BAROLAR PKK’YA TESLİM EDİLEMEZ

Ülke genelinde sırasıyla baro seçimleri gerçekleşti. Bu seçimler kafamızda “Türkiye Barolar Birliği, PKK’ya mı teslim edilmiş?” sorusunu yarattı.

BAROLAR PKK’YA TESLİM EDİLEMEZ
Hilal Aydın
Hilal Aydın
GYK ÜYESi

Geçtiğimiz günlerde ülke genelinde sırasıyla baro seçimleri gerçekleşti. Bu seçimler kafamızda “Türkiye Barolar Birliği, PKK’ya mı teslim edilmiş?” sorusunu yarattı.

Ankara ve İzmir Baro seçimlerinde “Jin, Jiyan, Azadi” sloganları atıldı. Vatansever avukatların sesi kesilirken terörist elebaşının sloganlarını atan, PKK propagandası yapanların ise mikrofonları son ses açıldı.

Buradan gözümüzü çevirip İstanbul Baro seçimlerine baktık. Gözlerimiz daha büyük rezaletlere tanık oldu.

19-20 Ekim tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda Baro Başkanlığına İbrahim Kaboğlu seçildi.

Seçimlerin ardından ‘Özgürlük için Hukukçular Derneği’ üyesi avukatlar, Haliç Kongre Merkezi önünde PKK sloganları atarak halaylar çekti.

KABOĞLU’NUN SİCİLİ

“Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.”

İbrahim Kaboğlu’nun seçimi kazandıktan sonra ilk sözü “Anayasanın ilk dört maddesine olumlu anlamda dokunulabilir.” oldu.

İbrahim Kaboğlu’nun sicilini bilen bizler için bu “olumlu anlamda” dokunmanın hangi sonuçlar vereceğini de biliyoruz. İbrahim Kaboğlu Atatürk’le, Türk milletiyle, devletin bölünemez yapısıyla sorunu olan bir hukukçudur.

FETÖ eliyle Türk ordusuna ve vatansever aydınları/siyasetçileri hedef alan Ergenekon – Balyoz tertiplerinin genişlemesi için imza veren bir hukukçudur.

Kaboğlu, 2013 Nevruzunda Öcalan’ın mesajının Diyarbakır’da okunmasını da barış yolunda atılan önemli bir adım olarak değerlendirmişti. Röportajında aynen şu cümleyi kullanmıştır: “Anayasadaki 3’üncü madde de ‘Türkiye Devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür’ der. Devlet Türkiye olursa ülkenin adı da Türkiye olduğuna göre millete siz Türk milleti diyemezsiniz” diyerek Türk milleti kavramını hedef almış bir hukukçudur.

Ülkemizde PKK’nın talebi olan özerkliği savunan bir hukukçudur.

Geçmiş CHP Milletvekili olan Kaboğlu hazırladığı “Yasama Yetkisi Devredilemez” başlıklı kitapçıkta Anayasa maddelerinden ‘Türk milleti’ ve ‘Atatürk milliyetçiliği’ kavramlarını çıkarmıştı. Yeni bir açılımın hayallerini kuran Kaboğlu, kitapçıkta “Türk Milleti” yerine “Anayasal Yurtseverlik” kavramı, Türkiye yerine “ülke”, Türkiye Cumhuriyeti yerine de “cumhuriyet”, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı yerine “Türkiye Cumhuriyeti insanı” denilmesi istenmişti. Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı olan bir hukukçudur.

İbrahim Kaboğlu KHK’lı bir hukukçudur. Kaboğlu’nu KHK ile üniversiteden atılmaya götüren süreci PKK talimatıyla düzenlenen ‘Barış İçin Akademisyenler’ bildirisine attığı imza ile olmuştur.

Nedir bu bildiri?

PKK terör örgütüne karşı Türk ordusunun ve Türk polisinin 24 Temmuz 2015 tarihinden itibaren başlattığı operasyonlara engel olmak için hazırlanan bir bildiriydi. 11 Ocak 2016 tarihinde “Bu Suça Ortak Olmayacağız!” başlığıyla yayınlanan bildiride, HDP’nin etki alanındaki akademisyenler, Türkiye’nin terörle mücadelesine karşı çıkmaktaydı. İşte, İbrahim Kaboğlu da bu metne imza atanlardan biriydi.
Twitter hesabından bir dizi paylaşımda bulunan Kaboğlu, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, Kavala ve Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiğini söylemişti.
Kaboğlu, 11 Mart 2021'de Birgün gazetesinde kaleme aldığı 'En Büyük Kırılma Hangisi' başlıklı köşe yazısında FETÖ tarafından yapılan 15 Temmuz Darbe girişimine “kontrollü” diyen bir hukukçudur.

1 Kasım 2004’te başkanlığını İbrahim Kaboğlu’nun yaptığı, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu tarafından hazırlanan Azınlık Hakları ve Kültürel Çalışma Grubu Raporu’nda “Türk” yerine “Türkiyelilik” kavramı kullanılmış. Yerinden yönetim gibi kavramlar geçirilmiştir.

 Kaboğlu, Atatürk’ün Atatürk’ün Medeni Bilgiler kitabına yazdığı Türk milleti tanımını unutmamıştır. Bu tanıma karşıdır.  Sayın İbrahim Kaboğlu’na hatırlatıyoruz:

“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”

Sayın Kaboğlu’nun sicili böyleyken yanındakiler nasıldır peki? Terörist elebaşı savunucuları, PKK/DEM sempatizanları da Kaboğlu’nun yanına sokulmuştur.

Baran Doğan – Öcalan’ın Avukatı
Metin İriz – Öcalan’ın Avukatı Selim Okçuoğlu’nun avukatı.

Arzu Becerik – Barış Akademisyenlerin Avukatı

Ezgi Şahin Yalvarıcı – PKK’dan yargılananların avukatı
Fırat Epözdemir – Abdullah Öcalan’ın avukatlarının avukatı, PKK’nın desteklediği Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Başkanı.

Bu liste böyle uzayıp gidiyor. İstanbul Barosu mu, Kandil’in İstanbul sözde şubesi mi belli değil. HDPKK sempatizanlarıyla toplanmış, Türk ordusuna, milletine, Atatürk’e, Cumhuriyet’e karşı olanları toplamışlar ve Baro seçimlerine katılmışlar.

Bölücülüğe İzin Veren İklime Geçit Vermeyeceğiz

Peki bu insanlar bu seçimleri nasıl kazandı?
Kaboğlu seçimleri kazandıktan sonra destek ve tebrik mesajı yayınlayanları inceleyelim.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu desteğini esirgemedi. Kaboğlu’nun teşekkürü ise CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır ve TİP milletvekili Sera Kadıgil’e oldu.

CHP-DEM Parti ittifakı, hükümetin verdiği zaaflar ve DEM ile “uzlaşma” sürecine girilmesi. Sıkışılan eller, kırpılan gözler, PKK’ya açılım için yeşil ışık yakılması yani devletin kurumlarında bölücülüğe izin verilmesi. DEM Parti’nin kapatılmaması bu süreci doğurmuştur.
Kaboğlu ve diğerleri ayrılıkçı, etnikçi, emperyalizm merkezlerine hizmet eden isimlerdir.
Türkiye Barolar Birliği ve ülkemizde bulunan baroların göz göre göre “demokrasi” “çoğulculuk” adı altında bu merkezlere teslim edilmesine izin vermeyiz. .

Bu barolar Mustafa Kemal Atatürk’e bağlı olan, Türk Devrim geleneğinin Anayasa birikime bağlı, ezilenlerin ve Cumhuriyet’in yanında olan vatansever avukatlar tarafından yönetilmelidir.

Barolarımız PKK’ya teslim edilemez!

Türk gençliği 2. Açılım sevdasıyla tutuşanların karşısına dikilecektir. Aynı dün bu açılım girişimlerine geçit vermediğimiz gibi bugün de sizlerin karşısında duracak Türk gençliği, vatansever hukukçular, Atatürk’e bağlı genç avukat adayları vardır.

Görevini Bursa Nutku’ndan ve Gençliğe Hitabe’den alan TGB’liler 2. Açılım Sürecine geçit vermeyecektir. Barolarda, Tabip Odalarında, Meclisimizde, vatanımızın bir karış toprağında bölücülüğe geçit vermeyeceğiz.  Vatansızları, Türk milletine düşman olanları devletin tüm kurumlarından söküp atacağız!

Tarih:
Diğer Haberler