Garo Paylan'ın el üstünde tuttuğu terörist kim?

Garo Paylan, mecliste Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın Ermeni milletvekillerinin öldürülmesi üzerine bir konuşma yaptı.

Garo Paylan'ın el üstünde tuttuğu terörist kim?

Paylan’ın ‘1915’te öldürüldü’ dediği Ermeni vekil Pastırmacıyan, bir katliamcı ve 1921’de kalp kriziyle öldü. Taşnakların ayrılıkçı klavuzunu harfi harfine takip eden Paylan, hem mağduru oynuyor, hem de ABD’de Türkiye’ye saldıranları destekleyen ve tedarik eden yapılarla haşir neşir oluyor.

Başkanlık sistemi öngören anayasa değişiklik teklifinin 14 Ocak 2017 günü yapılan görüşmeleri sırasında HDP’li Milletvekili Garo Paylan Meclis Genel Kurulu’nda “Dedelerimizin başına ne geldiğini biliyoruz” diyerek Ermeni ve diğer Osmanlı azınlıklarının soykırıma tabi tutulduğunu iddia etti. Paylan daha önce benzer provokatif sözlerle kamuoyunun ilgisini çekmişti.

21 Nisan 2016 tarihinde HDP’li Paylan, mecliste Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın Ermeni milletvekillerinin öldürülmesi üzerine bir konuşma yaptı. Bu meseleyi “haysiyet meselesi” olarak adlandıran Paylan bu kişilerin nasıl öldüğünü ve gömüldükleri yerleri bulmak için bir komisyonun kurulmasını önerdi. Konuşması esnasında, Paylan “Yüzleşmek iyileşmek demektir” diyerek öldürülen Ermeni Milletvekilli olduğunu iddia ettiği kişilerin fotoğraflarını gösterdi. Paylan’ın konuşmasını haber yapan medya Paylan’ın sözlerini sorgusuzca tekrar etti. Fakat medya çok önemli bir detayı göz ardı etti.

HDP'li Paylan'ın elinde tuttuğu işte o terörist

Gösterilen resimlerden biri, Armen Garo lakabıyla bilinen Karekin Pastırmacıyan’ındı. Pastırmacıyan 1872 yılında Erzurum’da doğdu. Fransa’da öğrenciyken Ermeni Devrimci Federasyonu’nun (Taşnak Komitesi) fikirleriyle tanıştı. En çok 1896’da Osmanlı Bankası’na yapılan bombalı saldırıdaki rolüyle tanınıyor, ki bu saldırı amacına ulaşıp karşılığa sebep oldu. Pek çok Ermeni İstanbul’da öldürüldü ve Taşnak liderleri Avrupalıların olaya müdahil olmalarını bekledi. Ama beklenen müdahale olmadı. Sonra Pastırmacıyan Azeri Türklerinin katliamında yer aldığı Kafkaslarda 1905 yılında ortaya çıktı. 1908’de İkinci Meşrutiyet ilanından sonra, Pastırmacıyan Erzurum Milletvekili oldu. 1914 yılında Pastırmacıyan doğu illerinde reform yapılması fikrini yaymak için Avrupa’ya yolculuk etti.

Birinci Dünya Savaşı’nın 1914 sonbaharında başlamasıyla, Pastırmacıyan Rus ordusunun Ermeni birliklerini düzenlemede etkin bir rol üstlenmek için Rusya’ya gitti. Bu birlikler daha sonra Taşnak lideri Drastamat Kanayan’ın komutasında Doğu Anadolu’daki halka karşı katliamlar gerçekleştirdi, Kanayan ise daha sonra Nazi işbirlikçisi olacaktı. Pastırmacıyan 1915 Haziran ayında Van’a girdiğinde Osmanlı İmparatorluğu’na dönüşünü bu birliklerin geçici komutanı olarak yapmış oldu. Mart 1915’teki Van ayaklanmasında, Taşnak mensupları sistematik olarak şehrin Türk, Kürt ve sayıca az Yahudi nüfusunu öldürdü. Pastırmacıyan akabinde, Talat Paşa, Cemal Paşa, Said Halim Paşa, Bahattin Şakir ve diğer Osmanlı liderlerini hedef alan Nemesis Operasyonu’nu yönetti. Pastırmacıyan 1923’te İsviçre’de kalp krizinden öldü. Sayın Milletvekilinin iddia ettiklerinin aksine 1915 yılında öldürülmemişti.

Pastırmacıyan Taşnakların nasıl katliamlar gerçekleştirip kendilerini mağdur gibi göstermede ne kadar iyi olduklarının bir örneği.

ABD’DEKİ BAĞLANTILARI

Garo Paylan hakkındaki en ilgi çekici husus ise ABD’deki Taşnaklarla olan ilişkisi. 2016 yılında Paylan Taşnak gazetesi Asberez’in daveti üzerine ABD’yi ziyaret etti. Asbarez gazetesi Ermeni teröristlerini övgü dolu yazılarla anmakta. Örneğin, 1983’te Lisbon’daki Türkiye Büyükelçiliğine saldıran 5 canlı bomba gibi. Asberez gazetesi 27 Temmuz 2016 tarihinde, “Bugün Ermeniler olarak yaptığımız çoğu şeyi Lizbon 5’lisine ve 1970 ve 1980’lerde Nemesis Operasyonu’nu örnek alıp kimsenin umurunda olmadığı sırada Ermeni halkı için adalet arayan silah arkadaşlarının yaptıkları fedakârlıklara borçluyuz” diye yazdı.

Paylan’ın ziyaretini destekleyen diğer organizasyonlar Taşnak Komitesi, Ermeni Gençlik Federasyonu (AYF), Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) idi. Bu grupların hepsi birbirine bağlı. ANCA Taşnakların ABD’deki lobi faaliyetlerini fiilen üstleniyor. İlginçtir ki, ANCA kurucularından eski Osmanlı memuru Vahan Kardaşyan, Ağrı İsyanları sırasında ABD Dışişleri’ne mektup göndererek, bölgedeki Ermeniler’in Kürt isyanlarına destek verdiklerini belirtmişti. Grubun eski liderleri arasında ABD’deki Türk diplomatlarını yirmi yıldır aktif olarak hedef almış Murad Topalyan da var. Topalyan’ın hapis cezası aldığı New York’taki Birleşmiş Milletler Türk Misyonu’nun 1980 yılında bombalanması olayı bu saldırılar arasında. Topalyan’ın yer aldığı diğer aktiviteler Beverly Hills’teki Türk Konsolosluğunun bombalanmasını da içeriyor.

Davası sırasında sunulan iddianameye göre Topalyan, Taşnak gençlik gruplarından potansiyel militanları toplayıp militanlar için eğitim kampları organize etti. 2000 yılında, ANCA Topalyan’a “Ermeni davasını ilerlettiği için” ve “Ermeni tarihini ve Ermeni halkının davasını ileri taşıyıp desteklemedeki eşsiz liderliği” için ‘Özgürlük Ödülünü’ verdi. Benzer şekilde, ANCA Paylan’ı Türkiye’de Hai Tahd’ı (Büyük Dava) benimseyen yeni nesil Ermenilerden biri olarak tanımladı.

STRATEJİ VE TAKTİK AYNI

Ermeni Gençlik Federasyonu Aralık 1972 Taşnak kongresinde kurulan Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları (JGAG) isimli silahlı organizasyona birçok militan sağladı. Philadelphia’daki Türk Konsolosluğunu bombalamayı planlamaktan suçlu bulunan iki genç bunlardandı. Bu kişiler, Viken Yacoubian ve Viken Hovsepian daha sonra Taşnak örgütünün dünya liderleri oldular. Gençlik örgütünden transfer olan başka biri de Türkiye Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan’ı 1982’de öldüren Hampig Sasunyan idi. Sasunyan’ın tahliyesi Aralık 2016 tarihinde gündeme gelmişti, ama karar Kaliforniya Valisi tarafından henüz onaylanmamış. Bahsi geçen gençlik organizasyonu 10 Kasım 2016 tarihinde Profesör George Gawrych’in iki ayrı üniversitedeki Atatürk’ü anma konferansını engelleyen gençlik organizasyonu ile aynı.

ABD’ye yaptığı ziyaret süresince, Paylan geçtiğimiz yüzyılın taktiklerini kullanmakta çok iyi olduğunu kanıtladı. Konuşmaları, beklendiği gibi, “Türkiye’de Ermeniler ve Kürtler’in içinde bulundukları şartların ne kadar kötü olduğunu ve dış baskının uygulanması gerektiğini” ifade eden sözlerle doluydu. Paylan Taşnak kullanım kılavuzunu harfi harfine takip ediyor. Bir yandan mağdur kartını oynarken, diğer yandan Türkiye’ye saldıranları destekleyen ve tedarik eden organizasyonlarla haşir neşir oluyor. Strateji hiç değişmedi: Devlete saldır, provokatör ol, mağdur kartını oyna, Batı’ya şikayet et ve müdahale için umutla bekle...

1920’li yıllarından beri Ermeni ve Kürt milliyetçileri arasında her iki grubun “Ari ırkına” mensup olduğu, diğer yandan Türklerin Orta Asya’ya geri gönderilmesi gereken Moğollar olduklarını ileri süren ırkçı bir teoriye dayalı işbirliği var. Yakın zamanlara kadar bu teorilere PKK ve Taşnak yayınlarında rastlamak mümkündü.

Sayın Milletvekili’nin Meclis kürsüsünden söylediği “Yüzleşmek iyileşmek demektir” sözlerinin yukarıda verdiğim bilginin ışığında değerlendirilmesi lazım. Bariz bir strateji uygulanıyor ve oyuncular aynı. Yeni bir ittifaka tanıklık mı ediyoruz? Yaşananlar oldukça düşündürücü.

Tarih:
Diğer Haberler