İZMiR İL YöNETiCiSi
Bugün Türkiye’de milyonlarca genç işsizlik, borç ve umutsuzluk kıskacında yaşarken ekranlarda, sokaklarda ve telefonlarda tek bir şey parlatılıyor: kolay yoldan para kazanmak.
Sosyal medyada sürekli karşımıza çıkan, herkesi “girişimci” olmaya teşvik eden motivasyon videolarından bahis reklamlarına kadar her şeyin tek bir amacı var: alın teri ve emekle kazanılan parayı sömürmek.
Özellikle gençlerde “kolay para kazanma” hırsı, çoğu zaman kendi harçlıklarını ya da emekleriyle kazandıkları parayı sisteme kurban etmeleriyle sonuçlanıyor. Bu durum yalnızca gençlerin değil, toplumun her kesiminin sorunu hâline gelmiş durumda. İçinde bulunduğumuz sistemde insan emeğini sömürmenin en kolay yolu bahistir.
Bahis yüzünden hem gençlerimiz hem de yetişkinlerimiz derin biçimde olumsuz etkilenmektedir. Hatta büyük miktarlarda para kaybedip umutsuzluğa kapılarak canına kıyan insanlar bile vardır.
Toplumun ahlaki yapısını bozan, aileleri dağıtan, insanları intihara sürükleyen ve emek vermeden kazanç elde etme anlayışıyla insanı değersizleştiren bu kirli düzenle hesaplaşma zamanı çoktan gelmiştir.
Kaç hakem bu sistemin kirini aklar?
Sistemin bahis oyunu en son gündeme, Türkiye Futbol Federasyonu’nun çeşitli liglerde görev yapan bazı hakemlerin bahis oynadığına dair iddialar kamuoyunun gündeminde geniş yer buluyor. Ancak her zamanki gibi, sistemin yöneticileri meseleyi özünden uzaklaştırıp, sorunun asıl nedenlerini değil sadece sonuçlarını tartışmaya açıyor.
Bütün dikkatler, bahis oynadığı iddia edilen hakemlerin üzerine çevrilmiş durumda. Kamuoyu yine en kolay hedefe yönlendiriliyor. Hakemler günah keçisi ilan edilirken sistemin asıl sorumluları perde arkasında kalıyor. Oysa bu tablo sadece birkaç hakemin bireysel hatasından ibaret değil; yıllardır çürümeye bırakılmış bir düzenin sonucudur. Sistemi yönetenler de futbolun tepesindeki güç sahipleri de suçu birkaç isme yıkarak kirli düzenin üzerini örtmeye çalışıyor.
Yasal Kumarhaneler(!)
Öncelikle şunu belirtelim: Kumar yasal da olsa yasa dışı da olsa toplumun emeğini, hayatını sömüren ve içten içe çürüten bir sistemin ürünüdür. Ülkemizde hükümet sözde kumarı yasaklamıştır ama rulet masasından kaldırılan insanımız, gençlerimiz iddaa bayilerine, ganyan bayilerine ve çeşitli kumar sitelerine sokulmuştur. Kumarhaneler sözde yasaktır ama akıllı telefonlar sayesinde her eve bir kumarhane açılmıştır. Evlerimiz birer rulet masasına dönüştürülmüştür.
Bu duruma savunma olarak “Bahis kumar değildir, devlet işletiyor.” gibi bir savunma yapılabilir. Sonucunu bilmediğin bir durum üzerine bir miktar para vererek talih oyunu oynamak tam olarak kumardır.
Cebimizden Başlayan Toplumsal Çöküş
Kumar, insanın kolay yoldan kazanç elde etme arzusu üzerine kurulu, bireyi psikolojik olarak çökerten, ekonomik kayıplara sürükleyen, aile içi huzuru bozan, toplumsal ilişkileri zayıflatan, suç ve ahlaki yozlaşmayı artıran, özellikle gençleri yanlış değerlere yönlendiren ve sonuçta hem bireyin hem de toplumun dengesini sarsan zararlı bir alışkanlıktır.
Hepsinden önemlisi ise Dünya Sağlık Örgütü’nün bir raporuna göre, problemli düzeyde kumar oynayan kişilerin intihar riskinin oldukça yüksek olduğu belirtiliyor. Örneğin, İsveç’teki bir çalışma, kumar bozukluğu olanların intihara meyilli kişilere kıyasla çok daha yüksek oranda intihar veya intihar girişimi yaşadığını gösteriyor. (1)
Bu araştırmaların Türkiye’de bir örneği de var. Necmettin Erbakan Üniversitesi (Konya) tarafından yürütülen bir tez çalışmasında, pandemi dönemiyle birlikte intihar vakalarında artış olduğu ve “dijital kumar bağımlılığının bu dönemde çok fazla olduğu, bunun ekonomik anlamda zorlanmaya yol açtığı ve sonucunda intiharların gerçekleştiği” sonucuna ulaşılmıştır.
Kumar Biterse Sistem Kaybeder
Hem kamuoyunu hem de başta iktidar olmak üzere tüm siyaset dünyasını, hakemlerle değil, hakemleri buraya sürükleyen sistemle mücadeleye girişmesi gerekmektedir.
Uzun uzun kumarın tanımını ve topluma olan zararlarını tartıştık; sonuç olarak “Ne yapmamız gerekiyor?” sorusunu sormamız gerekiyor.
Toplumu bu bataktan kurtarmak için yapılması gerekenler açıktır:
1. Küçük yaşta bilinçlendirme:
Anaokulundan itibaren çocuklara kumar ve bahisin zararları öğretilmeli, emekle kazanmanın önemi anlatılmalıdır.Aileler ve öğretmenler bu konuda ortak bir bilinç oluşturarak çocuklara doğru değerleri kazandırmalı, kolay para değil, alın teriyle kazanmanın gururunu aşılamalıdır.
2. Tüketim kültürüne karşı duruş:
Toplumda kısa yoldan zengin olma anlayışı yerine, alın teriyle başarıya ulaşan insanların örnekleri öne çıkarılmalıdır.
Medya ve sosyal platformlar, gösterişli hayatları değil, emeğiyle bir yere gelen insanların hikâyelerini görünür kılarak toplumda gerçek başarı ölçüsünü yeniden tanımlamalıdır.
3. Gençler için sanat ve spor:
Kumar gibi zararlı alışkanlıkların yerine geçecek sanat ve spor alanları çoğaltılmalı, okullarda bu dersler ciddiyetle ele alınmalı ve yetenekler desteklenmelidir.
Gençlerin enerjilerini üretken, sağlıklı ve yaratıcı alanlara yönlendirebilmeleri için her mahallede ulaşılabilir tesisler kurulmalı, bu alanlara yatırım artırılmalıdır.
4. Yasadışı bahise karşı önlem:
Bahis sitelerine erişimi zorlaştırmak için teknoloji uzmanlarından oluşan ekiplerle etkili dijital önlemler alınmalıdır.Ayrıca gençlerin çevrim içi ortamda bilinçlenmesi için kamu spotları, eğitim programları ve dijital farkındalık kampanyaları yürütülmelidir.
5. Bahis çetelerine kararlı mücadele:
Yurtiçinde ve yurtdışında faaliyet gösteren bahis örgütlerine karşı güvenlik güçleri ve yargı iş birliği içinde kararlı bir mücadele yürütülmelidir.
Bu mücadele sadece bireyleri cezalandırmakla sınırlı kalmamalı, aynı zamanda bu örgütlerin finansal ağları ve reklam kanalları da tamamen çökertilmelidir.
6. Kurumsal iş birliği:
Devletin ilgili tüm kurumları, kumar ve bahisle mücadelede ortak bir strateji çerçevesinde birlikte hareket etmelidir.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yerel yönetimlere kadar tüm kamu organları koordineli çalışarak toplumsal farkındalığı artırmalı ve mücadeleyi sürekli hale getirmelidir.
Kaynakça
1-Dünya Sağlık Örgütü 2 Aralık 2024 Kumar Raporu.
2-Necmetin Erbakan Üniversitesi 4 Şubat 2025 Pandemi döneminde artan intiharla dijital kumar büyük etken oldu Raporu