Türk gençliğinin çatışmaya, umutsuzluğa sürüklenmeye çalışıldığını söyleyen liseliler, yetkilileri göreve çağırdı.
“Duy Beni” adlı lisede okuyan karakterleri içeren televizyon dizisine Türkiye Liseliler Birliği (TLB) tepki gösterdi. Dizide, lise öğrencileri tacize uğruyor, dövülüyor, videoları çekiliyor. TLB, reyting uğruna pedofili ve şiddettin normalleştirildiğini belirtti. Dizinin “zorbalığa karşı farkındalık” yaratma amacı arkasına sığındığını belirten TLB, “Reyting ve paraya her şeyden çok önem verdiğinizi biliyoruz” dedi. Dizinin lise arkadaşlığı ve erdemlerden uzak olduğunu belirten liseliler, Radyo Televizyon Üst Kurulu’na “Bu yapımlara izin vermeyin. Sorumluluğa davet ediyoruz” çağrısında bulundu. Açıklamada daha önce de benzer televizyon dizilerinin ekranlara taşındığı hatırlatıldı.
İstanbulda Star Tv'nin bulunduğu bina önünde yapılan açıklamayı TLB İstanbul İl Başkanı Berrak Bahçelioğlu okudu. Bahçelioğlu şunları kaydetti:
“Star TV’de yayınlanan 'Duy Beni' dizisiyle ekranlara bir kez daha taşınan çürümeyi duyurmak için burada Star TV önündeyiz. Baştan uyarıyoruz! Birazdan anlatacağımız sahneler bir Türk dizisinde gösterilmiştir. O sahneler evet hayal ürünüdür ama bu çürümenin ekranlarımıza kadar taşınması önümüzde duran en büyük, en gerçekçi tehlikedir.
ARKADAŞLIK YOK!
“Duy Beni adlı dizide iki lise öğrencisinin okullarında, kendi arkadaşları tarafından soyularak taciz ve darp edildiğini izledik. Soyulan öğrencilerin şantaj için videosu çekiliyor. Evet, bir liseli dizisinde öğrenciler birbirini soyup şantaj yapıyor. Üstelik bunu yapanlar bir işgal kuvveti değil okul arkadaşları, sınıf arkadaşları. Dizide okul entrika merkezi, lise öğrencileri de vicdansız ve ahlaksız. Arkadaşlık yok, kardeşlik yok, paylaşmak yok.
SÖZDE FARKINDALIK
“Lise öğrencileri tacize uğruyor, dövülüyor, gözleri bağlanıyor, videoları çekiliyor. Bu görüntüler bütün okula yayılarak izletiliyor. Bu ahlaksızlığı bu akıl dışı, insanlık dışı olayları neden izlediğimizi soruyoruz. Cevap zorbalığa karşı farkındalık yaratmak! Farkındalıkların ardına saklanmayın. Sizin reyting ve paraya her şeyden çok önem verdiğinizi biliyoruz.
İLK DEĞİL
“Reyting uğruna televizyonlarda pedofili ve şiddet normalleştiriliyor; cinsellik, istismar, bağımlılık ve her türlü aşırılıklar lise sıralarına kadar indiriliyor; şiddet, taciz, tecavüz, küfür, uyuşturucu ve silah kullanımı ise kısıtlama olmadan her gece ekranlarda karşımıza konuyor. Lise sıralarına indirilen bu çürümüşlüğün yeni temsilcisi. 'Kardeşlerim' adlı dizide bir öğrencinin kafası arkadaşları tarafından okul tuvaletinde pisuvara sokuluyor. Çok yakın zamanda 'Öğretmen' dizisinde ise öğrencilerine akıl almaz şiddet yöntemleriyle ders vermeye çalışan bir öğretmeni izlemedik mi?
BATI'NIN DAYATTIĞI ÇÜRÜME
“Siz nerede yaşıyorsunuz? Hangi okulumuzda var bu ahlaksızlıklar? Size göre okullarımız suç mahalli, gençlik ise suç makinesi öyle mi? Hangi Türk Genci arkadaşlarını çırılçıplak soyup kameraya alıp şantaj yapar? Siz çürüyen batıdan 'esinlendiğiniz', daha açık koyalım, 'çaldığınız' yapımların Türkiye’de tutacağını mı sandınız? Evet Türk televizyonlarına soktuğunuz o görüntüler Batı'nın bize dayatmaya çalıştığı çürümedir.
DİZİDE BİZİM ERDEMLERİMİZ YOK
“Sizler gençlikten, gençliğin kaygılarından, gençliğin umutlarından ve sevinçlerinden bir habersiniz. Bizim dünyamız sizin hayal dünyanız kadar pis değil. Bizim dünyamızda arkadaşının kuyusunu kazmak yok. Sahtekarlık yok. Düşene bir tekme daha vurmak yok. Köşe dönmecilik yok. Gösteriş düşkünlüğü yok. Bu dizilerde lise öğrencisinin gelecek kaygısı, kendini keşfetme isteği, kültürel ve bilimsel alanlarda üretim yapma arzusu yok. Vatanseverliği, ülkesine karşı sorumluluğu yok. Öğretmen-öğrenci ilişkisi yok. Bağımlılıklarla mücadele yok. Kültür yok, sanat yok, toplum yok. Bizim değerlerimiz yok. İnsanlığın büyük erdemleri yok. Arkadaşlık yok, yardımseverlik yok, mutluluk yok, sevgi yok.
BİZ O LİSELİLER DEĞİLİZ'
“İşte bizi biz yapan bu değerlerin, milli benliğimizin ve kültürümüzün, iyimserlik ve umutlarımızın yok sayıldığı bu dizilerde biz yokuz. Biz liseliler o dizilerde değiliz. İşte buradayız. Bize Z Kuşağı diyorlardı. Hayır, biz Türk gençliyiz dedik ve Z Kuşağı safsatalarını bitirdik. Şimdi yine söylüyoruz. Biz, Batı'dan ithal kavramlarla tanımlayamazsınız. Bizi kalıplara sıkıştıramazsınız. Bize bu toplumsal çürümeyi dayatamazsınız. Bu çürümeye susan dilsiz şeytandır! Sessiz kalmayacağız! Görmezden gelmeyeceğiz! Biz Türk Gençliği olarak ve liseliler olarak bu dizileri izlemeyeceğiz. İzletmeyeceğiz.
RTÜK'Ü GÖREVE ÇAĞIRDILAR
“Radyo Televizyon Üst Kurulu’na sesleniyoruz: Türk milletini, kültürümüzü, gençliği, geleceğimizi hedef alan, çürüme merkezleri olan bu yapımlara izin vermeyin. Türk gençliğini milli kültüründen koparmaya çalışan, gençliği düşmanlığa, çatışmaya, karamsarlığa, umutsuzluğa sürüklemeye çalışan yapımlara izin vermeyin. Türkiye’deki tüm yapımcılara, senaristlere, oyunculara sesleniyoruz. Sizleri sorumluluğa davet ediyoruz.
YENİ DÜNYAYI BİZ GENÇLER KURACAĞIZ
“Türk gençliği vatanseverdir, umutludur, milletine ülkesine karşı sorumludur, milli değerlerine bağlıdır. Her gece televizyonlardan yayılan bu dayatmalara seyirci kalmayacağız. Bu çürümeye karşı mücadelemizi sürdürürken, yeni dünyayı, iyimserlik dünyasını, sevgi ve hoşgörü dünyasını biz gençler kuracağız.”