YAZAR
Türk Deniz Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen “Mavi Vata” tatbikatı, Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı deniz tatbikatı olarak tarihe geçti. 3 tarafı denizlerle çevrili güzel ülkemizin bütün denizlerinde gerçekleşen tatbikata, toplamda 103 gemi katılıyor. Bugün son bulacak tatbikat, ülkemizin stratejik hedefleri açısından oldukça önemli bir yere sahip.
Mavi Vatan’ın Enerjideki Yeri
Özellikle Doğu Akdeniz’de yer alan enerji kaynakları hakkında kısaca bilgi vermek gerekir. Doğu Akdeniz’de bugüne kadar tespit edilebilen yaklaşık 13,2 trilyon metreküp doğalgaz rezervi olduğu bilinmektedir. Tahminlere göre keşfedilmeyi bekleyen 10-15 trilyon metreküp seviyesinde doğalgaz bulunmaktadır. Ülkemizin 2017 yılında harcadığı doğalgaz miktarının 53,5 milyar metreküp olduğuna göre, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yataklarının ülkemizin ekonomik açısından önemi su götürmez bir gerçek.
GKRY yönetiminin 2004 yılında hukuksuzca ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge (MEB), tüm Kıbrıs adasını kapsamaktadır. Ülkemiz maalesef hala Doğu Akdeniz’de MEB ilanında bulunmamıştır. Bu kapsamda yer altı enerji kaynaklarını gasp eden GKRY, emperyalist kuvvetlerle işbirliği içerisinde bu zenginlikleri Türkiye’ye karşı kullanmaktadır.
Ege ve Doğu Akdeniz sularında yaşanan gelişmelere, Deniz Kuvvetlerimizin cevap niteliğinde olan bu tatbikatı, ordumuzun denizlerdeki stratejik konumlanması hakkında da bizlere bilgi veriyor. Tatbikat doğrudan, Doğu Akdeniz’de, İsrail-Yunanistan-ABD ve GRKY bloğuna bir yanıttır.
Tatbikat başladıktan hemen sonra ABD’li şirket Exxon Mobil, 10. parselde dünyanın en büyük 3. doğalgaz rezervini bulduğunu duyurdu. Güneyimizdeki denizlerde yaşanan bu sıcak gelişmeler tatbikatın önemini çok daha arttırmaktadır.
Mavi Vatan Kürdistan Planını Bozuyor
Deniz Kuvvetlerimizin gerçekleştirdiği bu kapsamlı tatbikat aynı zamanda karada, hava ve denizdeki dava birliğinin bir gösterimidir. Amerika’nın hayalinde, denize kıyısı olan bir sözde Kürdistan planını da hedef almaktadır. Tatbikat, karada yürüyen büyük mücadeleye, denizden gelen bir destek, güç niteliğindedir. Ordumuzun gönül ve amaç birliğini ortaya koyan bu tatbikat, emperyalist planları doğrudan hedefine koymaktadır.
Barbaros Hayrettin Paşa’nın “Denizlere hakim olan, cihana hakim olur” sözü, denizlerin stratejik ve jeopolitik önemini 15.yy’da ortaya koymuştur. Elbette ülkemizin ya da bizlerin Dünya’ya hakim olmak gibi bir gayesi yoktur fakat bu söz aynı zamanda denize kıyısı olan ülkelerin sınır güvenliğini ortaya koyan bir niteliktedir.
Doğu Akdeniz, Dünya karasularının %1’ine denk gelmekle beraber deniz ticaretinde büyük öneme sahiptir. Yılda ortalama 220.000 geminin geçtiği bu bölge, dünya deniz ticaretinin 3’te 1’ine tekabül etmektedir. Büyük bir lojistik ağının çevreli olduğu bölge, emperyalist kuvvetlerin gözünü diktiği en büyük alandır. O nedenle Akdeniz’e kıyısı olan bir sözde Kürdistan, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü, ticaretini, yer altı kaynaklarını tehlikeye atmaktadır. İşte Mavi Vatan tatbikatı aynı zamanda bu planları hedef almış ve büyük bir gözdağı vermiştir.
Tatbikatın Komutanları
Tatbikata önderlik eden komutanların büyük bir bölümünün kumpas davalarında mağdur edildiğini görüyoruz. Amerika’nın FETÖ aracılığıyla gerçekleştirdiği kumpasların en büyük hedeflerinden birisi de Türkiye’nin denizlerdeki etkisini sınırlandırmak, zayıflatmak ve güçsüz düşürmek olduğunu bir kez daha görüyoruz. Kumpasları bozguna uğratan milletimiz aynı zamanda Mavi Vatan tatbikatının gerçekleştirilmesine hizmet etmiştir.
Tatbikatın Yüklediği Görevler
Mavi Vatan tatbikatının yapıldığı tarih oldukça anlamlı. Türkiye’nin başta Doğu Akdeniz olmak üzere denizlerdeki haklarının gasp edilmeye çalışıldığı, yeraltı kaynaklarından mahrum bırakıldığı bir dönemde Deniz kuvvetlerimizin gerçekleştirdiği bu tatbikat aynı zamanda ülkemize denizlerimizde çıkarı olan diğer ülkelere bir mesaj niteliğindedir.
Tatbikatın aynı zamanda hükümete de bir mesaj veriyor. Türk Deniz Kuvvetleri, ülkemizin denizlerindeki haklarını korumaya cansiperane hazırken, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de hala MEB ilan etmemesi büyük bir hata. Bu hatadan derhal dönmek, MEB’i ilan etmek gerekmektedir. Deniz Kuvvetlerimizin açtığı yolu, hukuken tamamlamak bir görevdir.
Biz gençlerin görevi ise bu tatbikatı en geniş çevrelere yaymak, askerimize moral vermek ve Türk ordusunun vatan bütünlüğü için seferber olduğunu dosta düşmana duyurmak gerekmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisinden FETÖ ve Amerikancı unsurlar temizlendikçe, Türk ordusu emperyalizme karşı mücadelede her gün yeni mevziler elde ediyor. Kumpas davalarıyla hedef alınan, yıpratılmak ve zayıflatılmak istenen Deniz Kuvvetlerimiz, bugün her türlü müdahaleye rağmen dimdik ayaktadır. Kumpasları bozguna uğrattığımız gibi, denizlerden gelen tehditleri de bozguna uğratacağız.
Yıldırım Gençer
TGB Genel Başkanı
tgb.gen.tr