
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Fetullahçı Terör Örgütü'ne üye olma suçundan yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, örgütün kendi üyelerini yargı organlarına yerleştirebilmek için Ankara ve İstanbul'da "hücresel hakim ve çalışma evleri" oluşturdukları ortaya çıktı. Bu evlere yerleştirildikleri itirafçı beyanları ve Bylock içeriklerinde isimleri çıkan 126 şüphelinin sınav tarihlerinde kullanmış oldukları telefon hatları üzerinden alınan HTS (Baz) kayıtları incelendiğinde İstanbul ve Ankara'da bulunan örgüt evlerinde mahrem örgüt abileri ve aynı dosya şüphelileri ile birlikte ortak baz bilgisi verdikleri de belirlendi.
GSM Hatları üzerinden eve çağırılma ve mülakata hazırlık dönemlerinde ankesörlü telefonlardan aranıp aranmadıkları yönünde yapılan çalışmalarda ise hedef şahısların ankesörlü telefonlar üzerinden sorumlu örgüt mensupları tarafından arandıkları, bu yönde dosya şüphelileri ile ardışık aramalarının olduğu, örgüt tarafından bahse konu evlere sabit telefon hat kurdurulduğu, bu hatların sadece dışarıdan gelen aramalara açık olduğu tespit edildi. Sınavı kazanan hakim, savcı aday adaylarının mülakat evleri adı verilen evlere yönlendirildikleri ve mesleğe örgüt tarafından sızdırılmaya çalışıldıkları, sınavı veya mülakatı kazanamayan hakim savcı aday adaylarının ise örgütün avukatlık yapılanmasına devredildikleri de soruşturma kapsamında tespit edildi.
108 ŞÜPHELİ AVUKATLIK YAPIYOR
Soruşturmada şüphelilerden 108'inin aktif olarak avukat olarak görev yaptığı, 8'inin daha önce ihraç olan hakim-savcı adayı olduğu, birinin ihraç edilen icra müdürü olduğu, birinin aktif görevde bulunan hakim-savcı adayı olduğu kaydedildi.
12 şüpheli hakkında yurtdışı çıkış kayıtlarının bulunması veya adres tespitlerinin yapılamaması gerekçesiyle savcılıkça doğrudan yakalama kararı talep edildi. 114 şüpheli hakkında ise arama el koyma kararı talep edilerek haklarında gözaltı talimatı verildi.
37 İLDE OPERASYON DÜZENLENDİ
Savcılığın talimatıyla polis tarafından 37 farklı ilde 114 şüpheli için 137 adreste sabah saatlerinde eşzamanlı operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında şüphelilerin yakalanması ve gözaltına alınması işlemleri devam ediyor.
"DÜNÜN YARGISI TÜRKİYE'Yİ İÇ SAVAŞIN EŞİĞİNE GETİRDİ"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Karadeniz Bölgesi Baro Başkanları Toplantısı'ndaaçıklamalarda bulundu. Feyzioğlu, "Bazı hakimlerimiz kürsüden siyaset yapardı. Dün sıkıntı vardı. Nasıl bir sıkıntı? Yargının ve devletin içine, en derinlerine yerleşmiş bir takım hakim kılıklılar, hakimlik yetkilerini kullanarak bu ülkenin işgalinde yol açma makinesi oldular. Bugün de sıkıntı var. Bugünkü sıkıntı; Anayasa'nın, hakimin, mahkemenin güvenliğini sağlayan noktalarındaki sıkıntılardır ve hukukçu kalitemizdeki maalesef arzu ettiğimiz seviyeye bir türlü gelemiyor olmamızdır. Fakat bugüne yönelik eleştiri yaparken bazılarının bilinçli ya da bilinçsiz atladığı bir husus var. Dünü methetme ihtiyacı duyuyorlar. Bu ülkede dünün methedilecek bir tarafı yoktur. Dünün yargısı, Türkiye'yi iç savaşın eşiğine getirmiştir. O yüzden bugünün eleştirilerini dünün övgüsü gibi almayalım. Fakat eleştirileri duyanlar da 'zaten hep vardı' dediğinde genç meslektaşlarım başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza haksızlık yaparlar. Çünkü bugünün yanlışını söylediğimizde 'dün hep böyleydi' denilmesi, yarının da hep böyle yanlış olmasını getirir. Hepsini toparlayacağız." ifadelerini kullandı.
Hukukçuların ahlaklı, erdemli ve milli bilinçle işine sarılması gerektiğinin altını çizen Feyzioğlu, şunları kaydetti: "Bilgi eksikliği giderilir, ahlak eksikliği giderilmez. Bilgi eksikliği tamamlanır, namus eksikliği giderilmez. Yeter ki hukukçularımız erdemli olsun, ahlaklı olsun ve milli bilinçle yaptıkları işe dört dörtlük sarılsın. Hepimiz kendimize çeşitli sıfatlar takıp belki yüceltmeye meraklı olabiliriz. Milliyetçi, sosyal demokrat, muhafazakar, muhafazakar demokrat, ulusalcı vesaire. İşini iyi yapmayan hiç bir şey değildir. İşini iyi yapmayıp sloganları kendisine rehber edinen, vatansever değildir. Vatansever olmayandan da hiç bir şey olmaz. Biz işimizi iyi yapmaya çalışanlardanız. Göreceğiz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti her türlü sıkıntıyı aşacaktır. Anayasa'nın 2. maddesinde tanımladığımız gibi devleti, güçlü temellerle emin olunuz bizden sonraki nesillere de emanet edecektir."
tgb.gen.tr