"Gide Gide" Anadolu'ya Adanan Koca Ömür

Otyam Baba, her eserinde yaşama sevincini ve umudu yeşertti. Karamsarlığa geçit vermedi. Son nefesine kadar Türkiye için mücadele etti.

"Gide Gide" Anadolu'ya Adanan Koca Ömür
Duygu Karabulut
Duygu Karabulut
YAZAR

“Ve bir gün yolum gide gide yine Güneydoğu yöresine düştü. Diyarbakır, Urfa, Gaziantep ordan Kilis’e. Severim Güney yöresini, tüm yurdumu olduğu gibi.”
Fikret Otyam


Öyle insanlar vardır ki anlatmaya kelimeler yetmez. Bildiklerini kağıda dökmek istersin sayfalara sığmaz. Birileri hep anlatmak ister onu. O kadar çok katkısı olmuştur ki hayata, mücadelesi dilden dile aktarılsın istenir. Bazen bir köşe yazısı olur çıkar karşınıza bazen de bir resim olur. Bugün bir kalemden çıkacak Fikret Otyam karşınıza. Bugün nice sanatçılar tarafından adına parçalar bestelenmiş büyük ustayı resmedeceğiz.

Fikret Otyam fotoğrafçı, ressam, gazeteci ve yazar olarak Türk milletine çok katkısı olmuştur. Objektifiyle, kalemiyle ve fırçasıyla Anadolu’dan asla ayrılmaz. Tüm eserlerinin kökleri Anadolu’dan gelir, toprak kokar. Genç yaşında fotoğraf makinesini eline alır almaz soluğu Harran’da almış büyük usta. Anadolu insanının sevgisi, aşkı, üzüntüsü, umudu, gülüşü, ağıdı olmuş her kalemi kağıt üzerinde gezdirmesiyle. Yeri gelmiş köylünün birliğini ağaya karşı direnişini anlatmış yeri gelmiş köylüye zulmeden terörü anlatmıştır. Anadolu insanının dili, eli, yüreği olmuş. Samimiyetiyle, içtenliğiyle, insan ve yurt sevgisiyle gönüllerin fatihi olmuş Otyam usta. İsmi bebeklere konmuş ve tüm Anadolu’nun Otyam Babası olmuş. Tüm Anadolu’yu kucaklayışı anlatılmış dilden dile. Bütün özverisi ile çalışmış, son nefesine kadar yurduna ve insanına gözü gibi bakmış.

Otyam Baba ilhamını Anadolu’dan alan büyük bir sanatçıydı. Hiçbir zaman sırtını milletine ve insanının sorunlarına dönmedi büyük usta. “Gide gide” kitap serisinde anlatır tüm Anadolu’yu sırasıyla. Objektifinden çıkanları koyar kitaplarına, Anadolu insanının hafızası olur. Sırtına yüklediği sadece eşyaları değil; Türk milletinin dertleridir. Susuzluk çeken Güneydoğu Anadolu’yu karış karış gezer Otyam Baba ve yazar sırasıyla “Kara Sevdam Anadolu” ve “Harran Koçaklaması” eserlerini. Anlatır kuraklığını Güneydoğu Anadolu’nun, taşır ülkenin gündemine. Çözüm üretir Anadolu insanının dertlerine.
“Gide gide” Anadolu’ya adanan koca bir ömür. Fırçalardan, kalemlerden taşan yurtsever, vefakâr, cefakâr koca yürekli insanlar. Otyam Usta’nın kalemine, fırçasına konuk olan ne varsa insanına dairdir. Bir ayağımızı Harran’da gezdirirken; Fırat’tan su içtirir, Ergene Irmağı’nda yüreğimizi serinletir. Tablolarında Anadolu insanının iri gözlerine bakınca tüm acıları, sevinçleri, umutları, kızgınlıklarını en yalın haliyle gösterir. Samimidir Otyam Usta, tüm açıklığıyla anlatır Anadolu’yu. Tekrardan hatırlatır bizlere Anadolu’nun unutulmuş yörelerini. Memleket sevdası aşılar yüreklerimize.

CUMHURİYETİN TOHUMLARIYLA YEŞEREN HAYAT

“Aziz Atamızın devrim ve ilkeleriyle, ona inanarak, ona güvenerek sarıldık biz 1926’lılar da, şaşmadan evet onun devrim ve ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olarak.”

Fikret Otyam

19 Aralık 1926. Aksaray’da başlayan ve memleket sevdası kokan uzun bir ömür. Bugün Cumhuriyet ile neredeyse aynı yaşta Fikret Otyam. Cumhuriyetin yetiştirdiği aydınlarımızdan. Anadolu tutkusu, cumhuriyete bağlılığındandı büyük ustanın. Nerede bir cumhuriyet karşıtlığı vardı hemen tuvaline sarıldı usta, aldı fırçasını çizdi Al bayrakla Anadolu halkını. Milleti için en önde savaştı, asla çekilmedi köşesine. Hem resmetti hem yazdı. Gittiği hiçbir yerde Atatürk’e ve Cumhuriyet’e bağlılığını dillendirmekten geri durmadı. Andımız yasaklandığı zamanlar “Andımız Bizim!” dedi açıkça. Türk ordusu ve vatanseverler, FETÖ tarafından kurulan kumpaslarla zindanlara atılırken kalemi öncü silahı oldu. “Kanunsuzluk” dedi yazdı; “Ordumuz bizim” dedi yazdı. Sırça köşklerde oturup milletin dertlerine kulağını kapatmak yerine onların gözü, sesi oldu. Sadece sanatını icra ederken mükemmeliyetçi olmayı amaç edinmedi. Sanatıyla Anadolu insanının gücünü gösterdi, milleti birleştirdi. Sanatını icra ederken köklerini yurduna sımsıkı saldı , dallarını cumhuriyetle besledi.

Otyam Baba, her eserinde yaşama sevincini ve umudu yeşertti. Karamsarlığa geçit vermedi. Son nefesine kadar Türkiye için mücadele etti. Vatan sevgisi ile yanan yüreğini koydu çantasına, koca bir ömür Türkiye için “gide gide” gezdi. O, gerçek aydının kendi yurdundan ve milletinden nefes alması gerektiğini çok iyi biliyordu. Kendi milletine sırt çevirenlerin ve kökleri belirsiz olanlarının bir gün Türkiye’nin karşısında yer alabileceğini biliyordu. Her zaman Atatürk’ün devrimlerine bağlı kalarak mücadele etti. Koca bir ömrü cumhuriyet devrimleri için mücadeleyle geçti. En başta bu yüzden çıkmamış mıydı zaten yola? Anadolu insanını bizlere tanıtırken, damarlarımızda memleket aşısı ile gezerken, Türk milletini birleştirirken hep Cumhuriyet Devrimlerine bağlı kaldı. Her zaman vatanı ve milleti için mücadele etti. Bu sebeptendir ki herkesin gönlüne taht kuran unutulmaz bir usta oldu. Bu sebeptendir ki Otyam Baba oldu.
Bugün Otyam Baba’ya ihtiyacımız her zamankinden daha fazla. Yüreği memleket sevdası ile atan, ayakları Anadolu’ya basan aydınlarımıza ihtiyacımız var. Türkiye’nin kurucu değerlerine dokundurtmayan, söz konusu vatansa her zaman vatandan yana olan aydınlarımıza ihtiyacımız var. Geçmişin mücadelesini sırtına sırtlayan ve ömür boyu memleket uğruna en önde mücadele eden aydınlara ihtiyacımız var. Her yaptığı işe umudunu katan ustalara, Otyamlara ihtiyacımız var. Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça ölümsüzsün büyük usta.

Fikret Otyam’a saygılarımızla.

Duygu Karabulut
İstanbul İl Başkan Yardımcısı

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler