Tahran Bildirgesi ne anlama geliyor?

Bütün dünyanın merakla beklediği bu zirvenin ardından ilan edilen Tahran Bildirgesi’ni tgb.gen.tr olarak sizler için üç maddede yorumladık.

Tahran Bildirgesi ne anlama geliyor?

Türkiye, Rusya ve İran liderlerini Tahran’da bir araya getiren zirvede bölgenin geleceğine dair tarihi önemde kararlar alındı.

Üç ülkenin lideri, zirvenin ardından yaptıkları açıklamalarda Suriye’nin bütünlüğünü savunduklarını, bütün terör örgütlerine silah bıraktırana kadar mücadeleye devam edeceklerini, Suriye’deki krizin bölge ülkeleri arasındaki işbirliği sayesinde çözüleceğini ve ABD’nin Suriye’deki varlığının sona ermesi gerektiğini vurguladılar.

Bütün dünyanın merakla beklediği bu zirvenin ardından ilan edilen Tahran Bildirgesi’ni tgb.gen.tr olarak sizler için üç maddede yorumladık.

Birincisi; üç ülke lideri de Astana süreci ile başlayan işbirliğinin Suriye’de terörle mücadelede sağladığı başarıdan duydukları memnuniyeti ifade ediyor. Bu, bölgeden terörün tamamen temizlenmesi için işbirliğinin daha uzun soluklu olacağı anlamına geliyor. (Madde-1)

İkincisi; Suriye Devleti’nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğü, bu üç ülke tarafından kırmızı çizgi olarak benimseniyor. İdlib’teki sorunun Astana ruhuyla çözülmesi konusunda mutabakata varıldı. Bu, ABD’nin Suriye’yi ve bölge ülkelerini bölme planına karşı, bazı anlaşmazlıklara rağmen ortak zeminin korunduğunu gösteriyor. (Madde-2 ve Madde-3)

Üçüncüsü; bütün teröristlere silah bıraktırma kararlılığı metne girdi. Bildirgede PKK-PYD’nin adı açıkça geçmiyor, fakat “bütün teröristler” ifadesi belirleyici. Bu ifade, hükümetimiz Beşar Esad düşmanlığından vazgeçtiğinde bu pürüzün kolayca giderilebileceğine işaret ediyor.

Toplam olarak bakıldığında Batı Asya’nın üç büyük ülkesi Türkiye, İran ve Rusya, Tahran Bildirgesi’yle bütün dünyaya bir kez daha “bölgenin geleceği ve kaderine bölge karar verir”, “teröre boyun eğmeyeceğiz”, “dış müdahaleye imkan tanımayacağız” dedi.

ATEŞKES ISRARI SÜRECE ZARAR VERİR!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirvede ısrarlı ateşkes talebi, İran ve Rusya tarafından kabul edilmedi. Erdoğan’ın ateşkes talebinde teröristlerin (Suriyeli Muhaliflerin) tarafında konumlanmıştı, onların temsilciliğini yapmıştı. Ateşkes ısrarı, Türkiye ve bölgedeki terörle mücadeleye karşı oluşan işbirliğine zarar verir. Türkiye’nin ve bölgenin güvenliği, ancak ve ancak terörün tam anlamıyla temizlenmesiyle olur.

 

İşte Tahran zirvesinin ardından ilan edilen 12 maddelik bildirge:

1. Astana formatının Ocak 2017’den bu yana sağladığı başarılardan, özellikle de Suriye Arap Cumhuriyeti genelindeki şiddetin azaltılmasında katedilen ilerlemeden ve ülkede barış, güvenlik ile istikrara yapılan katkıdan duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir.

2. Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı’nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütlerini vurgulamış ve bunlara herkes tarafından saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir. Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini yinelemişlerdir. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.

3. Sahadaki güncel durumu ele almışlar, 4 Nisan 2018 tarihinde Ankara’da yapılan son toplantılarının ardından Suriye Arap Cumhuriyeti’yle ilgili meydana gelen gelişmeleri değerlendirmişler ve aralarındaki mutabakat uyarınca üçlü eşgüdümü sürdürmek hususunda hemfikir kalmışlardır. Bu çerçevede, İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki durumu görüşmüşler ve bu konuyu yukarıda belirtilen ilkelere ve Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak ele almayı kararlaştırmışlardır.

4. BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ’la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terörist grupların ateşkes rejimine katılmış veya katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından da dahil olmak üzere büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir.

5. Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yinelemişlerdir. Siyasi sürecin Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin kararları ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak ilerletilmesi amacıyla aralarındaki aktif işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir.

6. Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşma sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürme konusundaki kararlılıklarını yinelemişler ve Anayasa Komitesi’nin kurulması ile çalışmalarının başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik taahhütlerini vurgulamışlardır. Kıdemli memurları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi arasındaki yararlı istişarelerden duydukları memnuniyeti vurgulamışlardır.

7. Bütün Suriyelilerin normal ve huzurlu bir hayata yeniden kavuşmalarına ve acılarının hafifletilmesine yönelik tüm çabalara destek olma ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu bağlamda, ilave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır.

8. İhtiyaç duyan tüm Suriyelilere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma yoluyla, sivillerin korunması ve insani durumun iyileştirilmesini hedefleyen ortak çabaları sürdürmedeki kararlılıklarını yinelemişlerdir.

9. Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altını çizmişlerdir. Bu amaçla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve diğer uluslararası uzmanlık kuruluşları da dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflar arasındaki eşgüdüm ihtiyacını vurgulamışlardır. [Suriyeli mülteciler ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler hakkında uluslararası bir konferansın toplanması fikrini değerlendirmek hususunda mutabık kalmışlardır.]

10. BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) uzmanlarının katılımıyla yürütülen, alıkonulanlar/kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti Çalışma Grubu’nun faaliyetlerindeki ilerlemeyi memnuniyetle karşılamışlardır.

11. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin’in daveti üzerine, bir sonraki toplantılarını Rusya Federasyonu’nda yapmayı kararlaştırmışlardır.

12. Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanları, Tahran’daki Üçlü Zirve’ye evsahipliği yapmalarından ötürü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Ruhani’ye içten teşekkürlerini sunmuşlardır.

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler