Savaşmadan Bağımsızlık Mümkün Mü?

Türkiye, İran, Irak ve Suriye emperyalizme karşı vatan bütünlüğü ve bağımsızlığı için savaşmaktadır. Kesin barış, yaratacağımız birlikteliğe bağlıdır.

Savaşmadan Bağımsızlık Mümkün Mü?
Yaşar Diyarbekirlioğlu
Yaşar Diyarbekirlioğlu
YAZAR

İnsanlık var olduğundan beri birçok savaşa tanıklık etti. Bu savaşlar tarihsel durumlarına göre değişkenlik gösterir. Kimileri haklı kimileri ise haksız savaş olarak adlandırılır. Peki ya bu haklı savaş ve haksız savaş nedir?

19. yüzyıldan beri emperyalizm dünyaya hükmediyor. Çağımızda haklı ve haksız savaşı ayıran ölçüt, emperyalizme karşı olan tavırdadır. Emperyalist devletlerin mazlum devletlere karşı yaptıkları, emperyalizm etkisiyle ve güdümüyle başlatılan savaşlar haksız savaşlardır. Mazlum devletlerin vatan bütünlüklerini sağlamaları, emperyalizme karşı verdikleri bağımsızlık mücadelesi ise haklı bir savaştır.

Az önce bahsettiğimiz üzere haklı ve haksız savaşa örnek verecek olursak, 2003 yılında ABD’nin Batı Asya’da birçok ülkede olduğu gibi doğal kaynaklar açısından zengin bir ülke konumundaki Irak’ı işgali ardından çıkan savaşta Amerika’nın emperyalist amaçları doğrultusunda Irak’a saldırmasından dolayı, ABD-Irak savaşı ABD tarafından emperyalist bir savaş olduğu için haksız, Irak için ise ABD’nin emperyalist politikasına karşı direndiği ve bağımsızlığını korumaya çalıştığı için haklı bir savaştır.

Kendimizden örnek verdiğimizde ise I. Dünya Savaşı’nda vatan topraklarımız için yapılan bölüşüm ve ülkeler arasındaki toprak paylaşımı, haksız bir savaştı. Daha sonrasında savaşa dahlimizle beraber bağımsızlığımızı kazanmak için vatan savunması yapıyor, haklı bir savaş veriyorduk. Savaşın devamında Türkiye’nin İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan’a karşı verdiği savaş haklı savaşımızdı. Ermeni çetelere, Ermeni terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele, haklı savaştı.

I. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda bir savaş vermeden bağımsızlık kazanması mümkün değildi. Vatan savunmasında “Savaşa Hayır” demek nasıl ki mümkün olmadıysa bugün de savaşa hayır, savaşa karşı “barış” demek de mümkün değildir, yanılgıdan ibarettir. Emperyalist devletlerin namluları mazlum devletlere yöneltildiyse, mazlum devletlerin bağımsızlık mücadelesi emperyalizme karşı savaşla mümkündür.

GÜNÜMÜZ SAVAŞ KARŞITLIĞI

İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, 3 Ocak günü ABD tarafından Bağdat Havaalanı’nda bombalı saldırıya uğrayarak şehit düştü. Kasım Süleymani’nin şehit düşmesinin ardından İran cevabını ABD üslerini balistik füzeler ile vurarak verdi. Batı Asya’da kaybetmekte olan ABD, İran’ın bu cevabıyla daha derin yaralar aldı. Süleymani İran’ın en üst düzey komutanlarından biriydi. 1991 Körfez Savaşı’nda ve 2003 Irak işgalinde, ABD’ye karşı direnişler yönetti. Emperyalizme ve siyonizme karşı karşı kuvvetleri birleştirmek ve büyütmek için çaba sarf ediyordu. Emperyalizme karşı mücadelesinde kararlı duruşu onu ABD’nin hedefi haline getirdi ve emperyalizme karşı direnen mazlum ülkelerin ortak şehidi oldu.

ABD Kasım Süleymani’yi vurduğunda “Savaşa Hayır” demeyenler, İran’ın, emperyalizme karşı açtığı bu savaşa hayır diyerek bozgunculuk yapma gayretine giriştiler. İran’ın ABD’ye cevabına karşın “barış” çağrısı yapmak yanıltmacadan, bozgunculuktan ibarettir. ABD’nin bölge ülkeleri topraklarında bulunması daha büyük tehlikelere ilerletmektir. Kesin bir barışa, bağımsızlığa ulaşmak için emperyalizme karşı bir savaş verilmelidir. Bu savaş bölge ülkelerinin de iş birliği ile emperyalizme karşı bağımsızlık savaşıdır. ABD saldırısına değil, İran’ın haklı karşılığına “savaşa hayır” diyenler, Amerika’nın kara gücüm dediği terör örgütlerine karşı Türk ordusunun, Mehmetçiğin operasyonlarına da hayır demişlerdi. O zaman da sonuç değişmedi ve ABD yenildi. “ABD yeniyorsa haklı savaş, ABD yeniliyorsa savaşa hayır” diyenler kaybetmeye mahkumdurlar.

Emperyalist tehdit altında ya da güdümündeki bir devlet, silahların namlusu kendisini gösteriyorken savaşmadan bağımsızlığını elde etmesi mümkün değildir. I. Dünya Savaşı’nda da olduğu gibi Türkiye savaşa girmeseydi bağımsızlığını kazanamayacaktı. Çünkü, sömürge devletleri topraklarını paylaşmış, hatta birbirleri ile mücadeleye girmişlerdi. Ancak Türkiye, I. Dünya Savaşı'na dahil olarak kendi bağımsızlığını ve toprak ve bütünlüğü savaşarak elde etti. Emperyalizme karşı savaş o gün olduğu gibi bugün de özgür ve bağımsız bir ülkede yaşamanın yegâne koşuludur. Kurtuluş Savaşı’na nasıl ki “hayır” denilemeyecekse, bugün emperyalizme karşı savaşa da hayır denemez. Savaşmadan bağımsızlık olamaz.

EMPERYALİZME KARŞI NİHAİ SAVAŞ

Türkiye, Rusya, İran, Irak ve Suriye devletlerinin silahlı mücadelesi sonucunda ABD, Batı Asya’da büyük yenilgiler almaya, geri çekilmeye başladı. Emperyalizme karşı girilecek büyük bağımsızlık savaşına hazırlanmak için bölge ülkelerinin iş birliği kaçınılmazdır. Bölgemizin dört bir taraftan kuşatıldığı bu koşullarda daha büyük savaşları verebilmesi için emperyalizmle savaşan milletlerin bir araya gelme zorunluluğu ihtiyaç haline gelmiştir. Bu ihtiyaç her geçen gün daha ciddi bir biçimde kendisini dayatmaktadır.

Türkiye, Irak, İran, Suriye’nin emperyalizme karşı savaşı haklı savaştır. Bu savaşın, “haksız” olduğunu ileri sürenler (Türk ordusunun Barış Pınarı, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı operasyonlarına; İran’ın, Irak’ın ABD’ye karşı savaşlarına karşı çıkanlar) ABD’nin elemanıdır, onlarla beraber kaybedeceklerdir. Bölge ülkeleri nihai barış ve bağımsızlık için savaşmakta ve mücadele etmektedir. Türkiye, İran, Irak ve Suriye emperyalizme karşı vatan bütünlüğü, bağımsızlığı ve güvenliği için savaşmaktadır. Kesin barış, yaratacağımız birlikteliklere bağlıdır.

Yaşar Diyarbekirlioğlu

TGB Konya İl Başkanı

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler