28 Şubat Davası, Zekeriya Öz’e getirilen sahte CD'nin Ankara’da FETÖ’cü arkadaşı Mustafa Bilgili’ye göndermesiyle birlikte başladı.
28 Şubat Davasında savcı, geçtiğimiz günlerde mütalaasını açıkladı. Kumpası başlatan FETÖ’cü hakimin yazdığı iddianameye dayanan mütalaada, o dönem Fetullah Cemaatini Cumhuriyete tehdit olarak saptayan ve irticanın üzerine yürüyen ordu mensupları için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. 28 Şubat Davasındaki FETÖ izlerini gizleyen kimi yayın organları ise müebbet talebini alkışladı. Halbuki, davanın başlamasında en önemli rolü FETÖ’nün firari savcısı Zekeriya Öz üstlenmişti. 28 Şubat soruşturmasının başlamasına neden CD, ilk olarak Zekeriya Öz’e gönderilmişti.
CD SAHTE RAPORU
28 Şubat Davası sanıklarından Çetin Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz Aydınlık gazetesine yaptığı açıklamalarla gözardı edilen/saklanan bilgilerin altını çizdi. Ersöz, 28 Şubat Davasının başlatılmasında en önemli rolü FETÖ mensuplarının oynadığını vurguladı. Hüseyin Ersöz’ün 28 Şubat Davası’na ilişkin açıklamaları şöyle:
“FETÖ şüphesi nedeniyle hakkında soruşturma açılan Tamer Tatar, kendisine 28 Şubat’la ilgili CD’lerin ulaştığını söylüyor ve şu an davanın temelini oluşturan belgeleri sunuyor. Sonrasında Balyoz Kumpasının hızlı bir şekilde sürdüğü dönemde bu CD’yi Beşiktaş Adliyesi’ne gelerek Zekeriya Öz’e teslim ediyor. CD 28 Şubat’la ilgili olduğu için Ankara’ya gönderiliyor. Ankara’daki Özel Yetkili Savcı Mustafa Bilgili’ye CD teslim ediliyor. Bilgili de CD’yi inceletip soruşturma başlatıyor, iddianameyi hazırlatıyor. Genelkurmay’la o dönem yazışmalar yapıyor. Dönemin Genelkurmay adli müşaviri ve FETÖ tutuklusu Muharrem Köse ile dosya üzerine yazışmalar yapıyor. Bizde CD’nin sahte olması ihtimalini söyleyerek incelenmesini talep ediyoruz. Mahkeme talebimizi kabul ederek CD’yi ODTÜ’ye gönderiyor. 3 kişilik bilirkişi heyeti CD’yi inceleyerek belgelerin sahte olabileceğini söylüyor.
MÜDAHİLLER DE FETÖ’CÜ
28 Şubat sürecinde ordudan ihraç edilen isimlerin listesi var. Listedeki 50-60 isim davaya müdahillik talebinde bulunuyor, mahkeme de kabul ediyor. Bu 50-60 kişinin hakkında da zamanında FETÖ’den soruşturma yürütülmüş.
Yargılamada gelinen noktada mahkemenin çıkmaz içinde olduğunu düşünüyorum. Bu yargılamada FETÖ’nün gölgesi olduğu kadar siyasi iktidarın da eli var. Cumhurbaşkanının kızları bu davada katılan sıfatıyla bulunuyor. Davaya müdahil olmuş durumdalar. Genelkurmay Başkanının Anayasa Mahkemesinde yargılanması gerektiği de göz ardı edilen başka bir husus. Adil yargılanmada bu kadar göz ardı edilen hukuka aykırılığın bulunduğu bir davayı hayra yormuyorum. Muhtemel bir tutuklama kararının Türkiye’de uzun yıllar tartışılacağını düşünüyorum. Ve FETÖ elinin bu denli olması adil yargılamaya gölge düşüreceği düşüncesindeyim. Umarım mahkeme delillerin hukuka aykırı olduğunu anlar ve yargılamalarda beraat kararı verir. Türk yargısı için bu dava bir sınav niteliği taşımaktadır.”
tgb.gen.tr