Rektörlük Seçimlerinin Kaldırılmasına Eski Rektörler Tepki Gösterdi

Yayınlanan son Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile üniversitelerde rektörlük seçimleri kaldırılmasına eski rektörlerden tepki geldi.

Rektörlük Seçimlerinin Kaldırılmasına Eski Rektörler Tepki Gösterdi

Akademisyenlerin oy hakkının elinden alındığı yeni kararnameye tepkiler devam ediyor. Resmi Gazete’de yayımlanan son Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile üniversitelerde rektörlük seçimleri kaldırılmıştı. Kararnameye göre, devlet üniversitelerine rektör, YÖK tarafından önerilecek, profesör olarak en az 3 yıl görev yapmış 3 adaydan biri Cumhurbaşkanı tarafından atanacak.

SEÇİM HAKKI YOKSA

Aydınlık gazetesine konuşan İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu, “Üniversitelerde kısmı bir özerklik söz konusuydu. Şimdi hiçbir şekilde özerklik kalmadı. Bu kadar akademik hayatın içinde olan, en az 10 yıl sonra yani doktor, yardımcı doçent olmuş kişilere seçim hakkı verilmiyorsa orada zaten özerklik yoktur” dedi. Konuşmasında 6 Kasım 1981’den önce yapılan rektörlük seçimlerini anımsatan Alemdaroğlu şöyle devam etti: “Öğretim üyeleri yarıdan bir fazla oy alan kişiyi rektör seçiyordu. Hiçbir şekilde atama yoktu. YÖK Yasası’nın kaldırılması için büyük mücadeleler verdik. Sonucunda da Temmuz 1992’de alınan kararla, öğretim üyeleri 6 kişiyi seçer, bu 6 kişiyi YÖK 3’e indirir, Cumhurbaşkanı da birini atardı. Şimdi tekrar 6 Kasım 1981’deki yasaya dönülüyor. Öğretim üyeleri bu karar karşısında sessiz kalmamalı. Karara tepkilerini göstermelidirler. KHK’ların iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmalılar.”

ÖZERKLİK TEMELDİR

İstanbul Üniversitesi’nde yapılan rektörlük seçimlerinde rakiplerini büyük oy farkıyla geçen ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanmayan Prof. Dr. Raşit Tükel de karara ilişkin şunları söyledi: “Biz bu yola demokratik, özerk ve özgür bir üniversite talebi ile çıktık. Bu maalesef geçtiğimiz süreçlerde en yüksek oy alan adayların atanmaması ile zedelenmişti. Çünkü üniversitelerin özerk olması temeldir. Atanma demek, sizi atayan kişinin belirlediği doğrultuda hareket etmek demektir. Halbuki üniversitelerin özerk olabilmesi için bunun değişmesi gerekiyordu. Şimdi atılan adım bu durumu iyice kötü yaptı. Üniversiteler bu şekilde özerk olamaz.”

MÜCADELE BAŞLATILMALI

Üniversitelerin akademik olarak da özerk olması gerektiğini vurgulayan Tükel şöyle devam etti: “Bağımsız davranabilmelidir. Bunu yaparken de toplumun gereksinimlerini temel alması gerekir. Zaten bu KHK’larla ülkenin yönetiliyor olması kendi başına değerlendirilmesi gereken bir konu. Bu süreç 15 Temmuz’dan sonra tanımlananların dışına çıktı. Rektör seçimlerinin FETÖ ile mücadele çerçevesinde değerlendirilmesi ve ilişki kurulması kabul edilemez. Artık temel hak ve özgürlüklerin kaldırılmasına gidildi. Öğretim üyelerinin derhal bu kararla hukuksal düzeyde mücadele etmesi gerekir.”

Eski Uludağ Üniversitesi Rektörü Mustafa Yurtkuran da, “Burada asıl sorun zaten yapılan seçimlerin seçim olmamasıydı. Mevcut seçim sisteminde de ne kadar oy alırsan al Cumhurbaşkanı’nın atadığı kişi rektör oluyordu. Şimdi bu durumu fiili bir hale getirdiler. Önemli olan atanacak rektörün dünyanın nereye gittiğini gören, tarafsız bir kişi olması” dedi.

(Aydınlık Gazetesi)

Tarih:
Diğer Haberler