S-400 Tercih mi Zorunluluk mu?

(E)Hv.Plt.Tümg.Beyazıt Karataş ile Türkiye'nin satın almakta anlaştığı S-400 hava savunma sistemlerini konuştuk.

S-400 Tercih mi Zorunluluk mu?

Türkiye’nin, PKK’ya karşı başlattığı kararlı mücadele ile birlikte ABD yörüngesinden ayrılmasının ardından ülkemizin güvenliğini sağlayabilmek için güvenlik sistemlerinde yerli üretim atağına geçmesi ve bölge ülkeleri ile çeşitli silah, güvenlik anlaşmaları yapması ABD tarafından büyük tepki ile karşılandı. ABD’nin, PKK’ya verdiği ama çeşitli bahanelerle yüksek teknoloji ürünü silahları hatta son yıllarda daha düşük kapasiteli silahları bile satmaktan vazgeçmesi de Türkiye’nin bu kararı almasında etkili oldu. Son olarak Türkiye’nin S-400 konusunda kararlı tutumuna karşı ABD’den gelen F-35 ve Patriot tehdidi üzerine Türkiye’nin neden hava savunma sistemlerini seçmesi gerektiği sorusunu akıllara getiriyor.

Emekli Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş bu Türkiye’nin S-400 tercihini konuştuk sorularımızı yönelttik.

TÜRKİYE S-400 RUS FÜZELERİ İÇİN NEDEN ISRARCI OLDU?

ABD ve bazı Batı Ülkeleri, PKK/KCK, PYD/YPG ve FETÖ/PDY ile mücadelede Türkiye’ye karşı iki yüzlü bir politika uygulamakta ve terör örgütlerini destekleyerek ülke güvenliğimizi yıllardır tehdit etmektedir. Türkiye, ABD’nin çeşitli bahanelerle yüksek teknoloji ürünü silahları hatta son yıllarda daha düşük kapasiteli silahları bile satmaktan vazgeçmesi üzerine farklı kaynaklara ve işbirliği yapacağı ülkelere yönelmiştir. Türkiye elbette PKK/KCK ve PYD/YPG’ye kara gücüm diyen, 21 Mart 1999’dan beri FETÖ elebaşına ev sahipliği yapan, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olan ülke ve ülkelere karşı bazı yaptırımlar uygulayacaktır. Bunlardan birisi de siyasi karar gerektiren Rusya’dan S-400 alımı örnek olarak gösterilebilir.

S-400'LERİ DİĞER HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİNDEN AYIRAN ÖZELLİKLER NELERDİR?

S-400 Uzun Menzilli Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi, Türkiye’nin gündemine giren diğer uzun menzilli yüksek irtifa hava savunma sistemlerinden imkân ve kabiliyetleri açısından Tablo-1’de mukayeseli olarak görüldüğü gibi genel olarak 2 ila 5 kat daha iyi özelliklere sahiptir

Tablo-1: Uzun Menzilli Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemleri Mukayese Tablosu
Tablo-1: Uzun Menzilli Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemleri Mukayese Tablosu

TÜRKİYE NATO'YU KENDİSİNE TEHLİKE OLARAK GÖRÜYOR MU?
Soğuk savaş sürecinin sona ermesinden sonra NATO üyesi başta ABD ve bazı Batı Ülkeleri olmak üzere bölgesel politikalarında Türkiye’nin ulusal bütünlüğüne karşı eylemler içerisindedirler. Yıllardır bazı NATO üyelerinin PKK/KCK, PYD/YPG terör örgütüne olan destekleri, Irak ve Suriye’de uyguladıkları politikalar, FETÖ/PDY’na destekleri, 15 Temmuz’un arkasında durmaları, Suriye’de ağırlığı PKK/KCK, PYD/YPG’den oluşan 30-60 bin kişilik bir gücü muhafaza etmeye yönelik çalışmaları açık bir şekilde Türkiye’yi hedef almaktadır. Bu özünde NATO’nun Türkiye’ye karşı düşmanca tutumundan başka bir şey değildir. Elbette Türkiye NATO’nun kendisine tehdit teşkil ettiğini sorgulayacaktır. En önemli gösterge NATO ve Batı, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne karşıdır. Artık ittifaklık ilişkilerinin bu yalın gerçekler karşısında sorgulanması ve ona göre tedbir alınması gereklidir.
S-400'LER NATO İÇİN TEHLİKE Mİ?
S-400’ler bir hava savunma sistemi olup, saldırı silahı değildir. Türkiye’nin özellikle 1990’lı yıllardan itibaren eksikliğini hissettiği uzun menzilli yüksek irtifa hava savunma sisteminde önemli bir boşluğu dolduracaktır. Çok açık bir şekilde “Ülkemize, Anavatanımıza” tehdit teşkil edecek ve saldıracak düşmanlara karşı kullanılacaktır. Bu şu anlamı taşımaktadır; havadan gelebilecek ister halihazır “NATO Üyesi” bir ülkeden olsun, ister olmasın kimden gelirse gelsin “düşman ülke” tehditlerine karşı kullanılacak bir sistemdir.
S-400'LER NATO SİSTEMLERİ İLE UYUMLU MU? YA DA UYUMLU HALE GETİRİLECEK Mİ? GETİRİLEBİLİR Mİ?
Öncelikle bir konunun altına çizmekte fayda var. Teknik uzmanlar çok daha iyi detayları bileceklerdir. Dünyadaki her farklı iki sistem yapılacak/yazılacak bir ara yüz vasıtasıyla birbirleriyle uyumla hale getirilebilir. S-400’lerde istenirse NATO sistemi ile birlikte kullanılabilir. Ama S-400 sistemi NATO üyesi olmayan bir ülkeden alındığı için NATO sistemlerine entegre edilmeyecektir. Bu NATO politikalarına aykırıdır. NATO ve ABD bu konudaki tehditkâr açıklamalarına devam etmektedirler. S-400’ler NATO sistemine politik olarak entegre olmaz, ama teknik olarak her zaman entegre olması mümkündür. Ayrıca, S-400’lerin milli olarak kullanılması için fiziki ve teknik altyapı çalışmaları yürütülmektedir.

S-400'LER HANGİ BÖLGELERE YERLEŞTİRİLECEKTİR?

Harita-1: S-400’lerin 3 Farklı Bölgeye Yerleştirilmesi Simülasyonu
Harita-1: S-400’lerin 3 Farklı Bölgeye Yerleştirilmesi Simülasyonu

S-400’ler, Türkiye’nin öncelik stratejik hedeflerinin savunmasında kullanılacak şekilde konuşlandırılacaktır. Yani tehdit değerlendirilmesine uygun Türkiye’nin başkentine, doğu-batı, güney-kuzey her bölgesine konuşlandırılabilir. Sistemlerin hareketli (mobil) olması Türkiye’ye bu harekat elastikiyetini kazandıracaktır.

Türkiye’nin coğrafi özellikleri nedeniyle her sistemin yerleştirildiği yer ve coğrafi şartlar                       S-400’lerin başlangıçta açıklanan teknik değerlerinin arazi şartlarına göre yeniden hesaplanmasını zorunlu kılmaktadır. Haritalarda gösterilen değerler azami olarak alınmış olup, gerçek değerler ise yerleştirilen bölgeye göre değişiklik gösterecektir.   

Yalnız unutulmaması gereken bir diğer konu S-400’lerinin kendi öz savunması için başka füze ve uçaksavarlara da ihtiyaç vardır. Yani bu şu demektir; S-400’lerle uyumlu onların orta ve alçak hava savunma ihtiyacını karşılayacak ilave hava savunma sistemlerinin alınması kaçınılmaz olacaktır.

15 TEMMUZ VE BENZERİ OLAYLARDA S-400 BENZERİ HAVA SAVUNMASININ ÖNEMİ NEDİR?

15-16 Temmuz 2016 tarihlerinde ABD-CIA destekli FETÖ/PDY darbe girişimi esnasında sadece F-16 uçakları ile yapılan bombalı saldırılarda 68 vatandaşımız şehit, 118 vatandaşımız gazi olmuş olup, ayrıntıları Tablo-2’dedir. Türkiye genelinde ise 249 vatandaşımız şehit, 2196 vatandaşımız gazi olmuştur.

 

Tablo-2: 15-16 Temmuz 2016 ABD-CIA Destekli FETÖ/PDY Darbe Girişimi F-16 Taarruzları
Tablo-2: 15-16 Temmuz 2016 ABD-CIA Destekli FETÖ/PDY Darbe Girişimi F-16 Taarruzları

Darbe girişimi sırasında uçak ve helikopterler Türk Hava Sahasını serbestçe kullanmışlar ve başlangıçta herhangi büyük bir engelleme ile karşılaşmamışlardır. Alçak irtifada yapılan helikopter saldırılarına karşı bir derece karşı konulmuş, uçaklar için ise hiçbir şey yapılamamıştır. Ancak ilerleyen saatlerde darbeci pilotların kullandığı uçak ve helikopterler yine darbe karşıtı pilotların kullandığı uçaklar ile engellenmişlerdir.
F-16 uçaklarının yaptığı saldırı ve uçuşlara dikkat çekmemizin amacı; S-400 ve benzeri uzun menzilli yüksek irtifa hava savunma füzelerinin tedarik edilmesi sadece yurt dışından gelen düşman hava ve füze saldırılarına karşı değil, 15 Temmuz kalkışmasında olduğu gibi içimizde bulunan hain FETÖ/PDY piyonları gibi hava sahamızda elini-kolunu sallayarak uçanlara karşı da gerektiğinde kullanılması söz konusu olabilecektir.


S-400'LER TÜRKİYE'NİN SAVUNMASI İÇİN YETERLİ Mİ?
Hiçbir zaman bir hava savunma sistemi tek başına çözüm olmayacaktır. Çünkü her hava savunma sistemin kendisinin de hava savunma korumasına ihtiyaç vardır. Buna karşılık Türkiye'nin Rusya ile S-400 anlaşması hava sahamızın korunması açısından çok önemli bir caydırıcılık sağlayacaktır.
Dünyada silah üreticileri başta ABD, Rusya, İngiltere ve arkasından da Almanya, İtalya olmak üzere hiçbir ülke ürettiği silahların kaynak kodlarını sattığı ülkelerle paylaşma yoluna gitmemektedir. Teknoloji transferinde kısıtlı transferi ön görmektedirler. Bu sadece Rusya için değil ABD için de geçerlidir. Örnek olarak ABD, kaynak kodlarını veya ileri teknoloji paylaşımına ait bilgileri en az 5 sene en yakın müttefiki İngiltere bile paylaşmamaktadır. Ayrıca, Rus yetkililer de S-400’lerin kaynak kodlarını Türkiye'ye vermeyi düşünmediklerini açıklamışlardır.
9019-2020 yılından itibaren envantere gireceği ifade edilen S-400’ler, yapılacak anlaşmaya uygun olarak Türkiye için gelecekte uzun menzilli yüksek irtifa milli hava savunma sistemimizin üretilmesi tecrübesine önemli bir katkı sağlayacak ve Türkiye-Rusya ilişkilerinin siyasi, askeri, ekonomik boyutunun yanı sıra savunma sanayisi yönüyle de gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Sonuç olarak; Başta ABD ve NATO olmak üzere S-400 anlaşmasının Çin ile olan anlaşmada olduğu gibi yine iptal edilmesini ümitle beklemekte ve Türkiye’ye karşı her türlü baskı ve engelleme yollarını son ana kadar kullanacaklarını açıkça ifade etmektedirler. Türkiye ve Rusya arasında S-400 tedarikine ilişkin imzalanan anlaşmanın uygulanması bu anlamda Türkiye’nin güvenirliği, güvenliği, uluslararası alanda saygınlığı ve komşu ülkelerle işbirliği açısından da büyük önem içermektedir.

tgb.gen.tr

 

Tarih:
Diğer Haberler