

YAZAR
Ülkemizde ilk koronavirüs vakası 11 Mart 2020 tarihinde görüldü. O günden sonra geniş kapsamlı önlemler alınmaya başlandı. İlk olarak eğitime ara verilmesi, evde çalışma gibi tedbirlerle vatandaşların evde kalması sağlanmaya çalışıldı.
Peki, insanlar evdeyken neler yapıyor? Televizyon başında vakit geçirmek, bilgisayar oyunları oynamak, kitap okumak, film izlemek, uyumak, yemek yapmak, el işleri yapmak gibi aktivitelerle uğraşıp vakit geçirmeye çalışıyorlar. Ancak bu dönemde parolamız, “Azı karar, çoğu zarar.” olmalı. Çünkü yukarıdaki saydığım bütün aktivitelerin fazlasını yapmak sağlığımız için tehdit oluşturuyor. Sürekli televizyon seyretmek, bilgisayar başında olmak başta göz ve omurga problemlerine sebep olmaktadır. Gereğinden fazla kitap okumak da gözlerimizi yorar. Fazla uyumak dinlenmemizi sağlamak yerine bir süre sonra vücutta biriken laktik asit sayesinde daha da yorgun uyanmamıza neden olur. Sürekli yemek yapıp yemek de midemiz ve metabolizmamız için iyi olmaz. Gereğinden fazla alınan karbonhidratları (unlu, şekerli gıdalar) vücudumuz yağa dönüştürür. Bir de buna hareketsiz yaşam tarzı eklenince obezite kaçınılmaz olur. Obezite ise birçok hastalığın davetiyesi gibidir. Diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıklarına neden olur.
Sizlere sağlıklı yaşam için önerilerde bulunacağız. Virüsten kaçarken başka hastalıklara yakalanmayalım.
*Öncelikle uyku düzenimizi iyi ayarlamalıyız. Günlük en fazla 8 saat uyumalıyız. Fazla uyumak bizi dinlendirmez. Vücudumuzda yorgunluk asidi olarak bilinen laktik asidin artışına ve bu da uyandığımızda daha da yorgun hissetmemize neden olur.
*Evet, uykunuzu düzenlediğimize göre şimdi sıra hareket etmekte. Sabah uyandığımızda güne baştan ayağa egzersizler yaparak başlayalım. Gün içinde en az 30 dakika evin içinde yürüyüş yapalım.
*Herhangi bir şey izlerken, okurken vücut postürümüze (duruşuna) dikkat edelim. Çok öne eğik izleme bir süre sonra kamburlaşmamıza ya da dik şekilde oturmamak omurga yapımızın bozulup S şeklini almasına (skolyoz) neden olabilir. Pozisyonumuzu sık aralıklarla değiştirelim. Fazla oturmak bacaklardaki dolaşımı etkiler. Kitap okurken kitapla aramızdaki mesafe ne çok uzak ne de çok yakın olmalıdır. 30 cm ideal mesafedir.
*Artık vaktimiz de bol olduğu için kek, börek gibi hamur işlerini fazlaca yapmaya başladık. Bunun üzerinden meydan okumalar bile yapılır oldu. Yeme alışkanlığımız tek yönlü olmamalı. Sindirim sistemi sağlığı için her türden gıdayı beslenme programımıza almalıyız ancak şu hareketin minimum olduğu günlerde hamur işi ile beslenmek hiç de akıl kârı değil. Beslenmemiz daha çok düşük kalorili yiyeceklerden oluşmalıdır. Ayrıca her aklımıza geldiğinde değil günde en fazla 3 öğün şeklinde beslenmeliyiz. Ara öğünleri de abartmayalım. Her şey sağlığımız için. Bu günlerde azaltmayacağınız tek şey, belki de sudur. Bol bol su içmeyi (en az 2 lt) unutmayalım. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için meyve yiyelim ancak özellikle C vitaminini depolanmadığını unutmayarak aşırı meyve tüketmeyelim.
*Göz sağlığımızı da korumak için bilgisayar, telefon, televizyon gibi cihazlara uzun süre bakmayalım. Bu günlerde kitap okumak belki de en verimli aktivitelerdendir ancak uzun süre kitap okumak da gözlerimizi yorar. Vücudumuzu tanıyalım ve kendimizi yormayalım.
*Bir de çağımızın vebası denilebilecek stresten elimizden geldiğince uzak duralım. Stres de en az yukarıdaki saydıklarım kadar sağlığımızın üzerinde etkili.
Aktivitelerimizi çeşitlendirelim, günümüzü planlayalım. Herkesin sağlığımız için seferber olduğu bu günlerde virüsten kaçarken başka sağlık problemlerine yakalanmayalım.
Devletimizin ve milletimizin birliğiyle bu zor günleri de atlatacağız. Gün, birlik olma günüdür. Bu süreçte kirli siyasetlerini yayan, bozgunculuk yapan kişilerle bu süreci atlatamayız. Herkes elini taşın altına koyduğunda virüsü de yeneriz, kirli düşünceleri de.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Nurcan Yılmaz
TGB Denizli İl Yöneticisi
tgb.gen.tr