İnsanlık tarihi yağmalarla, savaşlarla, ölümlerle bugünlere gelmiştir. Kimi zaman büyük savaşlardan, büyük yaşamlar çıkmıştır. İnsanlık özlemlediği günlere büyük mücadeleler sonrasında gelmiştir. İnsanlığın talebi, beraber yaşama duygusu, eşitlik ve kardeşlik hiç değişmemiştir. Kahve köşelerinde duyduğumuz, nerede o eski günler söylemleri de aslında var olan yeni düzenin çürümüşlüğünü ve eskiye olan özlemi göstermektedir. Gaffar Baba’da Diyarbakır halkının özlemlerine tercüman olmuş, halkına güvenmiş, yaşanabilir bir Diyarbakır inşa etmiştir.
24 Ocak 2001 tarihi Diyarbakır’da belki de tarihinin en acı olaylarından birisi yaşandı. Sadece Diyarbakır’da da değil üstelik, ülkenin her yerinde. Diyarbakır emniyet müdürü Ali Gaffar Okkan bir suikast sonucu hayatını kaybetmişti. Ama ölen sadece Ali Gaffar Okkan değildi. Gaffar baba, Türk Kürt kardeşliğinin simgesiydi. Öldürülmek istenen ise bu kardeşlikti…
Peki, Diyarbakır halkının Gaffar babasını sevmesinin sebebi neydi?..
Gaffar Baba Diyarbakır’a Geliyor
18 Kasım 1997'de Emniyet Müdürleri Kararnamesi ile Kars Emniyet Müdürü iken Diyarbakır Emniyet Müdürü olmuştu. Belki de Diyarbakır halkı için değişen bir şey yoktu. ‘’ Bir polis gitmişti yerine bir polis gelmişti’’. Emperyalist politikalar yüzünden halkın devletten uzaklaştırılmaya çalışılması bu algıyı yaratmaya çalışıyordu.
Gaffar Okkan göreve başladıktan sonra önce sivil kıyafetleriyle halkın arasına karıştı ve onları gözlemledi . Gözlemlerini tamamladıktan sonra artık sorunu çözmeye gelmişti ve Gaffar Okkan anonsu yaptı. ''3310 merkez, iki gündür şehir merkezini geziyorum ve görüyorum ki arkadaşlarımız görevlerinin bilincinde değil. Bu size ilk ve son uyarım!'' ve böylelikle Gaffar Baba efsanesi başlamıştı. Evet, gaffar baba masa başında görev yapan polis istemiyordu polisler sokaklara inecek halkın arasına karışacaktı. Gaffar okkanın bu emri karşısından kadın erkek demeden polisler sokaklara indi. Polis artık sadece asayişi sağlamakla değil yaşlılara çocuklara engellilere yani ihtiyacı olan herkese yardım etmekle de görevliydi. Sokaklarda polisin halka yardım etmesi hele kadın polisin sokaklarda olması Diyarbakır’da fazla görülmüş şey değildi. Halk şaşırıyordu her yer bir anda halka yardım eden polislerle dolmuştu. Artık polisle halk kaynaşmaya başlamıştı.
Gaffar Okkan Demek Halkına Güvenmek Demektir
Gaffar Baba, teröre karşı halkımızı kazanmaya çalışırken ilk olarak halkına güvenmeyi tercih ediyordu. Bu durumu Ali Gaffar Okkan’ın kardeşi Sabahat Teyze ile görüştüğümüzde de belirtmişti. Halkın güvenmekle beraber, terörle mücadeleyi de aksatmıyordu. Gaffar baba, bu sayede terör örgütlerini halkımızın üstüne bir karabasan gibi çökmesine izin vermiyordu.
Gece gündüz fark etmez onu bir kahvede ciğercide veya bir esnaf ziyaretinde görebilirdik. Dükkânları ziyaret eder halkın sıkıntılarını dinler onlarla konuşurdu. Hatta onlara numarasını verir ve ne zaman olursa olsun sıkıntıları olduğunda onu arayabileceklerini söylerdi. Makamının da her zaman
Diyarbakır halkına açık olduğunu belirtirdi.
Koyu Bir Diyarbakırspor’lu Gaffar Baba
Gaffar Okkan Diyarbakırspor maçlarına giderdi ve Diyarbakırspor’un birinci lige çıkması için çok çabalardı. Gaffar Baba sanki kulübün başkanıymış gibi futbolcular gol atınca Gaffar Babasına koşar ona sarılırdı. Diyarbakırspor galip gelince sahada bayraklarla tur atardı. Gaffar Okkan öyle sevdirmişti ki kendini taraftarlar ‘’ gaffar baba, gaffar baba ‘’ diye ona slogan dahi atarlardı. Gaffar Okkan halkla iç içe olan biriydi yani belki de işin sırrı buydu. Gaffar okkan ve emrindeki polislerin halkla iyi ilişkiler kısa sürede meyvesini vermeye başlamıştı. Halk artık polisle karşı karşıya gelmiyor beraber oturabiliyorlardı. Evet, başarmıştı Gaffar Okkan izlediği iyi tutum sayesinde devletin sıcak yüzünü göstermişti. Türk Kürt kardeşliği pekiştirmiş millet olma bilincini halkımıza yansıtmıştı. Halkımıza karşı devletin sıcak yüzünü gösterirken bir yandan da teröre karşı mücadele etmekten vazgeçmiyordu.
Yüreğimize Bir Ateş Düştü
Tabi ki bu durum bazılarının hoşuna gitmemişti. Çünkü Gaffar Okkan’ın kurduğu kardeşlik ortamı onların işine yaramıyordu. Bu yüzden Gaffar Okkan öldürülmeliydi. Ona suikast gerçekleştirileceği defalarca dile getirilmişti ama o bu durumdan korkmuyordu ve işlerine aynı hızla devam ediyordu. Zırhlı aracı bile ret etmişti. Gaffar Baba ‘‘bana Sakarya ve Diyarbakır’’da bana kimse zarar veremez’ diyordu. Ama hainler 24 Ocak 2001 günü saat 17.40 sıralarında makamından Valilik Binası'na makam aracıyla seyir hâlinde iken, Sezai Karakoç Bulvarın da Gaffar Okkanın konvoyuna saldırdılar Gaffar Okkanı ve 5 arkadaşını şehit ettiler. Bu haberi alan Diyarbakır halkı çok üzüldü. Cenazesine çok geniş katılımlar gösterdiler ve Gaffar babaları şehit olduktan sonra Diyarbakır’da doğan birçok çocuğa Gaffar Okkan adı verildi.
Günümüzde Gaffar Okkan Olmak
Günümüzde de güvenlik güçleri yaptığı operasyonlarla terör örgütlerini temizlerken bir yandan da halkın zarar görmemesi için elinden geleni yapıyor. Bugün güvenli güçleri gerçekleştirdiği operasyonlarla sadece PKK ya karşı savaşmıyor, aynı zaman da halkın güvendiği tek güç oluyor. Yıllardır olan ve günümüzde Akp’nin yürüttüğü açılım ve çözüm süreciyle yeniden artan terör, bölge halkının da canına tak etmiş durumdadır. Halk Pkk’nın zulmünden bıkmış ve güvenlik güçleri halkın tek güvendiği güç olmuştur. Operasyonlardan sonra kurtarılan bir Kürt teyzenin askere ‘siz ruhumuzsunuz PKK şeytan’ sözü boşuna değildir.
Gaffar okkan yıllar önce Diyarbakır’da nasıl terörle mücadele edip aynı zamanda halka yaklaştıysa bugün güvenlik güçleri de aynı şeyi yapıyor. Gaffar Okkanı şehit edenler de görüyorlar ki Gaffar Okkan’ın şehit edilmesinin hiçbir faydasını olmadı. Bugün yine aynı yerde aynı şekilde binlerce Gaffar okkan var ve terörü bitirmek için büyük bir mücadele veriyor.
TGB Sakarya Üyesi
Erol Aslan