı verecektir. Türkiye'yi orada bataklığa sokmak için. Girmesi var çıkması var. Girersin ama çıkamazsın.”
“Dağlar bombalanana kadar asker, polis ölmüyordu. Dağlar bombalanmaya başlanınca onlar da misilleme yapmaya başladı…”
“Müslüman memleketinde namaz kılamazsınız ama 19 Mayıs etkinlikleri yapabilirsiniz, Anıtkabir’e gidebilirsiniz”
15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimine “hayırlı olsun” dilekleri
Bu açıklamalar tekrar bakınca Kuytul’un hedefinde Türkiye olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin 2015 yılında içine girdiği terörle mücadelesini bataklık olarak nitelendirdiğini görüyoruz. PKK’ya sahip çıkıp El Kaide ve IŞİD ile bağlantı kurduğunu görüyoruz. Cephe gerisinde Türk askerinin, polisinin moralini bozan açıklamalarını görüyoruz. Atatürk’e düşmanlık görüyoruz. 19 Mayıslar gibi milletimizi birleştiren milli bayramlarımıza düşmanlık görüyoruz. 15 Temmuz gecesinde kimin yanında konumlandıklarını görüyoruz. FETÖ tutuklularına sahip çıkıp “mazlum” edebiyatı yaptıklarını görüyoruz. Bu sebepten bugün Kuytul, Amerikancı darbe girişiminin yanında konumlanan birinden beklenen görevleri yerine getirmektedir. Son olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın raporuna da bakıncaşu tanımı görüyoruz: Kuytul, demokrasi, anayasa, kanun ve laiklik gibi yönetim şekil ve rejimlerini reddetmekte; ümmetin bu konularda sapıklığa düştüğünü iddia etmektedir.
Kimlerle Yürüyorlar, Kime Güveniyorlar?
Gaziantep’teki olayın ardından Kuytul’un dostları hemen harekete geçti.B Hizb-ut Tahrir terör örgütü sözde medya sorumlusu MahmutKar, Furkan Vakfı’nın kışkırtmasını destekleyerek, “Turistleri havalimanında lokum şekeri ile karşılayıp, 1400 yıllık sünnet olan itikaf ibadeti için Cami'den 10 gün boyunca çıkmayacak Müslümanları biber gazı ile camiden çıkaran bu zihniyet bize şunu gösteriyor: Tuz kokmuştur! Bugün adil şahitlik yapma günüdür!” dedi.
Kuytul’a bir destek de O’nu hiç yalnız bırakmayan FETÖ’den geldi. Sosyal medyadan kışkırtmaya devam eden vakfın paylaşımlarını Gergerlioğlu gibi isimler ve FETÖ PKK’ya yakınlığıyla bilinen hesaplar da destekledi. Daha öncesinde de ABD'ye kaçan FETÖ firarisi Hakan Şükür’ün Kuytul'un sosyal medyadaki provokatif paylaşımlarını desteklediğini biliyoruz.
Furkan Vakfı’nın yalnız bırakmayan diğer dostunun da PKK olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Kuytul’a yönelik tutuklamalara karşı PKK’nın siyasi kolu olan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun sosyal medya hesabı üzerinden "Yine bir polis şiddeti..! Polis devleti uygulamaları yurdun her yerinde, hukuk ve özgürlük istiyoruz" diye yazmıştı. Aynı zaman da PKK’nın sözcülüğünü yapan Birgün, Duvar Gazetesi gibi yayın kuruluşlarının Kuytul’un Türkiye düşmanlığına gözünü kapatmaktadır. Onlara göre bugün Kuytul “sadece muhalif olduğu için” hedef alınmaktadır ve Türkiye düşmanı söylemlerine özgürlük istenmektedir.
Son olarak Türkiye düşmanı Kuytul, 2019’daki tahliyesinin ardından bazı siyasetçi ve yazarlara teşekkür mesajı yayınlamıştır. Kuytul'un“teşekkür” ettiği isimler listesinde CHP, HDP ve Saadet Partisi ile Ahmet Davutoğlu ekibinde yer alan birçok siyasetçiye yer almıştır.
Provokasyonlara Karşı Vatan Mevzisindeyiz!
Furkan Vakfı’nın tüm geçmişine bakınca, 3 Mayıs’ta yaptıkları eylemin Türk polisine karşı bir provokasyon olduğunu görüyoruz. Her fırsatta Türk askerinin karşısında konumlanan, PKK ve FETÖ seviciliği yapan Kuytul’, Türkiye’nin içinden geçtiği bu zor sürece köstek olmuştur. Türkpolisimiz görevini yerine getirmiştir. Polisimiz hem halk sağlığını hem de vatanın sarsılmaz bütünlüğünü gözeterek haklı ve yerinde operasyonlar yapmıştır. Bunların farklı çevrelerce “camii baskını, özgürlük kısıtı” olarak yorumlanması provokasyondan başka bir şey değildir. PKK seviciliğiyle, terör bağlantılarıyla ne ülkenin ne milletin ne de dinin temsilcisi olamayacak bu örgütü korumak ve/veya masum göstermeye çalışmak; vatan karşıtlığının kendisidir!
Verda Kasapoğlu
TGB İstanbul İl Yönetcisi
KAYNAKÇA:
1. https://tgb.gen.tr/turkiye/furkan-vakfi-yoneticilerinin-IsId-ve-el-kaide-ile-baglantisi-ortaya-cikti-26129
2. https://www.aydinlik.com.tr/haber/furkan-vakfi-ndan-gaziantep-te-kiskirtma-243170-1
3. https://www.aydinlik.com.tr/haber/emniyet-fitneye-mudahale-etti-alpaslan-kuytul-gozaltina-alindi-243187
4. https://www.aydinlik.com.tr/bakin-hangi-siyasetciler-tarikatci-kuytul-a-destek-vermis-politika-aralik-2019
5. https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/alparslan-kuytul-lanet-olsun-bu-zulmunuze-akp-adini-zkp-yapsin-901984