Binlerce Yılın Müjdecisi: Türk Tarih Kurumu

Türk Tarih Kurumu bizzat Atatürk’ün direktifleriyle kurulan kurumların şüphesiz en önemlilerindendir.

Binlerce Yılın Müjdecisi: Türk Tarih Kurumu

YAZAR

‘’Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır. ‘’ Mustafa Kemal Atatürk

 

Türk Tarih Kurumu bizzat Atatürk’ün direktifleriyle kurulan kurumların şüphesiz en önemlilerindendir. Özellikle Avrupa devletlerinin ders kitaplarında yer alan Türkler hakkındaki olumsuz söylemlere ve “barbar” diyerek Türkleri istilacı gösterme çalışmalarına karşılık, bunun böyle olmadığının, dünya tarihinde en eski çağlardan beri hakiki yerinin ne olduğunun ve medeniyete ne gibi hizmetlerinin bulunduğunun araştırılması gerektiğini savunuyordu.

İşte bu sebeple 28 Nisan 1930’da Atatürk’ün de bizzat katıldığı Türk Ocakları’nın 6.Kurultayı’nın son oturumunda, Atatürk’ün direktifleriyle, Afet İnan tarafından 40 imzalı bir önerge sunulmuş ve “Türk Tarih ve medeniyetini ilmi surette tetkik etmek için hususi ve daimî bir heyetin teşkiline karar verilmesini ve bu heyetin azasını seçmek salahiyetinin Merkez heyetine bırakılmasını teklif ederiz” denilerek kuruluşun ilk adımları atılmıştı.

Aynı gün Kurultay’da yapılan görüşme sonucunda Türk Ocakları Kanunu’na, 84. madde olarak “Merkez Heyeti, Türk tarih ve medeniyetini ilmî surette tedkik ve tetebbu eylemek vazifesiyle mükellef olmak üzere bir Türk Tarih heyeti teşkil eder.” şeklinde bir madde eklenerek bu karar çerçevesinde 16 üyeden oluşan bir “Türk Tarihi Tedkik Heyeti” teşkil edilmiş, heyet ilk toplantısını 4 Haziran 1930 tarihinde yapmış, Yönetim Kurulu ve diğer üyeleri seçmiştir.

Yönetim Kurulu: Başkan Tevfik Bıyıklıoğlu, Başkanvekilleri Yusuf Akçura ve Samih Rıfat, Genel Sekreter Dr. Reşit Galip.

Üyeler: Âfet İnan, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Hâmid Zübeyir Koşay, Halil Edhem, Ragıb Hulûsi, Reşid Safvet Atabinen, Zâkir Kadîrî, Sadri Maksudi Arsal, Mesaroş (Ankara Etnografya Müzesi uzmanı), Mükrimin Halil Yinanç, Vâsıf Çınar ve Yusuf Ziya Özer gibi Türkiye’nin seçkin bilim insanlarından oluşmuştur.

29 Mart 1931 tarihinde Türk Ocakları’nın 7.Kurultayında kapatılma kararı alınınca, bu defa 15 Nisan 1931’de ‘’Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti” adı ile yeniden teşkilatlanmış ve 1930’daki ilkeler temel alınarak faaliyetlerine devam etmiştir. Kurumun adı 1935 yılında “Türk Tarihi Araştırma Kurumu” olarak değiştirilmiş, daha sonra ise Türk Tarih Kurumu’na çevrilmiştir. Kurum bu dönem içerisinde dört ciltlik lise tarih kitaplarını hazırlamış ve bu kitaplar MEB yayını olarak basılmıştır.

 

Türk Tarih Kurumu, ilmi araştırma ve yayınları yanı sıra, 2-11 Temmuz 1932 tarihlerinde toplanan ve belli aralıklarla günümüze kadar 17.sini gerçekleştirdiği milletlerarası nitelikte “Türk Tarih Kongreleri” yapmaktadır. 20-25 Eylül 1937 yılında Dolmabahçe’de yapılan 2.Kongre, uluslararası nitelik kazanmış, yabancı bilim insanları da bu kongreye katılmışlardır. Bu kongre, Türk tarihinin açıklanması ve belgelenmesi amacını gütmüştür. Ayrıca kongre dolayısıyla tarih öncesinden Cumhuriyet dönemine kadar yurdumuzda ve Ortadoğu’da gelişen büyük uygarlıkları, maketler, mulajlar, resim ve grafiklerle canlandıran bir sergi düzenlenmiş ve bu sergi Atatürk’ün ölümüne kadar Dolmabahçe’de kalmıştır.

 

Atatürk, hayatının sonuna kadar kurumun çalışmalarıyla yakından ilgilenmiş, birçok defa çalışma planını kendisi tespit etmiş ve birçok toplantısına bizzat katılmıştır. Atatürk’ün bu kuruma ve tarihe verdiği önem, 5 Eylül 1938’de düzenlediği vasiyetname ile İş Bankası’ndaki hisselerin gelirinin yarısını Türk Tarih Kurumu’na bağışlamasından anlaşılmaktadır. Nitekim Atatürk’ten sonra gelen Cumhurbaşkanları da bir gelenek olarak kurumun koruyucu başkanları olmuştur. 25 Mayıs 1940’ta İçişleri Bakanlığı’nca onaylanan yeni cemiyetler kanununa göre yeniden düzenlenen tüzüğünün 2.maddesinde, kurumun Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün himayeleri altında bulunduğu hükmü yer almış, 3.maddesinde de “Maarif Vekili bu Kurum’un fahri reisidir” denilmiştir. Kurum, Bakanlar Kurulu’nun 21 Ekim 1940 tarih ve 2/14556 sayılı kararname ile “Kamu Yararına Çalışan Dernekler” arasına alınmıştır. Türk Tarih Kurumu, tüzelkişiliğe sahip olarak, 7 Kasım 1982’ de kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 134. maddesi ile kurulan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine dahil edilmiştir. Türk Tarih Kurumu bu dönemden itibaren de ilk kuruluş amaçları doğrultusunda çalışmalarına devam etmiştir ve etmektedir.

Barış Akkaya

TGB Antalya İl Yöneticisi

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler