Kongre Baskınının Dünü ve Bugünü

Kongre Baskını da gösterdi ki ABD halkı, tek dişi kalmış ABD’nin tek dişinin kaybetmesini hızlandıracak.

Kongre Baskınının Dünü ve Bugünü

YAZAR

ABD’de 6 Ocak günü yaşanan Kongre binası baskını,  demokrasi ihraç eden (!) ABD’de artık sistemin devam etmesinin zor olduğunu tekrar gösteren olay oldu. Pandemiyle beraber daha da kesinleşen gelir adaletsizliği, sosyal adaletsizlik, kutuplaşma, gittikçe kötüleşen ekonomik durum ve üst üste aldığı yenilgiler, dünya jandarmalığına soyunan ABD’yi “eski düzen mi yoksa yeni bir düzen” seçimi yapmaya getirdi. Trump’ın seçim sloganı (Make America Great Again), Batı Asya’dan askerlerini çekmesi, Çin ile girdiği ticaret savaşı, ABD’nin iç politikaya daha önem vermesi, sistemin çatırdamasının bazı örnekleri… Küreselleşmenin savunucu olan ABD, savunduğu sistemin kendi içine verdiği zararları taşıyamaz hale geldi. Nüfusun yüzde biri krizlerde gelirlerini artırırken kalan yüzde doksan dokuzu ya işini kaybetti ya evinden atılıp sokakta yaşamaya başladı ya da düşük ücretle uzun saat çalışmaya muhtaç kaldı. Bu durum kriz sonrasında da devam etti. Şimdi pandemiyle beraber ABD’de yüksek işsizlik düşüşe geçse de işsizlik maaşı başvuruları, ücretsiz gıda veren yerlere milyonların muhtaç olması bu durumun ABD için ciddiyetini gösteriyor. Bu durumu başlıklar halinde incelemeye çalışalım.

Köleliğe Kadar Uzanan Sosyal Adaletsizlik

ABD’de sosyal adaletsizliğin kökleri, kölelik dönemine kadar dayanır. Kölelik yüzünden iç savaş  yaşayan ABD, savaştan sonra köleliği kaldıran 13. maddedeki “… usulüne uygun olarak mahkum edildiği bir suç için ceza olarak görülmedikçe…” kısmı köleliğin devam etmesine sebep oldu. Savaştan sonra sebepsiz yere tutuklanan siyahiler, ABD’deki ilk tutuklama patlamasının kurbanları olmakla kalmayıp şekil değiştirmiş köleliliğin ilk köleleri oldular. Jim Crow yasalarıyla bir şekilde fotoğraflarda gördüğümüz beyaz-renkli ten renklerine göre mekanlarda ayrımlarıyla, ondan sonra suç kavramının siyahilerle ilişkilendirilmesi, hapishanelerle kapitalist düzenin birleşimi olan özel hapishanelerin mahkumlarının çoğunlukla beyaz olmayanların oluşturması ve polis şiddetine beyaz olmayanların sıklıkla yaşaması ve sistemin bu olaylarla beraber gitgide artan tepkiye çözüm üretememesi ABD’nin geldiği yol ayrımında hangi yolu seçerse seçsin önündeki en büyük sorunlardan biri olacaktır.

Sistemin Yarattığı Gelir Adaletsizliği

Krizler ve pandemiyle servetini artıramayan yüzde doksan dokuz arasında ağır işlerde çalışan, kötü koşullarda yaşayan, kırsalda yaşayan üretici, şehirde yaşayan kişi arasında da gelir adaletsizliği artıyor. İşsiz olmak yerine az ücretle uzun saatler çalışan; işinden evinden atılıp sokaklarda yaşayan; kırsalda üretim yapıp az kazanç sağlayan insanlar durumunun kötü olmasını, işini korumak için diğerlerini ötekileştirip seçim dönemindeki olaylar ve kongre baskını ve sonrasında yaşanacaklar, ABD’nin gücünü kaybetmesine sebep olacak. Bu da yol ayrımında kendi içine dönüp üretim yapıp, başka coğrafyalarda yenilmeye devam edip iç sorunları artıracak.

Geçmişten Gelen Kutuplaşma

Trump hakkında “halkı kutuplaştırıyor” denildi 4 yıl boyunca. Doğru olmakla birlikle aslında ABD tarihinde halkı birleştiren bir hükümet yok. Kölelik kalktı, onun yerine haksız olarak tutuklananlar köle yapıldı. Savaşa karşı olanlar hainlikle itham edildi. Uyuşturucu siyahilerle özleştirildi. Bundan dolayı aileler dağıldı. Floyd’un öldürülmesi sonrası olaylar patlak verdi, “beyaz üstündür-değildir” tartışmaları başladı, seçim oldu, “çalındı-çalınmadı” tartışmaları oldu. Bu ve bunun gibi pek çok konularda ABD’nin hiçbir zaman iç cephesi güçlü olmadı. Biden’in güttüğü küreselci politika, Trump taraftarlarının sisteme karşı ayaklanması gösteriyor ki bu bu kutuplaşma daha da sürecek.

Peki Şimdi Ne Olacak?

Biden dönemiyle beraber ABD, Batı Asya ve Doğu Akdeniz’de daha fazla tehdit oluşturmak istiyor. Bundan dolayı kendi içindeki sorunları ya böyle çözmek isteyecek ya da intikam almak için saldırgan olacak. Onun için Avrasya ülkeleri birlik olup, tek dişi kalmış canavarı durdurmak zorundadır. Hem kendileri için hem dünya için.

Peki ABD’de ne olacak? Dünya jandarmalığına soyunan ABD için Batı Asya’da, Latin Amerika’da, Doğu Akdeniz’de, Karadeniz’de ve Kafkasya’da gelişen her olay yenilgidir. ABD’nin kurmak istediği kukla Kürdistan planının Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatlarıyla bozulması, Karabağ Zaferi, Türk donanmasının Akdeniz’de Türkiye’nin egemenliği için gücünü göstermesi, KKTC’deki Ersin Tatar zaferi… Daha nicesiyle ABD’nin istemediği her olay tek kutuplu sistemin bittiğinin kanıtı olmasıyla beraber Biden, askeri ve ekonomik gücüyle bu sistemi yürütmeye çalışacak. Son olarak Kongre Baskını da gösterdi ki  ABD halkı, tek dişi kalmış ABD’nin tek dişinin kaybetmesini hızlandıracak.

Serhat Özbaş

TGB Antalya Akıl Fikir Kulübü Üyesi

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler