Türk devrim tarihimizin en önemli temsilcilerinden olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Genel Merkezi yıkıldı. 1908-1918 yılları arasında Osmalı İmparatorluğu’nun fiili yönetim merkezi olan tarihi mirasın yıkılması tepki yarattı. Köşk, Atatürk’ün talimatıyla Cumhuriyet gazetesi olarak kullanılmıştı.
İTC BİLEREK ORAYI SEÇMİŞTİ
1908 Hürriyet Devrimi ile tam anlamıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun iktidarına gelen İTC kuruluşundan itibaren vatanın bağımsızlığı, milletin hürriyeti için mücadele etmişti. Bu yolda mücadeleye çıkan bir partinin mücadele karargahı da mücadele etmeliydi. Bu sebeple partinin önderleri, 1881 yılında Osmanlı'yı tam anlamıyla siyasi ve iktisadi olarak sömürmek amacıyla kurulmuş "Düyûn-ı Umûmiye" binasının tam karşısına kurulmuştu.
ONARILMAYI BEKLİYORDU
Adını, yapımında kullanılan ahşabın renginden alan Köşk, 2012 yılında İpekyolu Kuyumculuk’un sahibi İbrahim Kaygısız’a satıldı. Gaziantepli iş insanı Kaygısız, köşkü müzeye çevireceğini vaat etmiş, ancak bir çivi dahi çakmamıştı. Bina yıkıldığında, bahçesi otopark olarak kullanılıyordu!
Kaygısız Radikal gazetesine verdiği demeçte şöyle diyordu: “Sıradan biri alsa ve tarihi silip atsaydı daha mı iyi olurdu? Ne adı, ne sanı kalırdı. Yatırım bittiğinde bir bölüm yapacağım. Yazar çizerlere haftasonları ‘Benim misafirimsiniz’ diyeceğim. Belki Babıâli toplantıları, sohbetler düzenleyeceğim. Gençler de gelsin, üstatlarla oturup sohbet etsinler. Hayalimiz geniş.”
‘GEÇMİŞİMİZİ YIKIYORUZ’
Köşkün önemini Aydınlık’a anlatan tarihçi-yazar Mustafa Solak, “Atatürk’ün de orada hatırası var” dedi, “Türkiye’nin geçmişini anlatan bir yerdi. Tadilatı yapılıp müze haline çevrilmesi gerekiyordu. Başka ülkelere baktığınız zaman tarihi binalara verilmesi gereken önemi anlıyoruz. Mesela Japonya, Hiroşima bölgesini anıtlaştırmış, çocuklara eğitim veriyorlar, geçmişlerini öğretip gelecekte çalışmaları için amaç veriyorlar. Biz ise geçmişimizi yıkıyoruz.”
‘İLERİCİLİK VE ÖZELLEŞTİRMECİLİK’
Solak, binanın ‘ilericilik’le bağına dikkat çekerek şu yorumu yaptı: “Burada bir saflaşma var, onu da görmek lazım. İttihat ve Terakki dönemi ve Atatürk dönemi CHP’sinin merkezinde bulunduğu bağımsızlık, laiklik ve modernleşme akımıyla, emperyalizmle işbirliği halinde olan özelleştirmeci bir akım arasında dönen bir çatışma bu. Başka tarihi eserlere önem veriliyor, Kırmızı Köşk gibi tarihi eserlere bu yüzden önem verilmiyor. Babıâli Baskını bir darbe olarak görülüyor. Bu nedenle bina korunmasız bırakılıyor.”
MÜCADELE AZMİMİZİ PERÇİNLEMEKTEDİR!
TGB Genel Sekreteri Okan Özkan da Kırmızı Köşk’ün yıkılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Vatansever, devrimci geleneğimizin en önemli temsilcilerinden İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC)’nin Genel Merkezi’nin yıkılışı, bizim mücadele azmimizi perçinlemektedir. Cumhuriyet’in dayandığı kurumları yaratan, Cihan Harbi’nde Türkiye’yi savunan İTC’nin mirasına sahip çıkmak Türk gençliğinin görevidir. Tarihi, kültürel mirasımıza düşman olan yağma ve talan düzenini, Atatürkçü gençlik bertaraf edecektir.”
tgb.gen.tr