YAZAR
Selam olsun dört bir yana merhaba
Akan kana düşen cana merhaba
Hesap sorulacak güne merhaba
Türküler söyleyen dile merhaba
Yaşar Kemal’in bu güzel dizeleriyle karşılıyoruz 2019’u. Arkamızda 2018 yılının tecrübeleri, önümüzde bizleri bekleyen büyük görevler. Fakat hepsine hazırız. 2019 yılı, zafer yılı olacak.
Türkiye, emperyalizme karşı her geçen yıl daha da büyük başarılar kazanmakta, Mehmetçik her geçen yıl daha da kuvvetlenmektedir. 2018 yılında büyük başarılara imza atan ordumuz, ülkemizin sınırlarını korumakta ve terör örgütlerine göz açtırmamaktadır. Fırat Kalkanı Harekatından sonra 20 Ocak 2018 tarihinde Zeytin Dalı Harekatını gerçekleştiren ordumuz, bölge ülkeleriyle iş birliği halinde başarılar kazanmaktadır.
Türkiye, emperyalizmle savaştıkça dostlarını ve düşmanlarını daha net ayırt etmektedir. 2015 yılından bu yana fiilen mücadele ettiğimiz Amerika ve onun beslediği kukla terör örgütlerine karşı mücadele, komşularımızla olan ilişkimizi pekiştirmiş ve teröre karşı ortak tavır almayı sağlamıştır. Astana süreci ve Tahran zirvesiyle, Rusya, İran ve dolaylı olarak Suriye ile el ele vermiş durumdayız. Türkiye, İran ambargosunu tanımayarak, Rusya ile siyasi ve ekonomik iş birliğini arttırarak bu birlikteliği sağlama almaktadır. Bu ittifak terörle mücadele eden milletlere güven vermekte, terörü besleyen emperyalist devletleriyse korkutmaktadır.
2019’U ZAFERLE KARŞILADIK
Fırat’ın doğusuna harekat düzenleyecek olan ordumuzun ayak sesleri ve kesin tavrı Amerika’yı bölgeden söküp atmıştır. Yıllardır bu topraklarda bölge devletlerinin sınırlarını değiştirmeyi amaç etmiş, bölge halklarına zulmetmiş Amerika, amaçlarına ulaşamayıp, her geçen gün mağlubiyet alınca bölgeden çekilme kararı almıştır. Bu zafer Türkiye’nin, Suriye’nin, İran’ın ortak zaferidir. Bu zafer, mazlum milletlerindir. Bu zafer, Amerika’nın çöküşünün belgesidir. Bu zafer, Amerika’dan medet uman, Pkk’nın sonudur. Bu zaferi en çok hak eden teröre karşı canını, kanını ortaya koyan Mehmetçiğimizindir.
Elbette emperyalizmle mücadele son bulmadı fakat büyük bir başarı kazanıldı. Şimdi görev, bu başarıya yaslanarak daha büyük zaferle yürümektir. Suriye’den çekilme kararı alan Amerika, Doğu Akdeniz’den ülkemizi ve bölge ülkelerini tehdit etmektedir. Amerika’nın kuklası durumunda olan GKRY, ilan ettiği hukuksuz MEB ile, Akdeniz’de petrol ve doğalgaz sondaj çalışmalarını sürdürmekte, Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) haklarını ihlal etmektedir. Mavi Vatan gün geçtikçe ısınmakta ve 2019 yılında önümüzde duran en büyük meselelerden biri olduğunu şimdiden göstermiştir. Türkiye bu bölgede haklarını savunmada gerekli adımları atacak ve emperyalizme karşı bir zafer daha kazanacaktır.
100. YILINDA ATATÜRK DEVRİMLERİ
1919’da, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının attığı o ilk adım, ülkemizin kaderini değiştirmiş ve bizlere tam bağımsız bir ülke armağan etmiştir. 19 Mayıs’ın 100. Yılına girerken, ülkemiz 100 yıl önce olduğu gibi emperyalist kuşatma altındadır. Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi bu kuşatmayı yaracak ve yurdumuzun her karış toprağını özgürleştirecektir.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi ülkemiz emperyalizmle savaştıkça sadece gerçek dostlarını bulmamıştır. Emperyalizmle savaş, 7’den 70’e Türk Milletini Atatürk’te birleştirmiş ve O’nu yeniden keşfedilmesini sağlamıştır. Çünkü bu topraklarda emperyalizme karşı ne varsa Atatürk vardır ve O’nun devrimci programı oradadır. Atatürk bir paroladır. Bağımsızlığın ve çağdaş Türkiye’nin parolasıdır. Bu parola 100 yıl önce olduğu gibi bugünde çözümü sunmaktadır.
Türkiye, emperyalizmin beslediği terörden, Atatürk’ün parolasıyla galip gelmektedir. Emperyalizmi 100 yıl önce bu topraklardan def eden program bugünde işlemektedir. Ülkemiz, karşılaştığımız ekonomik darboğazdan da yine Atatürk’ün halkçı, kamucu, devletçi ve üreten ekonomi modeliyle çıkacaktır. Türkiye, Atatürk’ten uzaklaştıkça iktisadi anlamda da büyük yara almıştır. Emperyalizmin dayattığı ve o dönem hükümetlerin büyük bir sevinçle karşıladığı ekonomide serbest piyasa modeli çökmüştür. Bugün yaşadığımız ekonomik sıkıntıların baş sebebi, üretimsizlik illeti ve dışa bağımlı ekonomi programıdır. Türkiye, emperyalizme karşı kesin zafer alacaksa bu programı terk edip, Atatürk’ün programına sarılmak zorundadır.
Emperyalist kuşatmayı Atatürk’te birleşerek ve O’nun programını işleterek aşabiliriz. Ülkemiz 100 yıl önce olduğu gibi büyük bir çözüme yürümektedir. Arkada bıraktığımı yıllarda edindiğimiz tecrübeler bizlere bu sonucu vermektedir. Emperyalizmle savaş ülkemizi tepeden tırnağa özgürleştirmektedir.
TÜRK GENÇLİĞİ GÖREVLERE HAZIR
Türkiye özgürleştikçe, Türk gençliği de özgürleşmektedir. Emperyalizme karşı mücadelenin gençlik cephesinde Türkiye Gençlik Birliği (TGB), cesurca ve özgüvenle görevlere atılmaktadır. 2018 yılında NATO’nun düzenlediği tatbikatla Türkiye ve Atatürk düşman kategorisine sokulmasıyla, TGB bütün üniversitelerde NATO’ya Hayır kampanyası düzenlemiştir. 2018’in Mart ayında 27 ülkeden gelen dünya gençliğini İstanbul’da toplayarak emperyalist kuşatmaya karşı ortak tavrını ilan etmiştir. TGB, 2013 yılında çözüm sürecinde kaldırılan Andımızın, Danıştay kararınca bozulmasını sevinçle karşılamış ve tüm yurtta yüz binlerce gençle Andımızı gurur ve coşkuyla okumuştur.
Farkındayız, bu mücadelede Türk gençliğine büyük görevler düşmektedir. 19 Mayıs’ın 100.yılında çözüme emin adımlarla yürürken, gençlik Ata’sına sıkı sıkıya sarılmakta ve çözümü onda aramaktadır. 2018 yılında Türkiye Gençlik Birliği olarak gerçekleştirdiğimiz eylemler bizlere bu sonucu göstermektedir. 29 Ekim ve 10 Kasım’da gençlik kitlelerinin Anıtkabir’e yani Ata’sına koşuşu, büyük çözümün adımlarıdır. 29-30 Aralık’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirdiğimi Atatürk Sempozyumu’na olan ilgi, bu devrimci durumu doğrulamaktadır.
Milletimizin gönlü rahat olsun, TGB, bütün üniversitelerde ve liselerde, vatansever ve Atatürkçü kadrolarıyla görevinin başındadır. 2019 yılı Atatürk Devrimlerinin yılı olacaktır. Bu devrimleri 7’den 70’e büyük Türk Milletinin azmi ve kararlılığıyla gerçekleştireceğiz.
Yıldırım Gençer
TGB Genel Başkanı
tgb.gen.tr