
Bizim oralarda bir söz vardır: “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin” diye.
Selahattin Demirtaş yaptığı bir açıklamada “Yaza kadar PKK ile hükümet arasında gerilim artabilir. Birçok Kürt ve Türk ölebilir ve bu etnik bir savaş tetikleyebilir” dedi. Yukarıda verdiğimiz örnek tam da Selahattinler için geçerlidir. 7 Haziran öncesinde sempatik gözükme, göstermelik bir “silah bıraktık” eylemsizliği… Peki ne oldu o seçimlerden sonra. PKK göstermelik “silah bıraktık” eylemsizliğini bırakıp kanlı eylemlerine başladı. Yani HDP-PKK köprüyü geçmişti ayıya dayı demiyordu. Çözüm sürecinde asfaltların altına yerleştirdiği tonlarca patlayıcıyı patlatıp sivillerin ve askerlerin canını alıyordu. Yani bu çözüm sürecinde PKK Türkiye’nin altını dinamitlemişti!
Şimdi TSK ve emniyet güçlerinin operasyonlarıyla köşeye sıkışan HDP-PKK tehditlere tam gaz devam diyor. HDP-PKK’nın köşeye sıkışmasını Selahattin Demirtaş’ın ‘iç savaş çıkabilir’ tehditlerinden gayet net bir şekilde algılayabiliriz.
PKK’ya karşı kararlı mücadelenin emperyalizme karşı nasıl etki ettiğini görüyoruz. Ağızlarından barış sözcüğünü düşürmeyenler artık her anlarında savaştan bahseder hatta intihar bombacılarını anacak hale gelir durumdadır.
Bu tehditler sökmez, baştan söyleyelim Selahattin Demirtaş’a. Türkiye’de etnik kışkırtmanın baş aktörleri, emperyalist politikaları uygulayan kanlı ellerinizdir!