TÜRK DEVRİMİNDEN TGB’YE BAŞARININ ANAHTARI: TEŞKİLAT

Gök kubbeyi tek başımıza kaldıramayız belki Atlas gibi ama birlik olunca hiçbir kuvvet durduramaz bizleri!

TÜRK DEVRİMİNDEN TGB’YE BAŞARININ ANAHTARI: TEŞKİLAT
Ecem Teke
Ecem Teke
YAZAR

“Çöl sanılan bu alemde saklı ve kuvvetli bir hayat vardır. O Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilattır. Bu teşkilat organize edilirse vatan da kurtulur." – Mustafa Kemal Atatürk
Birçoğumuz tarihi, devletlerin birbirine toprak nedeniyle saldırmaları, buna da hükümdarların-padişahların istek ve arzularının neden olduğu şeklinde öğreniriz. Padişahların isimlerini, hangi tarihte hangi olay olmuş, kim nerede doğmuş/ölmüş ezberler geçeriz.
Fakat tarihte bir “birey” ya da “olay” değerlendirilirken bir bütün olarak değerlendirmeliyiz. Örneğin Mustafa Kemal’in başarısından söz ederken onun ileri görüşlülüğü, analitik zekâsı gibi özelliklerini sayarken teşkilatçılığına ve devrimci mücadelesine daha az yer veririz.

HER DAİM TEŞKİLATLIYDI
Mustafa Kemal’in hayatı, baştan sona teşkilatlıdır ve teşkilatçı bir devrim önderinin hayatıdır. Harp Akademisinde iken arkadaşları ile istibdat rejimine karşı çıkarlar, gizli toplantılar düzenler, dergi çıkarır ve görüşlerini yeni arkadaşlarına aktarırlar.1905 senesinde gizlice Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurarlar ve bu cemiyetin örgütlenmesine hızlıca başlarlar. Yafa’da, Kudüs’te, Beyrut’ta cemiyetin şubelerini açarlar. Daha sonra Mustafa Kemal, çok sevdiği şehri Selanik’te de bir şube açmaya karar verir ve örgütlenmesine başlar. Fakat istibdat yanlıları tarafından jurnallenir. İstibdat rejimine karşı ise 1907 yılında Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin İttihat ve Terakki Cemiyeti ile birleşmesine karar verilir.  Ardından 1908 yılında ise oluşan bu teşkilatlı güç ile birlikte istibdat rejimi yıkılır ve Ⅱ. Meşrutiyet ilan edilir.
İttihat ve Terakki’nin disiplini altında verilen görevleri büyük bir özveriyle yerine getirir. Mustafa Kemal teşkilatına güvenir, teşkilatı da ona güvenir ve Ⅱ. Meşrutiyet karşıtı isyanları bastırmak amacıyla Trablusgarp’a, Bingazi’ye ve Arnavutluk’a gönderilir. Buradaki isyanları başarıyla bastıran Mustafa Kemal 1911’de İtalya’nın Trablusgarp’ı işgali sebebiyle tekrar Trablusgarp’a gönderilir. Burada Tobruk ve Derne’de yerel kuvvetleri örgütler ve ardı ardına İtalyan kuvvetlerine baskın düzenler. Fakat Osmanlı Devleti Trablusgarp’ı İtalya’ya bırakır. Mustafa Kemal’in askeri başarıları ise Balkanlarda ve Çanakkale’de devam eder. Anafartalar Kahramanı olarak tarihe adını yazdırır.
1919 Mayıs’ında başlayan bağımsızlık mücadelesi için Müdafaa-i Milliye Cemiyetini kurar. Anadolu’da da birçok vatansever cemiyetin kurulmuş olduğunu görür ve mücadeleyi daha etkin örebilmek için aynı sebeplerden doğan ve aynı maksat uğrunda çalışan dağınık durumdaki milli teşkilatları Sivas Kongresi ile Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla tek bir çatı altında toplar. Böylelikle milleti temsil edecek bir teşkilat, savaşın ve devrimin öncü partisi kurulmuş olur.
Askeri alanda ise silahlı yerel kuvvetlerle bu savaşın kazanılamayacağını ve bir düzenli orduya ihtiyaç duyulduğunu görür. Ordu birlikleriyle temasa geçip desteklerini sağladıktan sonra yerel kuvvetleri de düzenli orduya katıp tek bir silahlı teşkilat altında toplamıştır.
Görüldüğü üzere Mustafa Kemal’in hayatı boyunca devrimci bir programı olmuş ve bunun gerçekleşmesi için mücadele etmiştir. Mücadelesinin başarısı ise teşkilatlı olmasında yatmaktadır.

EN BÜYÜK GÜÇ, ÖRGÜTLÜ GÜÇTÜR!
12 Eylül 1980’e kadar gençlik hep belirleyici güçtür. Geçmiş yıllardan bu yana gençlik katılımcı bir toplumsal payda iken, toplumsal sorunların çözümünde ya da sistemin şekillenmesinde itici güç oluştururken 1980 sonrasında ise duyarsız bir kitleye dönüştürülmeye çalışılmıştır.   Ⅰ. Meşrutiyet’te Namık Kemaller, Ali Suaviler, Ⅱ. Meşrutiyet’te Resneli Niyaziler, Enver Paşalar ve Kurtuluş Savaşında Mustafa Kemal Atatürk. Bu devrimlerin belirleyici gücü gençliktir. Gençliğin örgütlü ve etkin olması zafere giden yolun pusulasıdır. Örgütsüz bir gençlik sistemin içinde kaybolur ve yalnızlaşır.

Z KUŞAĞI YOK, TÜRK GENÇLİĞİ VAR!
1980’den sonra ülkenin birçok aydını örgütsüzlük hatasına kendini kaptırmıştır. Atatürkçülüğü devrimci bağlarından koparıp “zararsız” hale getirmeye çalışmaktadırlar. Fakat gençlik bu bağımlılaşmaya ve algı politikalarına her zaman karşı çıkmıştır. Günümüzde de “Z Kuşağı” adı altında örgütlenmeyen, üretmeyen, okumayan, çözüm üretmek yerine problemden yakınan, amaçsız, umutsuz bir gençlik modeli yaratılmaya çalışıyor. Dayatılan bu gençlik modelini kabul etmiyoruz. Türk gençliğinin, Z Kuşağı tanımlamasına ihtiyacı yoktur.
Türk gençliği Batı emperyalizminin dayattığı kuşaklar değil tarihi 200 yıla yaklaşan Türk devriminin kuşakları ile tanımlanabilir.  Türk gençliği üzerinde oluşturulan bu algıyı ise Türkiye Gençlik Birliği olarak bizler reddediyoruz. Yalnızlaştırılan, bencilleştirilen ve toplumdan soyutlanan gençlik algısını kabul etmiyoruz.

ATATÜRK GİBİ TEŞKİLATLI, ATATÜRK GİBİ TEŞKİLATÇI!
Türkiye Gençlik Birliği olarak bugüne kadar yaptığımız eylemler ile binlerce vatansever ve Atatürkçü genci vatan mücadelesinde birleştirdik.
2007 yılında on binlerce üniversiteli gencin katılımıyla Mehmetçik Eylemlerini gerçekleştirdik, 2011 yılında dünyanın her yerinde haydutluğa bürünmüş, Mehmetçiğimizin katili Amerikan askerlerinin başına çuval geçirdik, 2008 yılında Türk Ordusu ve Türkiye’nin vatansever, devrimci birikimi ile Gladyo tarafından Ergenekon kumpasında yargılandık, binlerce genç ile birlikte Silivri barikatlarını yıktık. Teşkilatlı mücadelemiz sayesinde sistemin getirdiği sorunların karşısında eğilip bükülmedik, yıkılmadık. Çünkü taşıdığımız sorumluluğun bilincindeyiz. Görevimizi Gençliğe Hitabeden alıyoruz.
Mustafa Kemal’in hayatından çıkaracağımız en büyük derslerden biri şudur: Teşkilatsız bir halk kendi kendine ayağa kalkmaz! Teşkilat milletleri ayağa kaldırır, göreve çağırır, öncülük eder. Türk gençliğini ortak bir vatan cephesinde buluşturma bilinciyle 19 Mayıs 2006 günü kurulan teşkilatımız 15.yılını kutluyor. Türk Devriminin mirasçıları olarak teşkilatımızı gelecek 15 yıllara taşıma görevini üstleniyoruz.
Gök kubbeyi tek başımıza kaldıramayız belki Atlas gibi ama birlik olunca hiçbir kuvvet durduramaz bizleri! Gücümüzü teşkilatımızdan, mücadelemizden alıyoruz! Unutma ki sen yoksan bir kişi eksiğiz, haydi sen de Atatürk Türkiye’sini kurma yolunda mücadelemize ortak ol!

Ecem Teke
TGB Muğla İl Yöneticisi

Tarih:
Diğer Haberler