Ey kızıl toprak, yeter artık aldığın
Her cana bir gelincik biçersin
Yıkanırsın feryatlarıyla anaların, yeter!
Neyi beklersin? ölümün kefenini yırtmak
Yırtıp dolamak için
Düşmanın mavi yıldızlı boğazına
Dışardan gelmekte, kıvılcımla ateş çıkaran fitnenin
Başları ezilmeli tek Türk kanı dökmeye yeminli
Medeniyet dışı bölücülerin
Medeniyet odur ki; ahlaksızlık olarak alınır,
İlim, irfanı başkası dağıtır.
Ey Cumhuriyet çınarı!
Dirilsin yaprakların
Savrulup ayağını kaydırsın düşmanların
Köklerin azat etsin
Zincire vurulmuş kahramanlıkların
Yayılsın dünyaya rüzgarlarla
Zamanında diktiğin bayrakların
Titreyerek uyandırsın, vatan aşkı tüm yurttaşların.
Son gelincik bitsin
Son evlat dönsün, vatan sağ olsun da
Artık dökülmesin kanın.
Gök çakıyor, bayrak çalıyor göğü yere
Almak için öcünü
Altında yatanın bilinmediği, bu toprağa.
‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez!’
Diye bağırırken ulu bayrağa
Altındaki naaşları, akıtılan yaşları
Toplayıp bir bir hesabını soracağız
İleriye derken, geçmişle bağdaşacağız
Sönerken tek tek ocakları
Dolanırken oyunları ayaklarına
Sesimiz gür, vicdanımız hür
Boğacağız vatan için atılan çığlıklarla.
Ve yükselirken MİLGEM'lerimizin sesi
Eskiyen hükümdarlığı yıkacak
Karada, havada, denizde
Tek bir dava uğruna
Vatan türküsü yankılanacak
Hudutları aşacak
İşte Türk uyanacak.
Meryem Koçkaya
TGB Çanakkale Üyesi