YAZAR
Türk Ordusu 107 yıl önce, 18 Mart 1915 günü bir destan yazdı.
Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı süreçte, Osmanlı’nın güç ve toprak kaybetmeye başladığını gören İtilaf Devletleri, Osmanlı topraklarını çoktan kendi aralarında pay etmişlerdi. Osmanlı’nın da karşı cephede savaşa dahil olması İtilaf Devletleri için çok büyük fırsattı ve İngiltere önderliğinde bir plan hazırlayıp hemen harekete geçtiler. Planın esas amacı Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’u yani Osmanlı’nın başkentini işgal etmekti. O dönemde Avrupa’nın “en güçlü ve yenilmez” denilen donanma kuvvetleri Çanakkale Boğazı açıklarında yerini aldı ve Şubat 1915’te saldırılara başladı. Saldırıların en güçlüsü ise 18 Mart 1915’te gerçekleşti.
Sessiz Gecenin Kahramanı: Nusret Mayın Gemisi
Çanakkale’yi bir çırpıda geçeceklerini ve beş çayını İstanbul’da içeceklerini düşünen donanma, Türk topçusunun ateşinden ve önceden yerleştirilmiş mayınlardan habersizdi. İngiliz gemilerinin gece tüm boğazı aydınlatan projektörlerine rağmen Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey ve Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey önderliğinde Nusret Mayın Gemisi fark edilmeden, sessizce tam 26 mayın bırakmıştı denize.
İngiliz ve Fransız donanması harekete geçmiş ve taarruz başlamıştı. Türk Ordusu’nun ağır bombardımanı arasından Boğaz’a doğru ilerlemeye çalışan donanma çok büyük hasarlar aldı. İlerlemeye devam eden donanma büyük bir patlama sesiyle sarsıldı. Bouvet zırhlısı, Nusret Mayın Gemisi’nin denize döşemiş olduğu mayınlardan birine çarparak Boğaz’ın derin sularına gömüldü. Beklenmedik bu saldırı ile panikleyen İngiliz donanması hemen ardından Irresistible Zırhlısını da kaybetti. Seyit Onbaşı’nın tek başına 275 kilogramlık top mermisini kaldırarak mevzide çalışır durumdaki topu ateşlemesi üzerine, İngiltere’nin en güçlü savaş gemisi olarak anılan Ocean Zırhlısı da Boğaz’ın derin sularına gömüldü. Büyük patlamaların ve ağır bombardımanın arasında kalan İngiliz ve Fransız donanması orada 3 güçlü zırhlısını kaybetti ve 3 önemli gemisi de ağır darbe aldı. Yaşananlar üzerine 18 Mart günü donanma Çanakkale Boğazı’ndan geri çekildi ve Türk Ordusu büyük bir kararlılıkla destansı bir zafere imza attı. Yenilmez denilen donanma kuvveti verilen büyük mücadele ile Boğaz’ın derinliklerine gömülmüş ve Çanakkale Boğazı’nın emperyalistlerin eline geçmesine engel olunmuştur.
Çanakkale’den Mavi Vatan’a Vatan Savunması
18 Mart 1915, bir devrin battığı ve bir milletin var olduğu gündür. 18 Mart, vatan savunması günüdür. 107 yıl önce verilen vatan savaşı bugün de verilmektedir. Bugün yine boğazlarımızı ele geçirmek isteyen, vatanımızı bölmeye çalışan emperyalistler ülkemizin dört bir yanını sarmıştır. 107 yıl önce Çanakkale Boğazı’ndan ülkemize doğrultulan namlular, bugün de Mavi Vatanımızdan ülkemize doğrultulmuştur. 18 Mart günü vatanımızı bölmek isteyen emperyalistlerin Çanakkale Boğazı’ndan geçişini engelleyen İsmail Hakkı Beylerin, Seyit Onbaşıların cesareti ve kararlığı, Türk Ordusunun destansı mücadeleci ruhudur. Bugün aynı mücadele ruhuyla ülkemize yöneltilen tehditleri püskürtmek için bizler de vatan savunmasındayız. Türk Gençliği olarak Çanakkale Zaferi’nden aldığımız cesaret ve kararlılık ile emperyalizmin karşısındayız. Bağımsızlığımız için, vatanımızın bütünlüğü için dimdik ayaktayız. 107 yıl önce olduğu gibi bugün verilen vatan savaşını da zaferlerle taçlandıracağız. Hepimiz, Çanakkale siperlerinde vuruşa vuruşa zafer kazanan Atatürk’üz.
18 Mart 1915 Çanakkale kahramanlarını, vatan ve millet uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi saygı ve minnetle yad ediyor, Çanakkale Zaferi’nin 107.yılını milletimizle Çanakkale ruhunda birleşerek kutluyoruz.
Başak Demirkol
TGB Muğla İl Başkan Yardımcısı