İletişim Yayınları, Türk milletini “soykırımcı” ilan eden Hans-Lukas Kieser'in Talat Paşa kitabını yayımladı. Kitabın başlığı “Talat Paşa: İttihatçılığın Beyni ve Soykırımın Mimarı”.
İletişim Yayınları, kitabın tanıtımında Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve Türk milletinin uluslaşma sürecini soykırımcılıkla özdeşleştiriyor. Tanıtım metninde şu ifadeler yer alıyor:
“Kieser, Talat’ın başvurduğu yöntemlerin nasıl felaketle sonuçlandığını, Ermeni soykırımının korkunç boyutlarını ve Talat’ın aslında modern Türkiye’nin siyasi öncüsü olduğunu öne sürüyor.
“Talat’ın ve dava arkadaşlarının izleyen bir sonraki yüz yıl boyunca Türkiye’nin takip edeceği rotayı nasıl belirledikleri buradaki tartışmanın bel kemiğini oluşturmaktadır.”
Talat Paşa’nın soykırımcılıkla suçlandığı kitapta dikkat çeken bir diğer nokta da kitabın yabancı baskısının kapağında yer alan “Modern Türkiye’nin Kurucusu” ifadesi, Türkçe baskısında yer almıyor.
ATATÜRK’E DE ‘SOYKIRIMCI’ SUÇLAMASI
Yazar Kieser, kitapta Mustafa Kemal Atatürk'ün de Talat Paşa'nın “soykırımcı” mirasını sürdürdüğü suçlamasında bulunarak Türk devrimi önderlerini hedef alıyor. Kieser kitabın ilgili bölümünde, şu ifadeleri kullanıyor: “Talat, Anadolu’da Türk ulus-devleti haline gelecek oluşumu inşa eden ilk kişiydi. Nihai kurucu Kemal Atatürk, kadro ve merkezi kavramlar söz konusu olduğunda, alenen onun siyasi mirasçısıydı. Kemal Atatürk, artık sürdürülebilir olmayan imparatorluk milliyetçiliğini ve emperyal İslam anlayışını terk etmiş olmakla beraber, bir yandan sarsıntılı, bir yandan da kataliz niteliği taşıyan savaş yılları zarfında Talat’ın halihazırda büyük ölçüde halletmiş olduğu bir meseleyi nihayete erdirdi: Anadolu’yu gerek nüfus açısından gerekse iktisadi ve siyasi açıdan son derecede merkezileşmiş bir Türk Yurdu, tartışmasız bir Türk-Müslüman hakimiyetinin mekanı haline getirmek”, “… O (Talat) ve takipçilerinin Anadolu’yu bir Türk Yurdu’na dönüştürmekteki muvaffakiyetleri, ziyadesiyle sorunlu bir mirasla gölgelenmeye devam ediyor: Soykırım, inkar, hukukun suistimali ve kamusal tarihin çarpıtılması.”
Emperyalist yalanlarla Türk devrim birikiminin hedefe konulduğu kitapta, yazarın, Atatürk'ün Talat Paşa'yla birlikte “Kürtler'i de katlettiği” iftirasını atıyor: “Birinci Dünya Savaşı’ndan sağ çıkan Osmanlı Hıristiyanları için, her şeyden önce, büyük bir yıkım, mülksüzleştirme ve imhanın örgütleyicisiydi. Bu, kısmen Kürtler için de geçerlidir. Kemal Atatürk, Talat’ın sorumluluğundaydı.”
AŞAĞILAYICI İFADELER
Kitabın içindekiler bölümünde Talat Paşa ve Türkiye'ye dönük aşağılayıcı sıfatlar ve ithamlar kullanılıyor. O başlıklardan bazıları şöyle:
"Endişeli fakat formunun zirvesinde: Suç ortaklığına doğru."
"Savaşa meyilli, intikamcı, yüksek riskli: Talat İTC’yi düştüğü yerden kaldırıyor."
"Asimilasyon, talan, imha ve ulus inşasına önderlik."
Ayrıca kitapta Ziya Gökalp “Mesihçi Türkçülüğün Peygamberi” biçiminde anılıyor.
KORKMAZCAN: ASALA YENİDEN KULLANIMA HAZIRLANILIYOR
Kieser’in Türkiye’yi aşağılayan ve Türkiye’ye tarihsel yalanlarla iftiralarda buğlunan kitabına ilişkin Talat Paşa Komitesi Başkanı Hasan Korkmazcan da tepki gösterdi. Korkmazcan kitap için, “Türkiye’yi yıpratma ve mahkum etme projesidir. Türkiye bu soykırım yalanı konusunda, AİHM karşısında başarı kazanmıştır. Soykırımın yalan olduğu, uluslararası mahkeme tarafından tasdik edilmiştir” ifadelerini kullandı. Korkmazcan’ın gazetemize şu açıklamaları yaptı:
“İletişim Yayınları’nın Hans-Lukas Kieser isimli bir tarihçinin, Talat Paşa ve Mustafa Kemal Atatürk’ü soykırım yapmakla suçladığı kitabını yayıma hazırladığını öğrendik. ‘İttihatçılığın Beyni ve Soykırım Mimarı Talat Paşa’ başlıklı bu kitap, Türkiye’yi yıpratma ve mahkûm etme projesidir. Ancak Türkiye, soykırım yalanı konusunda başarı kazanmış ve soykırım yalanına sarılanları mahkûm etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Perinçek-İsviçre davası sonucunda, Ermeni soykırımının bir yalan olduğunu tasdik etmiştir.
Türkiye emperyalizmin üzerine her alanda, her cephede giderken, böyle girişimlerde bulunulması bir ajanlık faaliyetidir. Bakınız, bu İletişim Yayınları’nın ilk vukuatı değildir. FETÖ tutuklusu Osman Kavala’nın kurucusu olduğu bu yayınevi akademik çalışma adı altında, Türkiye karşıtı gerici ve bölücü yayınları piyasaya sürmeyi kendine ilke edinmiştir. Türkiye’nin Ermenilere soykırım yaptığını iddia eden, Türkiye Cumhuriyeti’nin Dersim’de katliam yaptığını ifade eden pek çok kitap, bu yayınevinden daha önce defalarca kez basılmıştır.
Bu son girişimde de Hans Kieser, Kavala, PKK sempatizanı mütercim üçlüsünün bir araya gelmesi tesadüf değildir. Emperyalizm, maşalarını stratejik bir koordinasyon içinde sahaya sürmektedir. Bir taraftan ulusal egemenliğine silah doğrultulmakta, bir taraftan da gerçek EOKA-ASALA-PKK cinayetlerinin üstü yalanlarla örtülmektedir.
Bu kitap hazırlığı bir yayın eylemi, bir akademik çalışma değildir. Doğrudan Türkiye’ye yönelik terör saldırılarının bir parçasıdır. Emperyalist saldırılara Türkiye hak ettiği karşılığı verdikçe yeniden ASALA’yı psikolojik savaşta kullanma hazırlıkları yapılmaktadır.
Buna milletçe top yekûn karşı koyacağız!
Türk milletini, tarihsel yalan ve iftiralarla yıpratmaya çalışanlara en büyük cevabı yine Türk milleti vermektedir. Emperyalizmin piyonları FETÖ ve PKK bitirilmektedir. ABD’nin İkinci İsrail planı yerle bir edilmiştir. Kafkaslarda Ermenistan üzerinden yaratmaya çalıştığı tehdit bertaraf edilmiştir. Doğu Akdeniz’deki kışkırtmalarına Türk donanması izin vermemektedir. Bu yalanlarla Türkiye zarar görmez. Türkiye’yi yıkma hayalleri suya düşmüştür, düşmeye devam edecektir. Mehmetçik ve Diyarbakır Anneleri, hem Türk milletini hem emperyalizmin geleceklerini kararttığı insanları savunmakta, yeni bir dünyanın kuruluşuna öncülük etmektedir.”
OSMAN KAVALA'YA TEŞEKKÜR
Kitaba FETÖ tutuklusu Osman Kavala'yı selamlayarak başlayan yazar, Kavala'nın desteğinin çok büyük önem taşıdığını vurguluyor: “Çalışmanın başlardaki aşamalarında, İstanbul’daki Anadolu Kültür Vakfı’ndan Osman Kavala’nın desteği, araştırmaya başarılı bir başlangıç yapabilmemde kritik önem taşıdı.” Kavala güzellemesiyle devam eden selamlamada yazar, Soros’un Açık Toplum Vakfı’nın Türkiye şubesinin kurucusu Kavala'nın “kirli” iddianamesinin üzerini örtüyor, bağımsız Türk yargısını şu sözlerle hedef alıyor:
“Olağanüstü bir arkadaş ve hayırsever olan Kavala, 2017’nin sonlarına tekabül eden bugünlerde, Erdoğan’ın Türkiye’sinde, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin tutuklu bulunuyor.”
Yazar, Kavala’nın yanı sıra Avustralya, İsviçre, İsrail, İngiltere ve Almanya'dan, “bazı adını bilmediği kişilere”, sağladıkları kaynaklardan dolayı teşekkür ediyor. FETÖ tertipleri döneminde Taraf Gazetesi'nde vatanseverlere karşı tetikçilik yapan, "soykırım" yalanının savunucusu Taner Akçam da yazarın teşekkür listesinde.
TÜRKİYE KARŞITLARININ PSİKOLOJİK SAVAŞ ORGANI
Talat Paşa kitabı, yayınevinden çıkan ilk Türkiye karşıtı kitap değil. İletişim Yayınları, Ermeni, Kürt, Alevi ‘soykırımı’ iddialarını uzun zamandır yayınlarında işliyor. Alman istihbaratı güdümündeki düşünce kuruluşlarının ve enstitülerin, Alevileri İslam'dan, Kürtleri Türkiye'den koparmaya yönelik kışkırtıcı tezleri, İletişim tarafından yayınlanıyor. İşte o kitaplardan bazıları:
Kanunların Ruhu: Emval-i Metruke Kanunlarında Soykırımın İzini Sürmek - Taner Akçam.
Soykırımdan Kaçanlar - Dicle Akar, Matthias Bjørnlund, Taner Akçam.
Dersim, Gürdal Aksoy.
Dersim'in Kayıp Kızları -Nezahat Gündoğan, Kazım Gündoğan.
Yüz Yıl Sonra Ermeni Soykırımı – Kolektif.
İsyan Toprakları -Christopher De Bellaigue.
Ötekinin Ötekisi - Sabır Güler Sevli.
Hodorçur –Raffaele Gianighian.
Ermeni Soykırımı -Raymond H. Kévorkian.
Türkiye ve Ermeni Hayaleti, Soykırımın İzinde Adımlar –Laure Marchand, Guillaume Perrier.
24 Nisan 1915 - Nesim Ovadya İzrail.
Türkiye'de Etnik Çatışma - Erik Jan Zürcher.
ERMENİLERDEN ÜÇ ÖDÜL ALMIŞ
Hans-Lukas Kieser, Ermenistan Devleti ve Ermeni Diasporası güdümlü düşünce kuruluşlarından üç ayrı ödül sahibi. Ermeni Soykırımı yalanının yanı sıra Alevi kışkırtıcılığı doğrultusunda çalışma yürütüyor. Kieser, 2005-2015 yılları arasında İsviçre-Türkiye Araştırmalar Derneği Başkanlığı görevini üstlenmiş. Derneğin mevcut başkanı ise, sözde Ermeni soykırımı konusunda çalışmalar yapan ve Türkiye karşıtı duruşuyla bilinen Prof. Dr. Bilgin Ayata.
ÇEVİRMEN ‘BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLER’ BİLDİRİSİNİN İMZACISI
Kitabın çevirmeni Ayten Alkan, 2016 yılına kadar İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapmış. Alkan, Türk ordusunun terör örgütü PKK’yla mücadelesine karşı tutum alan “Barış İçin Akademisyenler” bildirisinin imzacıları arasında yer alıyor. Alkan, yine İletişim Yayınları’ndan çıkan “Kan ve İnanç: PKK ve Kürt Hareki” kitabının da çevirmeni. Söz konusu kitapta, PKK’nın terör faaliyeti, “Türkiye’deki Kürtlerin savaşı” biçiminde sunuluyor.
SOYKIRIM YALANI AİHM’DE TARİHE KARIŞTI
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek ve Talat Paşa Komitesi, ‘Ermeni Soykırımı’ yalanına karşı yıllar süren büyük bir mücadele verdi. Perinçek ile İsviçre Devleti arasında 2005-2015 yılları arasında süren dava sonucunda, AİHM Büyük Dairesi, Ermeni tehcirinin soykırım olarak nitelendirilemeyeceği kararını vererek İsviçre Devleti’ni mahkum etti. Böylece soykırım yalanı tarihe karıştı.
tgb.gen.tr