YAZAR
Ankara sokakları 10 Kasım’da Güvenpark’tan Anıtkabir’e yürüyen on binlerce gence ev sahipliği yaptı. TGB önderliğindeki yürüyüşte 95’ten fazla üniversite topluluğuyla “Hepimiz Mehmetçiğiz Atamızın İzindeyiz” vurgusunu yaptık. Son dönemdeki en kitlesel gençlik yürüyüşüne tanıklık ettik. Doğru siyaset ve doğru tarz 30 bin gencin katılımını sağladı. Çok sayıda yayın kuruluşunun üç maymunu oynadığı eylem, Türkiye tarihine geçmiştir.
2019’da Atatürk Olmak
Türkiye’de mücadele, bağımsızlık, Cumhuriyet ve devrimlerden bahsedilen her yerde Atatürk vardır. Sadece Türkiye açısından değil, tüm mazlumlar coğrafyası açısından bağımsızlık meşalesinin önderidir. Dünde hapsolup kalmamış, bugüne ve yarına ışık tutmaktadır.
Peki, 10 Kasım’da TGB’nin yaptığı yürüyüşe geniş kitleler neden katılmıştır? Çünkü, Türkiye dört bir yanda savaşmaktadır. Türk milleti olarak, Doğu Akdeniz’de ABD, İsrail ve Yunanistan’a karşı; Fırat’ın doğusunda ABD, YPG/PKK’ya karşı; sınırlarımız içerisinde FETÖ ve PKK’ya karşı savaşıyoruz. Barış Pınarı Harekâtı ile ABD Başkanı Trump’ın tehditlerine cevap veriyoruz. Türk milletini zapt edemeyenler, Ermeni soykırımı yalanını ısıtarak tekrar önümüze getirmek zorunda kalmışlardır. Öte yandan Diyarbakır annelerinin HDP binası önünde başlattığı mücadele ile PKK’nın maskesi düşmektedir.
Bulunduğumuz koşullar, bize Atatürk olmayı zorunlu kılıyor. 100 yıl öncenin emperyalistleri şekil ve piyon değiştirerek, yine karşımızda durmaktadır. Bu yüzden 10 Kasımlar öneme binmiştir. Atatürk’ü beklemeyeceğiz, Atatürk olacağız.
Bugün, Barış Pınarı Harekatı’ndaki Mehmetçik’te yatmaktadır Atatürk. Fırat Kalkanı’nda, Zeytin Dalı Harekatı’nda savaşın en önündedir. Atatürk, 15 Temmuz 2016 Amerikancı-Fethullahçı darbe kalkışmasının olduğu gece, Ömer Halisdemir’in tarihi değiştiren kararında ortaya dökülmektedir. 10 Kasım günü Ankara’da yürüyen 30 bin gencin “Hepimiz Mehmetçiğiz” sloganında yer almaktadır.
10 Kasım’ın İki Anlamı
Pek çok Atatürkçümüz nezdinde 10 Kasım yanlış anlaşılmıştır. 10 Kasım’ı yanlış anlayanlar ve anlatanlar Atatürk’ün mücadelesinin içini boşaltmışlardır. Atatürk’ü sadece kendi bedenine hapsederek değerlendirenler 10 Kasım’da yasa boğulmuş, umutsuzluk saçmıştır. “Bir Daha Gel Samsun’dan” ezgileriyle diz dövenler, mücadeleyi tez elden bırakmaktadırlar.
Büyük Türk devrimcisi Atatürk’ün ölümünün 81. yıl dönümünde, O’nu gerçekte ifade ettiği önemde anmak bizim üzerimizdeki vazifedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.” anlayışıyla öne atılıyoruz.
Vatansever Siyasetlere Sansür İşlemez!
Geçtiğimiz 17 Ekim tarihinde, ABD yayın organı olan Twitter, bine yakın hesabımızı emperyalizm karşıtı paylaşımlardan ötürü askıya almıştı. Propaganda yapmamızı engellemek için kullanılan yöntem, onlar açısından elbette başarılı olamadı. 10 Kasım eylemimiz sonrası ise, sansürün başka bir boyutuna tabi tutulduk.
Ulusal Kanal, Aydınlık ve Türkgün gazeteleri haricinde, hiçbir yayın organı vatansever gençliğin sesinin duyulmasını istemedi. Atatürkçülükte yarışan (!) televizyon ve gazeteler, 10 Kasımlarda mesaj içermeyen, Atatürk’ü fiziken kaybetmekten hüzne boğulanların anmalarıyla doldu taştı. Ancak Atatürk, bunların hiçbiri değildi.
Atatürk Dimdik Ayakta!
Atatürk, Türk gençliğinin bilincinde yaşamaktadır. 10 Kasım günü Güvenpark’tan Anıtkabir’e yaptığımız yürüyüşte ortaya koyduğumuz irade, bunun ürünüdür. ABD emperyalizminin piyon kuvvetleri HDP/PKK ve FETÖ’ye karşı, Atatürk’ten aldığımız ilham ve güçle mücadele edeceğiz. Türkiye’nin terörden arındırılması için Mustafa Kemal’in askeri Mehmetçik olacağız.
Türkiye savaştıkça, Atatürk yaşayacaktır!
Okan Özkan
TGB Genel Sekreteri
tgb.gen.tr