Tarihi Çalıştayda İlk Gün Tamamlandı

Türk-Rus dostluğunu arttırmayı hedefleyen Rusya Araştırmaları Birinci Çalıştayı'nın ilk günü Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamlandı.

Tarihi Çalıştayda İlk Gün Tamamlandı

Boğaziçi Üniversitesi’nde 10-11 Ekim’de düzenlenecek olan Rusya Araştırmaları Birinci Çalıştayı'nın ilk günü tamamlandı. Alanında uzman akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı çalıştayda gelişen Türk-Rus ilişkilerine dair memnuniyet hakimdi. Yüzlerce kişinin katıldığı çalıştaya ilgi yoğundu.

Alanlarında uzman çok sayıda akademisyenin sunumlarla katkı yaptığı çalıştay, Boğaziçi Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü ve Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi iş birliğiyle, Türk Tarih Kurumu'nun desteğiyle düzenlendi. İlk günün açılışını Boğaziçi Üniversitesi ADK Eski Başkanı ve TGB İstanbul İl Başkanı Şafak Erdem yaptı. Şafak Erdem, Atatürk Türkiye'sinin ve Lenin Rusya'sının emperyalizme karşı mücadeleleriyle birbirlerinin devrimini doğurduğunu söyledi. Fırat’ın doğusuna başlatılan Barış Pınarı Harekatı ile gündemi kaynarken Astana sürecinin önemini vurgulayan Şafak Erdem, "21. yüzyılın başında iki ülkenin yeniden ilişkilerini geliştirmesi şaşırtıcı değil. Özellikle son 3-4 yıllık süreçte Türkiye ile Rusya arasında ekonomik, siyasi, askeri, kültürel alanlarda gelişen ilişkileri görmekten mutluluk duyuyoruz. Suriye'de savaşın sona erdirilmesinde Türkiye, Rusya ve İran'ın yürüttüğü Astana süreci, Rusya doğalgazını Avrupa'ya taşıyan boru hatlarının Türkiye üzerinden geçmesi ve adının Türk Akımı olması gibi pek çok örnek, ilişkilerin geçici değil kalıcı, taktiksel değil stratejik olduğunu ve tesadüfi değil ekonomik ve jeostratejik anlamda yapısal olduğunu ortaya koyuyor." dedi.

Türk-Rus ilişkilerine dair çalışmaların önemini vurgulayan Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Tarih disiplini içinde Amerikanlaşma sebebiyle Rusçaya çok ilgi duyulmuyor, bu yüzden ülkemizde Türk-Rus ilişkilerine dair ciddi bir çalışma olmadı. Çalışmalar Mehmet Perinçek'le daha yeni yeni başladı."

Moskova Devlet Üniversitesi'nden Vladimirovna Romanova Türk-Rus ilişkilerine tarihten referans vererek, "1. Dünya Savaşı Rus Çarlığı için kendini koruma savaşı olarak görülüyordu. Rus Çarlığı Balkanlardaki kendi siyasi konumunu korumaya çalışıyordu. Rus Çarlığı içerisinde gizliden Türkiye ile iş birliği konuşuluyordu." şeklinde konuştu.

Moskova Devlet Üniversitesi'nden Prof. Dr. Leonid Josiphovic Borodkin, 1908 Hürriyet Devrimi'ni 1905 Rus Devrimi'ne benzeterek "Moskova Devlet Üniversitesi'nden Prof. Josiphovic: "1905-1907 Devriminden sonra çok parti sistemi ortaya çıktı.
Rus parlamentosu olan Duma etkili olmaya başladı. Çarlık'ta parlamento alışılmamış bir durumdu, çünkü kanunen Çar yönetiyordu ama parlemento çok demokratik bir adımdı." dedi.

Prof. Dr. Asım Karaömerlioğlu da iki ülkenin demokrasi birikimlerini birbirine benzeterek, "Rus Devrimi cinsiyet eşitliğine büyük önem verdi. Kadına çoğu alanda eşitlik sağladı." dedi.

Katılımcılar iki ülkenin benzerliklerine dayanan ihtiyaçları göz önünde bulundurarak, iki ülkenin bilim ve kültür dünyalarının daha fazla doğrudan temasa geçmesi gerektiğini vurgulayarak çalıştayın ilk gününü sonlandırdı.

tgb.gen.tr

Tarih:
Diğer Haberler