Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın yeni uçağında incelemelerde bulundu.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın gözü, kulağı olarak Mavi Vatan'da görev yapacak, özellikle denizaltı savunma harbinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin etkinliğini daha da artıracak P-72 deniz karakol uçağı ilk görev uçuşunu gerçekleştirdi.
Meltem-3 Projesi kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine alınan "TCB-751" kuyruk numaralı P-72 deniz karakol uçağının görev uçuşunun ardından Bakan Akar, beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile uçakta incelemelerde bulundu.
Donanma Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu'ndan uçağa ilişkin bilgi alan Bakan Akar, personelle de sohbet etti.
Uçakta görevli personelin önemli bir görevi yerine getireceğini belirten Akar, "Geçtiğimiz ay envantere giren P-72 deniz karakol uçağımız, Deniz Kuvvetlerimizin gözü, kulağı olarak Mavi Vatanımızda göreve başlamıştır. Yapacağınız görevler memleketimizin, milletimizin geleceği, güvenliği için çok önemli. Bizler elimizden geldiğince en modern teçhizatla Silahlı Kuvvetlerimizi donatmaya çalışıyoruz. Bunun ötesinde bizim en önemli gücümüz nedir? Personelin bilgi, eğitim ve tecrübesi yani sizlersiniz. Sizlere güveniyor, sizlerden çok şey bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
DENİZALTILARA KARŞI ETKİN KULLANIM
P-72 deniz karakol uçaklarının hizmete girmesiyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın özellikle denizaltı savunma harbinde etkinliği daha da artacak.
Mevcut P-235 uçağıyla kıyaslandığında görev sahasında 2-3 saat daha fazla kalabilme yeteneğine sahip P-72 deniz karakol uçağı, MK-46 torpidosuna ilave olarak daha modern özelliklere sahip MK-54 torpidosunu atabilecek.
Daha fazla denizaltının yerini tespit etmekte kullanılan sonar sistemi olan "sonobuoy" taşıma kapasitesine sahip uçak, bu özelliğiyle denizaltı savunma harbinde etkin kullanım imkanı sağlayacak.
MELTEM-3 PROJESİ
Uzun Ufuk Bütünleşik Deniz Gözetleme Sistemi'nin bir parçası olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na havadan deniz gözetleme kabiliyeti sağlamak amacıyla başlatılan Meltem projelerinin geçmişi 1990'lı yıllara uzanıyor.
Meltem-1 ve Meltem-2 projeleriyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, 6 adet CN-235 tipi (P-235) deniz karakol uçağına kavuştu. Projenin son aşaması olan Meltem-3 ile 6 adet ATR-72 tipi (P-72) deniz karakol uçağının envantere girmesi planlandı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na hizmet veren P-235 deniz karakol uçaklarındaki görev sistem ve sensörlerinden farklı olarak, P-72 deniz karakol uçaklarında Link 16 taktik veri bağı ve Mark-54 torpidosu atma kabiliyeti de bulunuyor. Ayrıca P-72 deniz karakol uçağı, P-235 uçaklarına kıyasla daha uzun süre havada kalıyor.
TUSAŞ, HAVELSAN, ASELSAN ve MİLSOFT gibi birçok savunma sanayisi kuruluşunun alt yüklenici olarak görev aldığı Meltem-3 Projesi'yle ülkeye bu alanda önemli bilgi birikimi ve katkı sağlandı.
Kalkış ağırlığına bağlı olarak azami 9 saate kadar havada kalabilecek P-72 deniz karakol uçaklarıyla öncelikle keşif gözetleme ve denizaltı savunma harbi görevleri icra edilecek.
Uçak üzerinde bulunan akustik ve manyetik algılayıcılar sayesinde tespit edilen denizaltılar, uçaktaki Mark-46 ve Mark-54 torpidolarıyla imha edilebilecek.
Ayrıca P-72 uçaklarının, çok tehditli ortamda görev yapabilmesini sağlamak amacıyla elektronik karıştırmayı önleyici ve güdümlü mermi tehdidine yönelik kendini koruma sistemleri mevcut.
Keşif gözetleme maksatlı kullanmak üzere radar ve elektro optik kamera sistemleri de bulunan P-72 uçağı, "Mavi Vatan"ın taktik deniz resminin oluşturulmasına katkı verecek ve bu bilgileri anlık olarak Deniz ve Hava Kuvvetleri'nin ilgili birlikleriyle Link 11 ve Link 16 veri bağı sistemleri üzerinden paylaşacak.
Ayrıca arama ve kurtarma görevlerinde kullanılmak üzere uçak üzerinde kazazedeleri kurtarmak amacıyla can salı taşınabilecek.
Projenin diğer 5 adet P-72 deniz karakol uçağının, 2021 yılı sonuna kadar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edilmesi planlanıyor.
YERLİ MOTORLAR ASKERİ ARAÇLARDA
Türk savunma sanayisinin zırhlı kara aracı üreticilerinden BMC'nin ürettiği askeri araçlara yerli motorlar entegre edilmeye başlandı.
Yeni nesil Fırtına Obüsü (Fırtına-2) teslimatı için düzenlenen tören ve sonrasında Milli Savunma Bakanlığı Arifiye Yerleşkesi BMC İşletmesine gerçekleştirilen ziyarette, tesisin işletme devri sonrasında büyük ölçüde sessiz kalan BMC'nin yürüttüğü çalışmaların geldiği nokta ortaya çıktı.
Söz konusu törende BMC tarafından geliştirilen, modernize edilen ve üretilen askeri araçlar geçiş yaptı. Törende, BMC'nin bir süredir üzerinde çalıştığı bilinen 8x8 taktik tekerlekli zırhlı araç ilk kez görüldü.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, ASELSAN tarafından geliştirilen Korhan 35 milimetre silah sistemi ve elektronik ekipmanlar bulunan aracın prototipi bir süre önce tamamlandı ve geliştirme çalışmaları kapsamında araçla test sürüşlerine devam ediliyor.
Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçlar (TTZA) Projesi kapsamında üretilen Vuran 4x4 araçların da teslimatı sürüyor.
Proje kapsamında son teslimatların yerli motorlarla yapılması öngörülüyor. Araçları üreten BMC ve yerli güç grupları geliştiren BMC Power, bu doğrultuda çalışmalar yürütüyor.
BMC Power, 400 beygir gücündeki Vuran isimli motorla ilgili çalışmalarda sona geldi. Vuran 4x4 araca entegre edilerek başarılı test sürüşleri gerçekleştirilen motorun farklı çevresel ve arazi şartlarındaki performansı test edildi.
Şirketin yürüttüğü bir diğer motor projesi ise 600 beygir gücündeki "Azra" ise BMC tarafından üretilen tank taşıyıcı araçlara entegre ediliyor. 8x8 araçlarda da yer alacak Azra motoru, halihazırda devam eden testlerde kullanılıyor.
BMC Power, 1000 ve 1500 beygir gücündeki motorlar için ise çalışmalarını sürdürüyor.
tgb.gen.tr