Başbuğ açıklamasında şunları kaydetti: “Bugün çok kimse bu darbeciler ile Cemaat arasında bir ilişki olduğunu düşünmektedir. Ben de aynı düşünceyi taşıyorum. Ama bu vesileyle 14 Nisan 2009 günü Harp Akademileri’nde yaptığım konuşmada söylediğim bir hususu burada tekrarlama hakkına sahibim. O gün yani tam 7 yıl önce dedim ki, ‘Bazı Cemaatler hedeflerine ulaşmada kendileri için en büyük engel olarak TSK’yı görmektedirler. Bu nedenle TSK aleyhine faaliyette bulunmaktadırlar. Bu yapılanmalara karşı hukuk devleti kapsamında kuralları içinde TSK olarak etkisiz ve tepkisiz kalmayacağız.’ Başta Başbakana
ve tüm ilgililere bu değerlendirmemizi ilettik ama maalesef itibar edilmedi.”
“20 yaşındaki askerlerimizi bu darbenin içinde yer alan, planlayan, rütbeli personelden ayrı bir yere koymanın doğru olduğu düşün- cesindeyim. Tatbikat diye kışlanın dışına çıkartıldığı görülüyor. Mehmetçik kullanıldı. Belki aldatıldılar, o genç çocuğun bunu anlaması değerlendirmesi, kolay bir olay değil. Genç erlerimizle diğerlerini aynı teraziye koymayalım.”
E. ORG. ÇETİN DOĞAN: DARBECİLERE KARŞI HÜKÜMETİN YANINDAYIM
BALYOZ davasında yargılanıp beraat eden eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan da “Darbecilere karşı hükümetin yanın- dayım” dedi. Doğan ayrıca “Bu olay olmasaydı bu adamların kökünün kazınması mümkün olmayacaktı” yorumunda bulundu.
Odatv’ye konuşan Doğan, darbe girişiminde en çok konuşulan isimlerden Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse ile
ilgili Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a mektup gönderdiğini açıkladı. Doğan, “Hükümetle bu darbeciler el ele verdi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki Atatürkçü laik demokratik insanları tasfiye ettiler ve onların yerine geçen grup bu” açıklamasında bulundu.
Doğan ayrıca şunları söyledi: “Ülkemiz, Silahlı Kuvvetler ve ben şahsen gaflet içindeymişiz. Görüyorduk ama bu kadar yaygın olduğunu bilmiyorduk. 1970’lerden itibaren adım adım Silahlı Kuvvetler’e nüfus etmişler. Bu olay olmasaydı bu adamların kökünün kazınması mümkün olmayacaktı. Bundan çıkarılacak ders şu: laik demokratik devlette dini öne çıkarmak, bizden olan bizden olmayan diye ayrım yapmak çok hatalı bir şey. Laik demokratik cumhuriyette iman ve itikada karşı gelinmez. Bugün sokağa çıkan insanları anlıyorum, Cumhuriyet’e demokrasiye sahip çıkmak için tanka izin vermeyen tepki gösteren insanları anlıyorum, ama orada askerleri kırbaçlayan, kafasını kesen de bir başka zihniyet. Bu da Fethullah’ın bir başka anlayışı. Türkiye’yi çok karanlığa götürecek bir akımın elemanları.”