

YAZAR
Amerika’nın son dönem faaliyetleri elbette bize tanıdık geliyor. Terörü desteklemeleri ve Ortadoğu üzerinde PYD ve PKK’yı stratejik ortak belirlemeleri, kimilerine alışılmışın dışında geliyor. Mehmet Barlas bunlardan biri... 21 Kasım 2017 tarihli köşe yazısında da sanırız dayanamayıp bu durumu kaleme alma ihtiyacı hissetmiş. Üzüntüsünü, elbette ki en iyi dile getirebileceği yöntemi seçmiş.
ABD ve terörist gruplarını yan yana koyulması gücüne gitmiş. Bu durumun güzel dostluğumuzu zedelediğini yazmış. En büyük korkusu da, millet olarak verdiğimiz öfke dolu tepkilerin ABD ile yürüttüğümüz güzel ve cici ortaklığımızın bitmesine sebep olacağı.
ABD’nin, NATO eliyle Türkiye’ye yönelik uygulamalarının bir kısmını sıralamış; fakat sonuç aman NATO’dan çıkmayalım olmuş.
Oldu Hayli Zamanlar
NATO’nun bu ülkede neyi çağrıştırdığını Mehmet Barlas yeni keşfediyor olabilir. Fakat cehaletini Türk Milleti’nin üzerine atamaz. ABD yargısı yakın zamanda FETÖ'cü olmadı. Geçmişten günümüze, zaten bu üvar olan bir durum. NATO bu ülkenin toprak bütünlüğüne ve kurucu değerlerine yeni saldırmış değil. "NATO"dan çıkarsak Türkiye bölgedeki ağırlığını kaybeder. Ezberlerinizi güncelleme zamanı geldi. Çünkü sizin düşünceniz artık gerçekliğin gerisinde kaldı. Siz gelişen toplumsal pratiği ve haklı gerekçeleri göz ardı ediyorsunuz. Bu durumu anlamlı fakat gereksiz bir öfke olarak tanımlıyorsunuz. Gerçek ise bu milletin bağımsız olma arzusu ve talebidir.
Aman Tadımız Kaçmasın Azizim
Ne kadar öfkelensek de dişimizi sıkacak ve ısrarla NATO’da kalmaya devam edecekmişiz. NATO ordumuza, emniyetimize ve birçok devlet kurumlarımıza FETÖ ajanlarını yerleştirecek, ülkemizde bombalar patlatacak, PKK’ya tırlar ile silah sevkiyatı yapacak, 15 Temmuz’da üslerini FETÖ ’nün emrine verecek; Türkiye de aman tadımız kaçmasın diyecek. Millet de öfkelenecek fakat NATO’dan çıkalım demeyecek. Çünkü biz ABD için jeopolitik önem arz ediyoruz. NATO ve ABD için bu kadar önemliysek, NATO’dan çıkmak bize değil onlara zarar verir. Barlas bunu mu ifade etmekten çekiniyor yoksa milletin aklını mı küçümsüyor?
Türk Gençliği, 2003’de Süleymaniye’de askerimizin başına çuval geçirdiğinde, tadımız kaçmasın deseydi gençliği milli kimliğinden koparma projesi çoktan hayata geçmişti.
Amerika açılımlarını uygulama gayreti içindeyken millet Akil Protestoları yapmasaydı, ABD çoktan Türkiye’yi bölme emellerine ulaşmıştı.
Senin ülkeni bölme planları yapan ve ülkende terörü besleyen bir devleti, ben senin her zaman yanındayım fakat yapma böyle üzülüyorum diyerek hizaya getiremezsiniz.
Öfke Nöbeti Değil Bağımsızlık Özlemi
Millet, bağımsızlığımın önündeki en büyük tehdit ABD diyor. Millet, NATO’dan çıksak şu üslere de el koysak diyor. Mehmet Barlas, aman efendim, siz kamuoyuna bakmayın, benim düşün dünyam hepimize yeter diyor.
29 Ekim İstiklal Yürüyüşü’nün Sivas ayağında “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” sloganlarını attığımızda ardımız sıra yürüyen teyzenin gözyaşları, 4 günlük yürüyüşte uğradığımız illerde sallanan Türk Bayrakları ve bu yıl Anıtkabir’e akın eden milyonlar Barlas’ı hayal kırıklığına uğratıyor olabilir. Tarih boyunca değiştirilecek olan dünyada, değişmeye karşı çıkanlar hep var olmuş. Bizler, Türkiye’nin NATO’dan çıkması için elimizden gelen mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. NATO’dan çıktığımız gün de memleketin Bağımsızlık bayramını, bağımsızlık bayrağı ile bütün alanlarda kutlayacağız.
Nuri Kaya
TGB Genel Sekreter Yardımcısı
tgb.gen.tr