Avrupa Parlamentosu’nda merkez sağ ve sosyal demokratların, milliyetçiler karşısında aldığı ağır yenilgiden sonra muhalefetten gelen çağrıyla beraber meclis feshedildi. Fransa, 30 Haziran’da seçimlerin ilk turunu gerçekleştirecek. Peki neredeyse bütün Avrupa’da ve özellikle Fransa’da yükselen şey faşizmin ve ırkçılığın bayrağı mı?
Fransa’da oy oranlarını artıran milliyetçilerin aşırı sağ olarak gösterilmesi, onların göçün sınırlandırılması ve yabancı düşmanlığı konusundaki tavırlarına dayandırılıyor. Ancak Avrupa’da ve Fransa’da çok daha ırkçı ve yabancı düşmanı partiler de var. Fakat bunlar 9 milyon oy alamıyor. Bu denli büyük bir halk desteğinin sebebi ırkçılıkta değil de Le Pen’in partisinin programında yatıyor.
Peki bu programda neler var?
Fransa’da milliyetçiler; dış politikada hegemonyacılığa, ABD karşısında sorgusuz boyun eğmeciliğe karşılar. NATO’dan ayrılmayı ve sadece milli çıkarlar için savaşmayı tercih ediyorlar. Avrupa Birliği’ni çok kutuplu dünyada bir ABD piyonu olarak değil, gerçek bir kutup yapmak istiyorlar; eğer buna elverişsiz olacaksa da çıkmayı tercih ediyorlar.
Milliyetçileri kim destekliyor? Le Pen Fransa’daki işşizlerin oyunun %33’ünü, işçi sınfının oyunun yüzde 54’ünü alıyor. Esnaf ve çiftçilerin oyunun çoğunu alıyor. Eski komünist seçmen bölgelerinde şimdi istisnasız olarak milliyetçiler kazanıyor. Sosyal demokratların Fransa’da bayraktarlığını yaptığı küreselleşme furyasının fakirleştirdiği bütün kesimler şimdi milliyetçiliği destekliyor.
Şimdi tarihlerinde Nazilerle işbirliğinden, Cezayir’deki katliamlara kadar büyük sabıkaları bulunan Fransız sosyal demokratları Le Pen’i aşırı sağcı olmakla suçluyor. Macron 2017 ve 2022 seçimlerini de ancak “aşırı sağcılar seçilmesin” sloganı üzerinden kazanabilse de artık yolun sonuna gelmiş görünüyor. Yolun sonuna gelen Macron’un şahsı değil, ABD’nin elli yıllık Avrupa politikasıdır.
Bütün Avrupa’da şu an yükselen “ülkesinde ancak ülkesi uğruna savaşmak”, hegemonyacılığı reddetmek, ABD piyonluğundan istifa etmektir.
Fransa’da dört gün sonraki seçimlerde sonuç ne çıkarsa çıksın, Le Pen ve ekibi iktidarı aldıktan sonra ne kadar tutarsız davranırsa davransın çark dönmeye başlamıştır. Küreselleşmenin iflası, Batı’nın silahlı başarısızlıkları ve yeni güçlerin ekonomik üstünlüğü ile hızlanacak, en sonunda Avrupalıları ya ölüm ya bağımsızlık denklemine götürecektir.