Çocuklar Daha Fazla Şeker Yiyebilsinler...

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğrencisi Hüseyin Keskin yazdı:"Çocuklar Daha Fazla Şeker Yiyebilsinler..."

Çocuklar Daha Fazla Şeker Yiyebilsinler...

YAZAR

Ayşe Berin Yılmazlar. 13 yaşında. Küçük bedeni psikolojik baskıları kaldıramadı. Sınavdan düşük puan alınca bunu dünyanın sonu olarak gördü. Canına kıydı.

Peki neydi ona bu durumu dünyanın sonu olarak hissettiren şey?

" İsteseydik, diplomalarımızı mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık.
Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık.
Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu.
Yüreğimiz işçiyle birlikte attı, köylüyle birlikte attı." (Uğur Mumcu)

Sistem hiç bir zaman Uğur Mumcu gibi gençlerin varlığını kabul etmedi. Eğitim sistemini feda kültüründen çok uzaklarda inşaa etti. "Sen yarıştasın; diğerleri arkadaşların değil rakibindir." diyerek insani ilişkilerin arasına setler çekti. Hep kendi başarısını düşünen, sıra arkadaşının başarısını ise kıskanan bireyler yetiştirdi. Sistemin böyle bireyler istemesi gayet mantıklıydı. Rekabet olmazsa çarklar düzenli biçimde hareket etmeyecekti. Herkes yeteneğine göre meslek seçse; hırsızların, ahlaksızların gideceği hiç bir yer olmayacaktı. Sistem rekabet oluşturmalıydı, bireylere hedef olarak havuçlar koymalıydı ve bunun için son tahlilde acımasız bir yarış başlatmalıydı.  Ve oluşturduğu yapbozun iki sonucu vardı; emek harcayıp isteğine ulaşanlar ve sadece sermayesiyle bir yere gelenler. Tabii sermaye sadece sistemin kurucularının elindeydi. Karşı mı geliyorsun? Çarklar arasında ezilmeye mahkumsun!

Sisteme karşı yenilgi 13 yaşındaki Ayşe'nin, Ayşelerin suçu değil.
Ayşe'nin ölümünü büyük bir eylem olarak görmeliyiz. Ortaya tamamlanamamış hayatını koydu. Ve şöyle dedi ardında bıraktıklarına, abilerine, ablalarına yani bize:
"Mevzu benim hayallerim değil; mevzu yaşıtlarımın ve benden sonraki kuşakların mevsuzu.
Kendini yarışta hissetmesin çocuklar; sahip olduğu şekerleri arkadaşlarıyla paylaşabilsinler."

Tarih:
Diğer Haberler