Aydınlanma Mücadelesinin Yılmaz Neferi: Bahriye Üçok

Ona göre ilerici ve gerici olmanın ölçütü vatan sevgisiydi. Karanlıklardan çıkışı her zaman Kemalist Devrim kazanımlarını koruyup ilerletmekte gördü.

Aydınlanma Mücadelesinin Yılmaz Neferi: Bahriye Üçok

YAZAR

Bahriye Üçok Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Ortaçağ Türk-İslam Tarihi Bölümü'nden mezun oldu.

Samsun ve Ankara'da on bir yıl boyunca öğretmenlik yaptı.

1953 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi oldu. Bu fakültenin ilk kadın öğretim üyesiydi.

1954 yılında 'İslam devletlerinde kadın hükümdarlarla' teziyle doçent oldu.

Bütün bir yaşamını, halkın aydınlanma mücadelesine adamış değerli bir bilim insanıydı. Onun bilimden yana olan güçlü sesini, 6 Ekim 1990 günü evine gönderilen ve kitabın arasına koyulan bombalı paketle yok etmeye çalıştılar.

Bahriye Üçok: “Din bireylerin özelidir. Özel olanı kamusal yaşamın çıkarları için kullanmak öncelikle ahlaki değildir.” demişti. Bu görüşüyle demokratik devrimlerin programını savunuyordu. Tanrı adına hareket ettiğini söyleyen efendiler, insanın özgürlüğünü dinsel ideoloji aracılığıyla yok edemezdi. Tanrı ve inanç, bireyin kendi dünyasıyla sınırlıydı.

Cemaatlerin ve tarikatların parlatıldığı, toplumun sigortası yerine konduğu, bu gerici yapıların şeyhlerinin baş tacı yapıldığı koşullarda 60 yıl önce yazdığı şu satırların ne kadar da anlamlı olduğunu görüyoruz:

“Tarihin her devrinde ve dünyanın her tarafında hakiki peygamberlerin yanı sıra sahte peygamberlerin de ortaya çıktıkları görülmüştür. Monoteist yüksek bir dinin iyice yerleşmiş bulunduğu bir bölgede faaliyette bulunan böyle sahte peygamberler, cahil halk kütleleri içinde bir zamanlar kendilerine taraftar bulmakta güçlük çekmemişler…” (İslam Tarihinde İlk Sahte Peygamberler)

Ona göre ilerici ve gerici olmanın ölçütü vatan sevgisiydi. Bu nedenle karanlıklardan çıkışı her zaman Kemalist Devrim kazanımlarını korumakta ve ilerletmekte gördü. En çok da laikliği…

Şunları söyledi:

“İktidara gelecek parti; Atatürk’ün 6 ilkesini eksiksiz uygular. O ilkelerin üzerine titreyerek, o ilkelerden en cüzi bir ödün vermeye asla yanaşmaz. Eğitim sistemini ve programları teokratik eğitim yolundan, çağdaş, rasyonel programlar uygulamaya çevirirse, Eğitim Birliği Yasası’na bütün gücü ile sahip çıkarsa, toplum uyanacaktır.”

Bir kadın olarak da kadın haklarının savunucusu oldu. Kadınların adalet mücadelesinin çözümünün bir iktidar sorunu olduğuna inandı, yine çözümü altı okta gördü.

Bizler geleceğin aydınlık Türkiye' sini kurmak için onu anmaya, okumaya ve özlemini gerçekleştirmek için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Unutmuyoruz!
Bahriye Üçok, emperyalizmin vurucu gücü kontrgerillanın ve gericiliğin ilk suikasti değildi. Kubilay, Turan Dursun, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Çetin Emeç gibi sayısız aydınımız katledildi.

Bahriye Üçok ve tüm aydınlanma mücadelesi şehitlerimizi saygıyla anıyor, mücadeleleri mücadelemiz, bilimin ise şaşmaz pusulamız olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz.

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler