"Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız"

Kayseri il yöneticisi Rabia Saygın, Cemal Süreya ve İkinci Yeni şiir akımına dair yazdı.

"Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız"
Rabia Saygın
Rabia Saygın
YAZAR

İkinci Yeni, akım olarak adlandırılması bile tartışılan bu şiiir anlayışının doğuşu yarım asırı geçmişken günümüzde anlaşılmaya başlamıştır. Anlamsız şiirler olarak eleştirilen bu şiirler, imgesel anlayışın düşünce özgürlüğünün savunucuları olmuştur.Anlamsıza kadar özgür olmayı tercih eden bir şair grubudur İkinci Yeni.Dadaizm, Letrizim gibi bir akım değildir.Lise kitaplarında teşbihine yardımcı olur bu akımlar ;bireysel özgürleşmenin toplumsal özgürleşmeyi getireceğini müjdeleyen anlamsız şiirlerin.

O dönemde alışılagelmiş gelenekselleşmiş şiir biçimini reddetmişti İkinci Yeni şairleri. Şiirlere kasket takmış Garipçilerin karşına özgürleşen şairler olarak çıkıp gelmişlerdi.

Akım demek doğrumudur İkinci Yeni’ye? Şiir üzerindeki baskıya ,yinelemeye dayanamayan; ideolojinin şiirle, şiirin ideolojiyle doğmayacağını söyleyen bu şairler, bir akımın doğuşunda yer alan; şairlerin akım hakkında bir karar bağlanıp ilkelere bağlı kalınacağını kararını vererek bir manifesto yayınlayıp duyuru yapmadan aynı dönem içinde başlatmışlardı bu anlayışı.

Nasıl bir kurala bağlayabilirdi Cemal Süreya şu dizeleri

İki gemiciyken Van Gogh'dan aşırılmış
Bir kadının yüzü kaçıyordu yetişemedim
Ben ömrümde aşk nedir bilmedim
Süheyla'yı saymazsak ha ha ha

Nerede ezbere söylenen içindeki ahenk olan şiirler.Nerede Cahit Sıtkı’nın Yaş Otuzbeş’i, Orhan Veli’nin İstanbulu Dinliyorum’u yahut Atilla İlhan’ın Üçüncü Şahsı .O mum ışığında söylenen şiir dizelerinin odaları ısıttığı, tüm edebi aşıkların diline pelesenk olmuş şiirleri aramıştı edebiyat çevreleri ;yarım asırdan uzun zaman önce bilmeden milenyumu geçmişken bir süre, aşka dair söylenen güzellikler olacağını bu dizelerin.

Kadını şiirlere özümseten şair Cemalettin Seber’e denir aşkın şairi.Soyadınının ‘y’sini bir iddaa sonucu kaybedip Cemal Süreya olan.Kadını meta olarak özümseyen topluma inat kadının saçını, kokusunu, kalbini, dudaklarını öptürdü kağıtlara Süreya, ‘Beni öp sonra doğur beni’ dedi. Sevgisizliğin dayatıldığı coğrafyalarda nefrete ve umutsuzluğa inat.
‘Bütün kara parçalarında Afrika dahil’

Yazmam daha aşk şiiri dedi bir aşk şiirinde; ölüm dedi bir ağaç gövdesine sarıldı.

Tüm bu demelerle yansıttı ideolojisini şiirlerine bir şey söylemeyen şiirler yaftasına yakışmayarak.

Salt slogan tarzı şiirleri yerine şair içerisinde yoğrulmuş kalemlerdir İkinci Yeni şiirleri.

Turgur Uyar, Sezai Karakoç, Edip Cansever, İlhan Berk, Ece Ayhan İkinci Yeni’nin bu kalemleri Cemal Süreya ile birlikte.

“İkinci Yeni bir güvercin curnatasıdır. Ben alçaktan uçuyorum. Avcılardan değil, arkadaşlarımdan korktuğum için.’’ demiştir Cemal Süreya .İkinci Yeni'nin başlangıcı ilk şiir kitabı ‘ Üvercinka’dan da anlaşıldığı üzere kolay şiirden, anlamdan çok biçime önem veren yıllardır süregelen şiir anlayışından sıyrılıp soyutlaşmaya, okuyucunun hayal dünyasına güvenerek imgelerle bir ütopya kurmayı savunan bu zor şiir deryasıdır köşe başı kitaplarımız.

Çocuk iken sürgünlere tanık olan,yaşamını şiirleri yanısıra bakanlıklarda maliye müfettişliği gibi görevlerde devam ettiren,İstanbul’un ötesinde Papirus’u çıkarmak için arabasını satan ,kızı ve oğluyla iyi ilişkilerin olamadığı Cemal Süreya…

5 evlilik yapan ve ‘Bayan Niyahet’lerinden sonra Niyahet ‘Bayan Nihayet’i bulan aşklarıyla,kederleriyle ,umutlarıyla yaşayan Cemal Süreya…
Dostu şair İlhan Berk nasıl anlatmış onu:

Tanrı
Bin birinci gece şairi yarattı,
Bin ikinci gece cemal'i,

Başa döndü sonra,
Kadını yeniden yarattı

Yeniden doğuşların ,aşk-ı şiirin,yaratılışların,üretilenlerin egemen olduğu, ’sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin olduğu’ bir dünya bu sanat insanlarının hala anlamaya çalıştığımız dileği ile…

Hissedelim,sevelim,okuyalım,üretelim!
Özgürleşelim!
‘Hayat kısa,kuşlar uçuyor…’
‘Gökyüzünün o sonsuz maviliğinde…’

Rabia Saygın

TGB Kayseri İl Yöneticisi

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler