Keşmir Düğümünün Çözümü Avrasya’da

Atlantik’in ülkeler arasına uçurum getiren formüllerine karşı insanlığın yüz akı Avrasya heybetiyle dikiliyor.

Keşmir Düğümünün Çözümü Avrasya’da
Emre Kaya
Emre Kaya
YAZAR

İngiltere, emperyalizm olgusu sahneye çıktıktan kısa bir süre sonra dünyanın en büyük emperyal gücü olmuştur. Bu sömürgen devlet Güney Doğu Asya’dan Kuzey Amerika’ya kadar dünyayı sömürdü. Bugün üç devletin (Hindistan, Pakistan ve Bangladeş) hüküm sürdüğü Hint alt kıtası da İngiltere’nin sömürdüğü onlarca bölgeden bir tanesiydi. Hintler, İngiliz sömürüsüne karşı zaman zaman etkili direniş hareketleri başlattılar. Mangal Pandey, Bhagat Singh, Gandhi, Nehru ve Cinnah gibi efsanevi liderler bu direniş hareketlerinin önderleri olarak örnek gösterilebilir. Bu arasız direniş 1947 yılında başarıya ulaştı ama 1947 yılında İngiltere Hint alt kıtasından giderken orada bağımsızlıklarını kazanan Hindistan ve Pakistan’ın kucağına nur topu (!) gibi bir sorun bıraktı: Keşmir’in bölüşümü sorunu.

Sorunun Tarihçesi

Aslında Hindistan ve Pakistan ayrışmasında çizgiler netti. Müslüman çoğunlukta olan yerler Pakistan’a, Hindu çoğunluklu olan yerlerse Hindistan’a bırakılacaktı. Keşmir halkının büyük çoğunluğuysa Müslümandı fakat Keşmir Racalığı’nın (Prensliğinin) yöneticisi Hinduydu. Asıl sorun da burada başladı. Keşmir’in yöneticisi konumunda bulunan Mihrace Hari Singh, Keşmir bölgesinin Hindistan’a bağlanmasına karar verdi (Bazı kaynaklara göre Keşmir’i para karşılığı satmıştır). Pakistan’da yer almak isteyen Keşmir halkı bu karara karşı bir isyan hareketi başlattı. Bunun üzerine Mihrace Hari Singh, Hint Ordusunu bölgeye davet etti. Pakistan’da buna karşılık olarak bölgeye asker gönderdi. Böylelikle Pakistan ile Hindistan arasında Keşmir meselesi sebebiyle 22 Ekim 1947’de ilk savaş başlamış oldu. Savaş, Birleşmiş Milletler’in ara bulucuğu ile 1 Ocak 1949’da son buldu. Ateşkesin şartı tüm Keşmir’de referandum yapılmasıydı ama Hindistan buna yanaşmadı. Keşmir, 1949 yılında Azad (Özgür) Keşmir (Pakistan) ve Cammu Keşmir (Hindistan) olarak ikiye ayrıldı. 1951 yılında Hindistan kendine ait bölgede bir oylama yaptı. Oylama sonucu olarak; Hindistan’da yer alınması sonucu çıktı fakat BM ve Pakistan bu oylamayı kabul etmedi. Onlar oylamanın tüm Keşmir’de yapılması gerektiğini savundular. Bir darbe ile Hint Ordusu Cammu Keşmir’in o devirdeki referandum yanlısı başbakanı Abdullah’ı devirip Hindistan yanlısı bir hükümeti göreve getirdi. Böylelikle yapılan oylama yeni hükümet tarafından kabul edildi. 1963 yılında Pakistan, Keşmir’in Karakurum bölgesini Çin’e devretti. Böylelikle Keşmir üç bölgeye ayrılmış oldu. Keşmir kaynaklı ikinci savaşsa 1965 yılında çıktı. Bu savaşta taraflar açısından gözle görülür bir ilerleme olmadı ve Taşkent Deklarasyonu ile savaş son buldu. 1999 yılında Pakistan ile Hindistan Keşmir için üçüncü defa karşı karşıya geldiler. Kargil Savaşı olarak adlandırılan bu savaşı Pakistan kazandı. 1999 yılından itibaren Keşmir bir sorun olarak belirli aralıklarla hem bu iki ülkenin hem de Avrasya’nın önüne geliyor. Şu an bölge için sıcak savaş söz konusu değil ama diplomatik olarak savaş devam ediyor. Hatta bu diplomatik savaş, arada henüz bir barış antlaşması olmadığı için, yer yer kendi yerini sıcak çatışmalara bırakıyor.

Cammu Keşmir’de Ne Oldu

Bugün Keşmir üç parçaya bölünmüş durumdadır. Keşmir’in yüzde 45’ine Hindistan, 35’ine Pakistan ve yüzde 20’sineyse Çin hâkim. Hindistan’ın hakimiyetinde bulunan Cammu Keşmir bölgesi için Hindistan Anayasasının 370. maddesi özel bir özerklik sağlıyordu. Hindistan Halk Partisi (Bharatiya Janata Party-BJP) lideri Narendra Modi seçim manifestosunda bu yasanın kaldırılacağı vaadinde bulundu ve BJP sandıktan yeniden birinci parti olarak çıkınca, ilk iş olarak bu vaadini uygulamaya koydu. Önce bu yasa 5 Ağustos 2019 tarihinde kalktı daha sonra Hindistan Ordusu Keşmir’e girdi. En nihayetinde Cammu Keşmir’in bir bölümü Ladakh Birlik Toprağı ilan edilerek bölge ikiye bölündü. Cammu Keşmir halkı bu bölünmenin ve bu yasa düzenlemesinin karşısında yer aldı. Pakistan ise hem Cammu Keşmir’deki bu durumu hem de Keşmir sorununu kökünden çözmekte kararlı bir tavır sergiliyor. Fakat, özellikle Pakistan Başbakanı Imran Khan’ın bu çabalarının aksine Hindistan esaslı bir çözüm için pek hevesli görünmüyor. Tabii bu meselede de, dünyadaki diğer meseleler gibi, çözüm cephesi ve kriz cephesi olarak iki cephe bulunuyor. Hindistan daha önce de ifade ettiğim gibi kriz cephesinde yer almayı seçiyor. Aslında kriz cephesini bizler çok iyi bilmekteyiz. Hindistan, Atlantik Cephesi’nden kopma sürecinin içinde ve bu süreç içinde fazlasıyla yalpalıyor. Bu sebeple süreç Hindistan’a karın ağrısı getiriyor. Hindistan ise maalesef esaslı çözümleri ertelemekten başka pek fazla bir şey yapmıyor. Hindistan bu süreç içinde gerektiği kadar cesur davranmıyor. Pakistan’ın bu sorunu çözmekteki kararlı tavrıysa gökten inme ya da kendisinden gelen bir tavır olarak değerlendirilemez. Avrasya Cephesi’ndeki yerini Hindistan’dan daha hızlı şekilde sağlamlaştıran Pakistan çözümden yana tavır alabiliyor. Burada Pakistan’ı Hindistan’ın önüne geçiren esas dinamik; dünyanın önünde yer alan ve her geçen gün kendini daha da fazla dayatan saflaşmada yerini gelişen dünyada daha hızlı belirlemesi. Hindistan ise burada belirli küçük sorunları devasa boyutlara getirerek, özellikle Çin ile yaşadığı Sikkim bölgesindeki bazı küçük sınır sorunlarını ve geçmişteki kavgaları, hem bu soruna bir kriz duvarı örüyor hem de tarihin trenini kaçırıyor. Hindistan’ın bu tavrı onu bölgesinde yalnızlaştırıyor ve bölgesinin gerçeklerinden koparıp; çöken Atlantik ile iş birliği yapmanın onu daha hızlı geliştireceğini düşündüğü bir hayal dünyasına taşıyor.

Çöken Atlantik Sistemi Yükselen İnsanlık Cephesi

Dünyada özellikle 80’li yıllardan itibaren kurulan ve 90’larda iyice kendini gösteren tek kutuplu dünya düzeni bugün çökmektedir. Tek kutuplu bu düzen çökerken onun başını çeken Atlantik Cephesi de baş aşağı yol almaktadır. Atlantik, ekonomik ve askeri olarak çeşitli cephelerde geri çekilmekte daha doğrusu yenilmektedir. Atlantik Cephesi üyesi ülkelerin ekonomik sıkıntıları o ülkelerin vatandaşlarını sokaklara dökmektedir (Şu zaman dilimi için Fransa buna bir örnek olarak gösterilebilir). Atlantik Cephesi’nin elebaşı ABD ise girdiği askeri savaşlardan hep yenilgi ile ayrılmaktadır. Aynı zamanda Atlantik kendi içinde de çekişmelerle boğuşmaktadır. Bunlara son günlerde ABD’de devletin içinde yaşanan tartışmalar ya da İngiltere’nin yaşadığı Brexit Krizi gibi örnekler verilebilir. Burada Avrasya ülkeleri hem ekonomik ilerlemeleriyle, özellikle Çin’in son yıllardaki hızlı büyümesi, hem de askeri zaferlerle, Türkiye’nin Güneydoğu bölgemiz ile Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin taşeronlarına karşı aldığı zaferler ve Suriye Devleti’nin vatan savunmasındaki başarısı, Atlantik’in karşısına cesurca dikilmektedir. Avrasya işte bu özgüvenle karşılaştığı meseleleri akıllıca ve karşılıklı çıkar ilişkilerine bağlı kalarak çözebilmektedir.

Keşmir, 1947 yılından itibaren kimi defalar kısa zamanlı çözümlere kavuştu. Ama yine de bu çözümler maalesef öncekinden daha büyük çözümsüzlükleri doğurdu. Burada sevindirici olan şudur ki Keşmir bugün esaslı çözümün eşiğindedir. Dünyadaki krizlerin yaratıcısı olan ve yeni krizlere de gebe olan Atlantik Cephesi çözüldükçe Keşmir sorunu sonlanmaya bir o kadar daha yaklaşıyor. Bunlar milli devletleri birbirine düşürüp aradaki gerilimden yararlanan Atlantik’in son çırpınışları ve bu çırpınışlar çaresizliğin bir göstergesi olarak karşımızda duruyor.

Keşmir Sorununu Avrasya Çözer

Çözüm için somut olarak bu iki devletin de önünde tarihi fırsat duruyor. Avrasya Cephesi her meseleyi eşitlik temelinde çözüyor. Hiçbir mesele muallakta kalmıyor. İşte, Keşmir Avrasya’nın önünde bir düğüm olarak duruyor. Avrasya bu düğümü çözer. Türkiye, Çin ve Rusya Keşmir sorununu arabuluculuklarıyla çözebilecek kilit ülkeler. Özellikle Pakistan tarafını çözüme Türkiye ve Çin daha da fazla yaklaştırabilir. Hindistan tarafıysa Rusya aracılığıyla masaya kolaylıkla oturabilir. Atlantik’in ülkeleri birbirini düşüren formüllerinin aksine Avrasya Cephesi bu sorunu çok kısa zamanda çözüme kavuşturabilir. Burada hem Pakistan’ın hem de Hindistan’ın önünde tek görev durmaktadır: Avrasya Cephesi’ndeki yerlerini net olarak belirlemek.

Çok uzun zaman önce değil daha bir yıl önce birbiriyle kavgalı olan bu iki ülke, Hindistan ve Pakistan, aynı anda Şangay İş Birliği Örgütü’ne girdiler. Bu Avrasya Cephesi’nin tarihi zaferlerinden biri olarak tarihin sayfalarında yerini aldı. Burada ufak ufak nüvelerini veren barış ihtimali, bugün her saniye çökerken “ne koparsam kârdır” diyerek hareket eden Atlantik Cephesi tarafından ortadan kaldırılmak isteniyor. Burada Avrasya Cephesi ise takdire şayan bir şekilde hareket ediyor. Özellikle Türkiye son olaylarda meseleye hemen dahil olması ile hem Pakistan’la olan dostluğunu pekiştirdi hem de Avrasya’daki konumunu sağlamlaştırdı. Burada inşa edilen dostlukta Pakistan’ın da hakkı çok büyük. Özellikle Pakistan Adalet Hareketi (Pakistan Tehreek e-Insaaf–PTI) iktidara geldikten sonra Türkiye ve Pakistan dostluklarını pekiştirecek onlarca adıma imza attılar. Pakistan, Avrasya’daki diğer bir ülke olan Çin’le de ilişkilerini yine aynı dönemde her geçen gün ilerletti. Hindistan ise her ne kadar daha küçük adımlarla ilerse dahi o da Avrasya Cephesinin bir üyesi olma yolunda ilerlemek için özellikle Rusya ile iyi ilişkiler kuruyor. Bu iki devlet de çözümü bulabilecekleri yerin Avrasya olduğunun farkında. Tek fark biri diğerinden daha hızlı hareket edebiliyor.

Keşmir, 1947 yılından itibaren Hindistan ve Pakistan arasında bir çözümsüzlük duvarı olarak duruyor. Bu duvar Asya’nın bu güzel iki ülkesini tam üç kez karşı karşıya getirdi. Hem Pakistan hem de Hindistan acılarla boğuştu. Keşmir halkı da bu savaşlarda çok acılar çekti. Binlerce Keşmirli hayatını kaybetti ve yurdundan oldu. Fakat, yukarıdaki olgulara dayanarak rahatlıkla söylenebilir ki ufukta Keşmir sorununun çözümü duruyor. Atlantik’in ülkeler arasına uçurum getiren formüllerine karşı insanlığın yüz akı Avrasya heybetiyle dikiliyor. Bu sorunu Avrasya Cephesi bin bir elekten geçen birikimiyle çözecek.

Kashmir Zindabad! Pakistan Zindabad! Hindustan Zindabad!

Zindabad Avrasya!


Emre Kaya
TGB Ankara İl Yöneticisi

*Zindabad: Yaşasın

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler