Küresel internet teknolojileri sayesinde dünyanın en ücra noktalarına kadar ulaşan sosyal medya şirketleri, bu faaliyetlerinden milyarlarca dolar kar ediyor. Yıllık gelirlerinin yaklaşık yüzde 90 ise sosyal medya mecralarındaki reklamlardan oluşuyor. Facebook, Instagram, Youtube ve benzeri şirketler çoğunlukla faaliyet gösterdikleri ülkedeki gelirlerini ana merkeze taşıyıp vergi yükünden kurtuluyor. Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkedeki şirketin reklam verdiği, yüzbinlerce kişinin kredi kartı üzerinden işlem yaptığı bu sosyal medya hesapları iş vergilendirmeye gelince adeta kaçacak yer arıyor. Söz konusu ticari faaliyetlerden ülkemizde oluşan vergisel gelir kaybının BDDK verileri ve MASAK takibi ile denetlenebileceği ifade edilirken ilgili şirketlerin asıl kaygısının bu konu olduğuna dikkat çekiliyor.
GELİRİNİN YÜZDE 98’İ REKLAM
ABD merkezli sosyal medya tekellerinden Facebook, geçen yıl 70,7 milyar dolar gelir sağlarken, gelirlerinin tamamına yakınını (yüzde 98,5) reklam servislerinden oluştu. Türkiye’de olduğu gibi birçok ülkedeki faaliyetlerine ilişkin reklam geliri bilgisi paylaşılmıyor. Bunun yerine tüm dünyadaki faaliyetlerinden elde edilen gelir, diğer şirketlerde olduğu gibi vergilendirilmeden ana merkeze gidiyor. Birçok devletin yetkili organları artık bu durumun farkında. Artık o ülkedeki ticari faaliyetlerden gelir alıp vergilendirilmeye gelince kaçılmasına izin vermek istemiyorlar. Zira AB ülkeleri başta olmak üzere Türkiye gibi birçok yasal düzenleme hazırlıkları sürüyor.
İŞ YASALARA UYMAYA GELİNCE ÖZGÜRLÜK KALKANI
Zira geçtiğimiz gün Facebbok Türkiye’de temsilci atarlarken, takipçilerinin özgürlüklerini öne çıkaran ve yersiz suçlamalarla hedef şaşırtan açıklamasıyla dikkat çekti. Şirketin bu açaıklaması aynı zamanda, reklam gelirlerini gizleme, olası mali takip gibi süreçlere karşı bir göz dağı olarak yorumlandı.
BİRÇOK ÜLKE ARTIK TAKİP EDİYOR
Yani Facebook, temsilci atama gibi artık küresel çapta tercih edilmeye başlanan, birçok ülkede faaliyete geçen bir uygulamaya kişisel özgürlükler gibi bir sözde argümanlarla gölge düşürmeye çalıştı. İş faaliyet gösterilen ülkedeki yasalara tabi olmak ve vergi vermek gibi en temel sorumluluklara geldiğinde, bu şirketlerin demokrasi, bireysel özgürlükler gibi kalıplara sığındıkları görülüyor. Türkiye’nin karşısında muhatap bulmak ve bazı sorunları çözmek adına ülkede temsilci bulundurma yönündeki girişimi de yine aynı sözde özgürlükler silahıyla geriletilmeye çalışılıyor.
TEMSİLCİ ATAMA ZORUNLULUĞUNA KARŞI KARALAMA KAMPANYASI
Türkiye’de yetkililerin, sosyal medya şirketlerine yasal temsilci atama zorunluluğu getirmesi önce yasal işlemlerde muhatap bulma sonrasında ise vergi gibi mali bir takım yükümlülükler için yasal zeminin oluşturulması amacını taşıyor. Uzmanlara göre ise Facebook başta olmak üzere birçok Maliye konusunda uzman kişiler ise, Facebook gibi şirketlerin ülkemizden ne kadar vergi kaçırdığına dair yaklaşık rakamın kredi kartı işlemlerinden takip edilebileceğini ifade ediyor. Zira sosyal medya sitelerine ilan veren binlerce şirket, evden çalışanlar dahil olmak üzere yüzbinlerce bireysel girişimler var. Öte yandan söz konusu şirketler üzerinden yapılan alışveriş ve ticari faaliyetlerin çoğu kredi kartı ile yapıldığı için yetkililerin bunu tespiti çok kolay. İşte bu vergilendirmeden kaçma durumu yüzünden sosyal medya sitelerinin temsilci atamaya yanaşmadığı ifade diliyor.
tgb.gen.tr