Evlat nöbetleri ve PKK'ya karşı kararlı mücadelenin yarattığı birlik ikliminde teröre darbe üstüne darbe iniyor. Diyarbakır, Van ve Hakkâri’den sonra bölgede yeni nöbet çadırları kurulması bekleniyor. Babalar gününde evlat yolu gözleyen baba ve 13 yaşındaki kızı HDP’ liler tarafından kaçırılan anne; biri Diyarbakır’dan diğeri Van’dan sesleniyor: "Son evlat ailesine kavuşuncaya, HDP diye bir parti kalmayıncaya kadar nöbetteyiz!"
Nazlı Sancar ve Necmettin Biçer… Biri Diyarbakır’da diğeri Van’da, emperyalist destekli bölücü teröre karşı verilen eşi görülmemiş mücadelenin iki kahraman ismi. Sayısı yüzleri aşan annelerle, babalarla birlikte çocuklarını PKK’nın kanlı elinden kurtarmak için teröre meydan okuyorlar. HDP’nin kapısına ilk kilidi vuran evlat nöbeti, ikinci zaferine yaklaştı. AYM’nin HDP’yi kapatma iddianamesini kabul etmesi ile yüzlerce çocuğun kaçırılmasından “sorumlu olan” terör partisi için artık sonun başlangıcına ulaşıldı.
BABALARIN MURADI
18 yaşındayken Adana'dan kandırılarak dağa kaçırılan kızı Gülcan’ın yolunu gözleyen baba Necmettin Biçer ile kızından ayrı geçen altıncı Babalar Gününün ertesinde konuştuk. Necmettin Biçer, kızlarının kaçırılmasından sonra engelli kalan anne Pınar Biçer ile birlikte umutlu bekleyişlerini sürdürüyor:
Kızım belki evlenmiş olacaktı, eli ekmek tutacaktı. Babalar Gününde çıkıp yanıma gelecekti. Ailesine ülkesine faydası olacaktı. Bayramlarımız, anneler, babalar günümüz şenlenecekti. O da özgür olacaktı. Ama biz umutlarımızı kaybetmedik. Bir baba olarak, ‘zaferimiz de muradımız da yakındır’ diyorum.”
Necmettin baba, Kürt çocukları HDP’nin tuzağına düşmemiş olsa, PKK’nın bu kadar etkin olamayacağını anlatıyor: “Ben Kürt'üm. Aslımı hiçbir zaman inkâr etmedim. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürt'üyüm. Emperyalistlerin, teröristlerin Kürt'ü değilim! HDP, ajanları ile milisleri ile aramıza girdi çocuklarımızı teröre bulaştırdı. Kendi çocuklarını gözlerinden sakındılar, yoksul halkın çocuklarını ateşe attılar.”
YARGI ÖNÜNE ÇIKSINLAR
İzmir’de HDP il binasına yapılan provakatif saldırı ile ilgili de konuşan Necmettin Biçer, “Bu saldırıyı kınıyoruz. Tek başına yapılabilecek bir eylem değildi. Bu saldırıyı yapanların, planlayanların bulunup yargı önüne çıkmasını istiyoruz” diyor.
HDP’ye yönelik kapatma davasını Türkiye’nin birliği için atılan önemli bir adım olarak nitelendiren Biçer, süreci şöyle yorumluyor: “Batı ülkeleri parti kapatmak demokrasiye aykırı diyor. Ama dünyanın en demokratik ülkesi bile, gençleri terör örgütüne götüren, çocuk yaşta eline silah veren bir partiyi bırakın kapatmayı, topraklarından sürer.”
SIRA MAHKEMENİN MÜHRÜNDE
Nazlı Sancar’ın 13 yaşındaki kızı Şeyma, HDP'liler tarafından kaçırılalı on yıl olmuş. Sancar, “Ya zafer ya ölüm” diyerek Diyarbakır’da başlayan evlat nöbetini Van’a taşıyan öncü annelerden. 13 yaşında evlendirilip, 14 yaşında kızını kucağına almış. Birkaç cümleye sığan ama arkasında derin acıların yanı sıra, kararlılık ve direnç barındıran süreci şöyle anlatıyor:
“Şeyma ile birlikte büyüdüm. Öyle zeki, öyle olgun, öyle çalışkandı ki, 7. sınıftan lise birinci sınıfa geçirildi. O benim kızım değil can yoldaşımdı. Savcı olacağım, kurtaracağım sizi diyordu. Kalemi elinden alıp silah verdiler. Ciğerimizi alıp götürdüler. Ama biz dimdik duracağız. Bölgemiz terörden temizlenecek, evlatlarımızı da onların elinden söke söke alacağız. Bizim çocuklarımız zeki, çalışkan çocuklar. Teröristlere değil, millete hizmet edecekler. HDP’nin kapısını biz mühürledik. Şimdi sıra, bir daha kurulmamak üzere kapatılmasında. Mahkeme mühründe.”
tgb.gen.tr