GENEL BAşKAN YARDıMCıSı
"Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk'e denk;
Korku bilmez soyumuz."
2 Kasım Cumartesi günü terör örgütü PKK’nın kontrol ettiği sosyal medya hesabından paylaşılan bir video gündeme oturdu. Şırnak’ın İdil ilçesinde ana sınıfı öğretmeni Seçil Yıldız öğretmenimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için öğrencileriyle birlikte yaptığı Türk Bayraklı gösterinin görüntüleri insan ve doğa katili PKK’lı teröristler tarafından sosyal medyada paylaşılarak tehdit edildi. Zor şartlar altında vatan ve millet aşkıyla görevini sürdüren Seçil öğretmenimiz, mazisi ve tarihi emperyalistlerin taşeronluğunu yapan örgütün sosyal medyadaki militanları tarafından sürekli hedef gösterildi. Cephede kaybeden terör örgütü ülkemizin dört bir yanını vatan bellemiş öğretmenlerimizi hedef tahtasına oturtarak Türk Milleti’nin moral ve motivasyonunu kırmak istiyor. Mehmetçiğimizin ve milletimizin büyük fedakârlığı sayesinde tarihten silinen PKK terör örgütü son çırpınışlarını yaşıyor. 2015’ten bu yana hendeklere gömülen taşeron örgüt Barış Pınarı Harekâtı'yla bitme noktasına geldi. Kaçacak yeri kalmayan terör örgütünü ABD’den aldığı 40 bin tır silah da kurtaramadı. Mehmetçiğimizin pençesi altında ezilerek yok olan örgüt, son bir hamle olarak Türk Milletine hizmeti görev edinen öğretmenlerimizin canına kastetmek istemiştir. Acizliğin ve sefilliğin son göstergesi olan bu tehditlerini Türk Milleti olarak boşa çıkaracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!
PKK TARİHİ, ÖĞRETMENLERİMİZİ KATLETME TARİHİDİR
İnsanlık düşmanı PKK, ilk öğretmen katliamını 1979 yılında Gaziantep’te gerçekleştirdi. Mehmet Saygıgüder gibi nice öğretmenimizi aramızdan aldı. Tam 26 yıl önce Tunceli’de 4 öğretmenimizin kurşuna dizildiği katliamdan yaralı olarak kurtulan matematik öğretmeni Cemal Ünlü’nün bizlere aktardıkları ders niteliğindedir: ‘’Bayrağı asmayacaksın, andımızı ve İstiklal Marşı'mızı okutmayacaksın, yoksa vururuz.’’ Cemal Ünlü öğretmenimizi öldü zannedip kaçan teröristler, o günden bu yana 147 öğretmenimizin katlettiler.
Tarihin her döneminde milletimizin birliğini ve bütünlüğünü bozmak için bu gibi türlü girişimler yapılmıştır. Kurtuluş Savaşı'mızda, Mehmetçiğimizin gücünü kırmak için işgalciler uçaklarından bildiriler dağıtmıştı. Bugün de bu tutum farklı pratiklerle de olsa özü aynı olarak seyrediyor. ABD’nin silahla donattığı PKK, Türk Ordusu’nun sopasını yiyince geçtiğimiz yaz ülkemizin 27 farklı noktasında yaşamımızın ana kaynağı olan ormanlarımızı yaktı. Binlerce hektar alan toprağımız ve o toprakta yaşayan canlılar yok oldu. Şimdi de Anadolu’nun genç fidanlarını bilgi pınarıyla sulayan öğretmenlerimize engel oluyor, psikolojik olarak onları üretim sürecinden koparmaya çalışıyor.
TÜRK MİLLETİ ÖĞRETMENİNE SAHİP ÇIKTI
Tüm bunlar yaşanırken tüm Türkiye Seçil öğretmenimize kalkan oldu. Başta meslektaşları olmak üzere Seçil öğretmenimizin yalnız olmadığını dosta düşmana gösterdiler. Bölgede görev yapan 8000 öğretmenimiz, 8000 öğrencinin evlerini ziyaret ederek görev başında olduklarını belirtti. Mili Eğitim Bakanı Yusuf Ziya Selçuk’un yaptığı açıklamada Seçil öğretmenimizin güvenliği için gerekli önlemlerin alındığını, ülkemizin herhangi bir coğrafyasında görev yapan her öğretmenimizin Türkiye Cumhuriyeti’nin okullardaki temsilcisi olduğunu ve devletimizin koruması altına alındığını bildirdi.
SEÇİL ÖĞRETMEN TEHDİT EDİLİRKEN “SUSAMAM(!)”
Fakat sözüm ona birçok "sivil toplum" kuruluşu, kadın örgütleri Seçil öğretmene yapılan bu tehditi görmezden geldi. Susamam diye şarkılar yazıp duyar kasanlar Seçil öğretmene sustular. Tehdit eden PKK olunca hepsi üç maymunu oynadı. Terör örgütü DHKP-C üyesi olduğu için görevlerine son verilen Nuriye ve Semih’ler için yeri göğü inleten, Ankara’nın göbeğinde her gün kendilerini zincirleyerek polisimize mukavemet eden barış pıtırcıklarının şimdilerde sesi soluğu çıkmıyor. Türkiye'de "polis şiddeti" var diyenler PKK şiddetine sesiz kaldılar. Türkiye düşmanlarının böylesine vahim bir olay karşısındaki ikiyüzlülüğü aslında bizlere çok şey anlatıyor. Mesele Türkiye’nin bütünlüğü mü? İmkanımız olsa başka sıfatlarla anacağımız Avrupa beslemelerinin umurlarında bile değil. Onlar kendi kaderlerini tarihin çöplüğüne gönderilen PKK’nın kaderine bağlamış durumdalar. PKK ezildikçe terör örgütüne göbekten bağlı irili ufaklı ‘sivil toplumcu’ kuruluşlarında varlığı sorunlu hale geldi.
Fırat Kalkanı, Fırat Kılıcı, Zeytin Dalı, Kıran, Pençe ve son olarak Barış Pınarı Harekatı'yla ülkemizde ve sınır boylarımızda terör örgütü PKK bitme noktasına geldi. Oğullarını PKK’nın irtibat bürosu HDP önünde arayan acılı analar, terör örgütü HDP/PKK’nın gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Mehmetçik ABD destekli terör örgütü PKK/PYD’yi temizledikçe Türkiye birleşti.
Necmettin Yılmaz, Şenay Aybüke Yalçın ve daha niceleri…
SEÇİL ÖĞRETMEN YALNIZ DEĞİLDİR
İşgalci Yunan Ordusu Kütahya-Eskişehir hattına dayanmışken bile 1. Maarif Kongresini toplayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Silâhıyla olduğu gibi, dimağıyla da mücâdele mecbûriyetinde olan milletimizin birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur. ‘’ dediği cesur öğretmenleri…
Müspet ilim meşalesini bitmek bilmeyen bir inançla ellerinde taşıyan bilgi pınarları…
Öğrenmek ve öğretmek aşkıyla bölücülüğün üstüne üstüne giden öğretmenlerimizin içi rahat olsun. Tahta bavullarıyla kimi zaman at sırtında, kimi zaman kilometrelerce yürüyerek engin dağları aşan Köy Enstitülü öğretmen geleneğinin daimi temsilcileri öğretmenlerimizin ektiği fidanlar bugün emperyalizmin ve onların kullandığı terör örgütlerinin baş edemeyeceği cesaret ormanına dönüştü.
Türk Milleti’nin her ferdi, Mehmetçiğimizin kutsal süngüsünü kuşandığı gibi öğretmenlerimizi tehdit eden başıbozukların karşısına da korkusuzca dikiliyor. Seçil Yıldız öğretmen yalnız değildir. Arkasında 29 Ekim’de Mehmetçiğe selam duran milyonlar vardır!
‘’Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.’’
Görkem GÖZET
TGB GYK ÜYESİ
tgb.gen.tr