YAZAR
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde 26 Aralık günü gerçekleştirilen “Tarihten Bugüne Vatan ve Hürriyet: Namık Kemal” etkinliği sonrası PKK yandaşlarının baskılarıyla etkinliği engellemek isteyen İİBF Dekanlığı şimdi de bu etkinliği gerçekleştiren vatansever öğrencilere soruşturma açtı. İİBF Dekanlığı’nın bu tavrı Türkiye’mizin güneydoğusunda ve Suriye’nin kuzeyinde hendeklere gömülen, tüm üniversitelerde mevzi kaybeden PKK’nın ODTÜ’de korunmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla bu tavır sadece soruşturma açılan öğrencilere değil ODTÜ’nün büyük bir çoğunluğunu oluşturan vatansever öğrencilere karşı gösterilmiş bir tavırdır. ODTÜ’de yaşanan olayları ve İİBF Dekanlığı’nın açtığı soruşturmanın detaylarını açıklıyoruz:
1) Vatansever Öğrenciler Namık Kemal Etkinliğinde Bir Araya Geldi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ndeki üç öğrenci topluluğu olan Savunma Sanayi Topluluğu, Avrasya Topluluğu ve Türkçe Topluluğu 26 Aralık günü bir araya gelerek “Tarihten Bugüne Vatan ve Hürriyet: Namık Kemal” etkinliğini gerçekleştirdi. Etkinliğin izni bir hafta önceden alınmış ve İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nin içinde F.AUD amfisi Dekan Ramazan SARI’nın imzasıyla topluluklara tahsis edilmişti. Etkinliğin yapılacağı yerin kesinleşmesiyle birlikte üç öğrenci topluluğu okulun her tarafını afişlerle donatarak etkinliği ODTÜ öğrencisine ve topluluk üyelerine duyurdu.
2) PKK Yandaşları Etkinliğin Afişlerine Saldırdı
Etkinliğin duyurulmasıyla birlikte düzenleyici toplulukların yaptığı etkinlik afişleri, etkinlikten bir gün önce PKK-HDP yandaşları tarafından hedef alındı. İİBF duvarlarında bulunan afişlerde Namık Kemal’i aşağılayıcı çizimler yapıldı ve üzerlerine bölücü sloganlar yazıldı. Bu etkinliği yaptırmayacaklarına dair açıklamalar yaparak topluluk yöneticilerini ve katılımcı öğrencileri tehdit eden PKK-HDP yandaşları, aynı zamanda İİBF Dekanlığı’na etkinliğin iptal edilmesi gerektiğine dair taleplerini ilettiler.
3) İİBF Dekanlığı’nın PKK’yı Koruyan Tavrı
Etkinliğin gerçekleştirilmesine birkaç saat kala, PKK yandaşlarının talepleri üzerine İİBF Dekanlığı verdiği salon iznini geri çekerek etkinliğin iptal olmasına yol açmaya çalıştı. Ardından normalde 17.30’a kadar açık bırakılması gereken amfinin kapıları Dekanlık tarafından 15.30 civarında kilitlendi. Taş amfide İstiklal Marşı okunduğu ve şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunulduğu sırada içerideki PKK-HDP yandaşlarının devlet düşmanı ve bölücü sloganlar atmasına ve fakülteye ellerinde içi taş ve soda şişeleriyle doldurulmuş bavullarla girip çıkmasına izin verildi. İİBF Dekanlığı’nın tavrıyla birlikte hareket eden bazı öğretim görevlileri Türk Bayrağı açıldığı sırada Türk Bayrağı’na karşı “Onu neden açıyorsunuz? Provokasyon yapmaya mı geldiniz buraya?” şeklinde sözlü saldırılarda bulundu.
4) İİBF Dekanlığı’nın Bu Tavrı İlk Değil
Etkinlik günü okul öğrencilerini fakülte binasına sokmayıp PKK-HDP yandaşlarını koruyan İİBF Dekanlığı’nın tek vukuatı bu değil.
MLKP terör örgütüne bağlı Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun 19 Aralık 2018 günü HDP milletvekilleri Murat Çepni ve Ali Kenanoğlu ve Veli Saçılık ile ODTÜ İİBF binasında düzenleyeceği “19 Aralık: İçeri ve Dışarı Ne Kadar Farklı?” etkinliği Ankara Valiliği’nin kararıyla yasaklanmıştı. Buna rağmen, etkinliğin yapılacağı sınıf açık bırakıldı ve dolayısıyla örgütün etkinlik yapmasına İİBF Dekanlığı göz yumdu. Etkinlik, ancak emniyet güçlerinin müdahalesi ile dağıtıldı.
26 Ekim 2018 günü ODTÜ’nün Çarşı ismiyle anılan bölgesinde iki TGB’liye otuz kadar PKK-HDP yandaşı saldırdı. Bu olay ODTÜ’nün ilgili kurumlarına ve emniyete, darp raporu ve tanık ifadeleri ile birlikte şikayet edildi. Tanık ifadeleri ODTÜ yetkilileri ve polis tarafından incelendi. Tanıkların hem polis tutanaklarına hem ODTÜ yetkililerinin tutanaklarına imza attıklarını belirtmelerine rağmen, “tanıkların ifade verdiği ama altına imza atmaktan çekindiği” gerekçesiyle İİBF Dekanlığı, soruşturma açtığı saldırganlara hiçbir ceza vermedi. Tanıkların ifadeleri imzaladıkları ve gerekiyorsa yeniden ifade verip imza atacaklarını belirtmeleri üzerine İİBF Dekanı Ramazan SARI’ya 28 Mayıs ve 10 Haziran tarihlerinde iki ayrı e-posta atıldı. Ortada bir yanlış anlaşılma olup olmadığı soruldu. Ramazan SARI ise bu iki e-postayı yanıtsız bıraktı.
Bunlar, İİBF Dekanlığı’nın PKK-HDP yandaşlarının yaptıklarına kayıtsız kaldığının, dolayısıyla suçluyu koruduğunun en yakın örnekleridir. PKK-HDP yandaşlarının suçlarına kayıtsız kalan Dekanlığın, vatansever öğrencilerin önüne set olması ve öğrencilere soruşturma açması da bu korumanın birer örneğidir.
5) Soruşturma Metni Yalan ve İftiralarla Dolu
Her şeyden önce şahsıma verilen tebligatta baştan aşağı açık bir hukuksuzluk vardır. Şahsımın YÖK Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin hangi maddelerine dayanarak suçlandığı tebligatta belirtilmemekte, dolayısıyla savunma hakkım ihlal edilmektedir. Tebligat hukukilikten uzak bir biçimde kaleme alınmıştır.
Soruşturma tebligatında iddia edilen eylemler arasında “Daha önce talep edilen salon tahsisinin yapılamayacağı gerekli yerlere bildirildiği halde…” ibaresi yer almaktadır. Oysa, etkinliğin yapılacağı salon bir hafta önceden dekanlığın imzası ile tahsis edilmiştir.
Dekanlığın PKK’yı koruduğunun söylenmesi de suç yüklenen iddialardan biri olarak tutanağa konulmuştur. Üstte de bahsettiğimiz gibi, yapılan bu eylemler PKK-HDP’ye yardım edilmesinin örnekleridir. PKK-HDP’nin etkinliklerine göz yumarak, bölücü sloganlar atmasına izin vererek, öğrencilere yaptıkları fiziksel saldırıların üzerini kapatarak, etkinliği engellemek için gelen PKK-HDP yandaşlarının fakültenin içine girmesine müsaade ederek İİBF Dekanlığı PKK-HDP yandaşlarına yardım etmiştir ve bu soruşturmaya açarak da yardım etmeye devam etmektedir.
“…fakültenin işleyişinin sekteye uğratılması, işleyiş, huzur ve sükunetin bozulması…” da isnat edilen suçlar arasındadır. Oysa ki fakültenin giriş kapısına, arka kapıdan sokularak getirilenler ve fakülte giriş çıkışını kapatanlar PKK-HDP yandaşlarıdır. İstiklal Marşı okunduğu sırada fakülte içinde bölücü ve devlet düşmanı sloganlar atarak fakültedeki huzuru ve sükuneti bozan yine PKK-HDP yandaşlarıdır. Yine bunlar, bir gün önce fakülte içerisindeki etkinlik afişlerine ahlaksız şekilde saldırarak fakültenin huzur ve sükunetini bozmuştur. Öğrenciler ise Namık Kemal’i İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başlayarak anmış, taş amfide etkinliklerini fakültenin işleyişini zedelemeden gerçekleştirmiştir.
Soruşturmada suçlamalar arasındaki son iddia gerçekten hayret vericidir ve birçok soruya gebedir. “… fakülte binasına zorla girmeye çalışılması…” iddiasıyla fakülte öğrencisi olan şahsım ve arkadaşlarımın en doğal hakkı olan fakülte binasına girmesi eylemi komik bir şekilde bir suç olarak tarif edilmiştir. O halde İİBF Dekanlığı’na şu soruları sormak gerekir: “Fakülteye zorla girilmeye çalışıldığı iddia edildiğine göre fakülteye girişin öğrencilere kapatıldığı itiraf edilmiştir. Dekanlık hangi hakla fakülteyi öğrenci girişine kapatmıştır?”
“Fakülte girişi öğrenciye kapatıldıysa PKK-HDP yandaşları da fakülteye nasıl girmişlerdir?”
“Arka kapıdan giren PKK-HDP yandaşları Dekan Yardımcısı’nın yanına nasıl gelmişler ve dakikalarca orada, onun yanında beklemişlerdir?”
Soruşturmada isnat edilen suçların hiçbirinin hukuki dayanağı yoktur. Soruşturmanın okuldaki PKK yandaşlarını korumak ve vatansever öğrencilere göz dağı vermek için açıldığı ortadadır.
İİBF Dekanlığı PKK Yandaşlarına Soruşturma Açmalıdır
ODTÜ yıllardır birçok defa, PKK-HDP yandaşlarının eylem ve etkinlikleriyle ve vatansever öğrencilere, asker çocuklarına, kendilerine tepki gösterenlere yaptıkları saldırılarla gündeme gelmiştir. Son yıllarda devletimizin içine girdiği süreç, PKK’nın ve FETÖ’nün ülke çapında iyice güçsüzleştirilmesinden sonra ODTÜ’nün de dahil olduğu birçok üniversitede bu tip eylemler ve saldırılar azalmış hatta çoğunda son bulmuştur. ODTÜ’de geçen senelerde vatansever kuvvetlerin yaptıkları etkinliklerin yanında bu dönem yapılan “Diyarbakır Annelerine Destek” yürüyüşü ve “Tarihten Bugüne Vatan ve Hürriyet: Namık Kemal” etkinliği, vatansever öğrencilerin sesi olmuştur. Bunları görmezden gelerek, zayıflamakta olan PKK-HDP’yi sevindirecek şekilde hareket etmek büyük bir hatadır. Bu hata, ODTÜ’de PKK-HDP’nin cesaret kazanmasına sebep olmaktadır. Açılan soruşturma, bir kişiye değil ODTÜ’deki tüm vatansever öğrencilere karşı açılmıştır. İİBF Dekanlığı, bu hukukilikten uzak soruşturmayla görevini suiistimal ederek PKK-HDP’ye kol kanat germektedir. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan suçlamalarla hem bir öğrenci hedef alınmakta hem de PKK-HDP koruyuculuğunun üstü kapatılmaktadır. İİBF Dekanlığı, bu hatasından acilen dönmeli ve vatanseverleri değil PKK-HDP yandaşlarını karşısına almalıdır.
Tolga Diş
TGB Ankara İl Sekreteri
tgb.gen.tr