
Açıklanan programa göre MEB, eğitim alanında birçok değişiklik yapmaya ha- zırlanıyor. Raporda yer alan maddelere göre; meslek liselerinde özel sektörün katkısının arttırılması, yurtdışındaki üni- versitelerin Türkiye’de faaliyet alanının genişletilmesi hedefleniyor. Ayrıca özel sektörün yükseköğretim kurumlarına yatırım yapması, eğitim finansmanında özel sektörün payının arttırılması için yeni arz ve işletim modelleri oluşturulması öngörülüyor. MEB’in yayımladığı raporla eğitim
alanında yapılacak özelleştirme politikalarının nasıl olacağını ve ne sonuçlar doğuracağını eğitim uzmanları Aydınlık’a değerlendirdi.
TÜRKİYE’Yİ EĞİTİMDE İFLASA GÖTÜRÜR
Ulusal Eğitim Derneği Genel Başkanı Nazım Mutlu: Eğitimde özelleştirme 4+4+4 sistemi ile hızlı bir artışa geçti. Öncesinde yapılan müfredat değişikliği ve şimdi de bu programda yer alan maddelerin iki temel hedefi var. Birincisi, iktidarın
kendi ideolojisi doğrultusunda eğitimin içeriğini belirlemesi. İkincisi ise kendi ideolojisine hizmet edecek olan özel politikaları her alanda hızlandırması. Şu anki iktidar başa gelmeden önce özel eğitimin genel eğitimin içindeki payı yüzde 2’ydi. Şu anda ise bu oran yüzde 12’yi aştı. İktidar bununla yetinmiyor, Performans Raporu ile bu yüzdeyi daha da arttıracağını açıklıyor. Bu değişikliğin, Türkiye’nin bölgenin eğitim üssü haline getirilmesi amacıyla yapılacağı söyleniyor. Bu tamamen duruma yalandan bir kılıf giydirmektir. Eğitimde zaten özelleştirme politikaları pervasızca yapılıyordu. Şimdi her yer özel okul olacak. Milli Eğitim’in yasalarından veya yönetmeliklerinde ‘kolej’ diye bir okul türü yoktur ama Türkiye’nin dört bir yanı kolej dolu. Yasada yeri olmayan bir özelleştirme bile rahatça yapılıyor. 80’den sonra cemaat dershaneleri ve özel tarikat okullarının ortaya çıkardığı faturaları gerek 15 Temmuz’da gerek PISA sonuçlarında gördük. Bakanlık, özel okullar açıp buralara para aktarmak yerine mevcut okulların altyapısını ve eğitim içeriklerini iyileştirmek için çaba ve para harcasın.
Eğitimde özelleştirme; parayla okuyan niteliksiz öğrenci, niteliksiz avukat, niteliksiz doktorlar ortaya çıkaracaktır. Devletin amacı okullar üzerinde rant oluşturmaktır. Okulların kamusal değerini devre dışı bı- rakacak bu sistem eğitimde zaten kötü olan Türkiye’yi iflasa götürür. Paran kadar sağlık, paran kadar yemek şimdi de paran kadar eğitim diyor iktidar.
BEYİN GÖÇÜNE NEDEN OLUR
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İstanbul Şube Başkanı Kürşat Yıldız: Özel sektörü teşvik ederek yükseköğretimin temel sorunlarını çözmek mümkün
değil. MEB, yerli ve yabancı özel sektörün yükseköğretim alanındaki yatırımlarının önünü açacak hazırlıklar yaptığını açıklamış. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye’de yükseköğretimin büyük ağırlığını kamu üniversiteleri oluşturuyor. Yüzbinlerce öğrenci barınma, beslenme ve ulaşım sorunuyla karşı karşıya. En önemlisi de üniversite mezunlarının işsizlik oranı rekor düzeyde. Bakanlık, yükseköğretimde kalite sorunundan söz ediyor. Bu sorunların yerli ve yabancı özel sektörü teşvik ederek aşılmasını beklemek doğru değil. Öncelikle var olan okullardaki eğitim kalitesinin arttırılması gerekiyor.
Ekonominin krize girdiği bir dönemde yurttaşların, çocuklarını özel üniversitelerde okutmak için daha fazla kaynak bulabilmelerini beklemek hiç gerçekçi değil. Bu tür uygulamaların tek sonucu, Türk gençliğinin iyi eğitim görmüş, en yetenekli kaymak tabakasının yerli ve yabancı özel sektör kuruluş- larına transfer edilmesinin yollarını kolaylaştırmak olacaktır. Bu da tasarıda yer alan yabancı ülkelerdeki beyin gücünün Türkiye’ye geri dönmesi beklentisiyle taban tabana zıttır.
Müjde Oktay/Aydınlık Gazetesi