Üniversitedeki terör örgütü uzantılarının PKK ve FETÖ’nün para akışını sağlamada rol aldıkları iddiaları iddia ediliyor. Eğitim maskesi adı altında terör örgütüne eleman devşiren isimlerin Üniversitenin kurucu rektörü Dr. Suat Günsel ve Mütevelli heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ile olan samimi fotoğrafları pes dedirtti.
Eğitim adı altında Üniversitelerde örgütlenen terör örgütü üyeleri KKTC’ye uzandı. Yakın Doğu üniversitesinde örgütlenen teröristler Üniversite yönetimi ile de işbirliği içine girdi. Üniversitenin Kurucu Rektör ve Mütevelli Heyeti Başkanıyla samimi pozlar veren teröristlerin kamplarda çektirdiği fotoğraflar ortaya çıktı. Terör örgütü üyeleri sempatizan toplamak için üniversite yatay geçişlerine de el attılar. Sayıları her geçen gün artan terör örgütü sempatizanları öğrenci konseylerini kazanabilecek safhaya ulaştılar. Üniversite yönetimi ise sessizliğini korumaya devam etti.
KKTC’deki terör örgütü uzantıları PKK ve FETÖ’nün para akışını sağlamada da rol aldıkları iddialar arasında yer aldı. Eğitim maskesi adı altında terör örgütüne eleman devşiren isimlerin Üniversitenin kurucu rektörü Dr. Suat Günsel ve Mütevelli heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ile olan samimi fotoğrafları pes dedirtti.
Yakın Doğu Üniversitesi Öğrenci Konsey başkanı Serdar Kayaalp, PKK’nın “gençlik yapılanması” olarak adı geçen YDG-H’nin üniversitelerdeki örgütlenmesi olan DEMGENÇ’in (Demokratik Gençlik Konfederasyonu) başkanlığını yürüttüğü ve sözde derneğin bütün illerde ayaklanma kararı alınan Diyarbakır’daki ilk kongresine bazı akademisyenlerle birlikte katıldığı ortaya çıktı.
Örgüt Üyesi Serdar Kayaalp’in 2011 yılında terör örgütü ile olan ilişkileri sebebiyle KKTC’den 15 kişiyle beraber Bakanlık kararıyla sınır dışı edilmelerine rağmen Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç.Dr. İrfan Suat Günsel’in girişimleriyle tekrar adaya alındığı iddia edildi ve terör örgütü propagandası faaliyetlerine devam ettikleri belirlendi.
Üniversitede Usulsüzlük Diz Boyu
Yakın Doğu Üniversitesinin kirli yüzü bununla da sınırlı kalmıyor. Adeta terör üssüne dönen üniversitenin aynı zamanda Yahudi Organ Mafyası’nın nakil üssü olduğu için “organ nakli” izinlerinin kaldırıldığı da belirtiliyor. 2014 yılında Ukraynalılardan ucuza aldığı organları zengin İsraillilere naklettiği gerekçesiyle bu yasağı alan Üniversite hakkında, KKTC Sağlık Bakanı Ahmet Gülle “YDÜ Hastanesi’nde yasadışı organ nakli ticareti yapıldığına dair bariz deliller var. Başsavcılıktan soruşturma talep ettik. İsrail’den alıcıların, Ukrayna’dan da vericilerin gelerek böbrek nakli yapıldığı iddiasıyla Sağlık Bakanlığı’nın komite kurarak YDÜ hastanesine gitti. Ancak ekibin kontrol yapmasına izin verilmedi. Bu durumun şüpheleri daha da artırdı. İsrail’de organ nakilleri ücretsiz yapılırken nasıl olur da bir İsrailli bunu bizim ülkemizde yapmaya çalıştı? Bu insanın kafasında soru işareti yaratıyor. Konu İnterpol’e de bildirildi” demişti.
Öğrenciler Rahatsız
KKTC’de eğitim alan öğrenciler Üniversitelerdeki bu yapılanmalar gerekçesiyle eğitim faaliyetlerinin aksadığını ve birçoğunun eğitim sürecini yarıda bırakmak zorunda kaldıklarını ifade ettiler. KKTC hükümeti ve YÖK Başkanlığının üniversitelerde artan terör faaliyetlerinin önüne geçmesini ve eğitim faaliyetlerini huzurlu bir şekilde sürdürmek istediklerini belirttiler.
tgb.gen.tr