

YAZAR
Bir çınar gördük: Enli, boylu, vakûr
Bir ağaç; hiç eğilmemiş, mağrûr
Koca bir gövde; belki altı asır,
Belki ondan da fazla, dalgın, ağır
Tevfik Fikret
Güçlü, uzun ömürlü, dayanıklı, yüce anlamına gelen “çınar”, yüceliğiyle sonsuzluğu ifade eder. Bu nedenledir ki büyüklerimize “çınar” gibi benzetmesinde bulunulur. Çünkü “çınar” şahit olmuştur, tecrübe etmiştir. Öyle ki, çınarın yaprakları dahi “beş parmağa” benzer, korur, kollar, birleştirir.
TECRÜBE, BİLGİNİN ANASIDIR
Çınarların, varlığının ve öneminin daha da iyi anlaşıldığı günleri yaşamaktayız. Çünkü zorlu süreçler bizleri birbirimize bağlar, dayanışma ruhunu pekiştirir.
Milletimizin birçok olumlu karakter özelliklerinden biri de yaşlılara büyük bir hürmet göstermektir. Bu hürmetin esas kaynağı, yaşlı kelimesinin kelime anlamındadır. Bireyin eskittiği her yaş, büyük bir tecrübeyi ve bilgeliği doğurmaktadır.
Bu nedenle yaşlılık bir çınar ağacı gibidir. Ne olursa olsun tecrübeleri ve bilgileri çınar ağacı gibi kalır. Bu tecrübe ve bilgiler ise gelecek kuşaklara ışık tutar.
Nazım Hikmet’in "Ölen babamdan ileri, doğacak çocuğumdan geriyim" sözündeki gibi, çınar ağaçlarındaki yol göstericilik, onların yaşanmışlıkları, bilimi ve insanlığı daha ileriye taşımaktadır.
Yaşlılarımız, kendisinin bir üst kuşağından aldığı bilgileri ve tecrübeleri, altındaki kuşaklara aktararak insanlığın önünde meşale tutmaktadır.
Yaşlılar insanlığın ustalarıdır. Nasıl bir demirciyi, kalfayı ustası yetiştiriyorsa, insanlığı da ustaları yetiştirmektedir. Yaşlılık, insanlığın ustasıdır. Bazen yanlış yaparak dövse bile, yılların tecrübesi ile elde ettiği insanlık ve sevgi sermayeleri ile bizlere insan olmayı öğretmeye çalışmışlardır.
BÜYÜKLERİMİ KORUMAK
Hepimizin bildiği üzere korona virüs en çok direnci zayıf ve yaşlı hastalarımızı tehdit etmektedir. Bu sebeple tanıyıp tanımadığımız tüm büyüklerimize yardım eli uzatmak Türk gençliğine düşen yegane görevdir. Bu görevi Reşit Galip’in yazdığı ve yıllardır derslere başlamadan önce okuduğumuz Andımız’dan alıyoruz. Yıllarca büyüklerimizi saymak üzere ant içtik. Şimdi ise Andımız'daki bu görevi yerine getirme zamanıdır.
Görüldüğü üzere Andımız sadece derslere girmeden önce okuduğumuz kalıp bir yemin değildir. Andımız, hayat ile bağdaşan bir çocuğun Atatürk devrimlerine bağlı, halkçı ve milliyetçi bir kültür ile yetişip, vatanına, büyüklerine ve küçüklerine varan bir sorumluluk bilincidir. Bu bilinç ile de Cumhuriyet çocukları yetiştirmektir.
İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZMAZ
Korona virüsün ülkemize girmesi ile maalesef zorlu bir süreç yaşamaktayız. Bu süreç bizlere her zaman olduğundan daha fazla paylaşmayı, dayanışmayı ve yardımlaşmayı öğretmiştir. Milletimizin büyük bir çoğunluğu, kendi mayasını da taşıdığı bu özellikler ile bu zorlu süreci başarı ile yürütmektedir. Maalesef milletimizin mayasından nemalanmayanlar ise sosyal medyadan takipçilerini, beğenilerini arttırmak için kendini komik zannederek yaşlılarımız ile dalga geçip, onları aşağılamaya çalışmaktadır. Bu alçak hareketler, milletimiz tarafından komik bulunmayıp, tam aksine kınanmıştır. Bu sebeple istisnaların kaideyi bozmadığını ve bu kaidelerin yok olacağını görebiliyoruz.
ZORLU SÜREÇLER BİRLİKTE AŞILACAKTIR
Bu zorlu süreci 7’den 70’e tüm milletimiz ile birlikte aşacağımızı bilerek, Türk gençliği olarak Andımız’da geçen tüm görevleri alıyoruz. Aldığımız görev doğrultusunda yurdun dört bir yanından yaşlılarımızın ve kronik hastalarımızın yardımına en fazla bir telefon mesafesi uzakta olduğumuzu beyan ediyoruz.
Yağız COŞKUN
TGB GYK Üyesi
TGB Muğla İl Başkanı
tgb.gen.tr