Üniversiteleri tek bir yapı içinde bütünleştirerek ilkokul düzeyine indiren YÖK bildiğiniz gibi 80 darbesinin ardından 6 Kasım 1981’de üniversitelere bir darbe olarak kuruldu. YÖK’ün kuruluş amacı ilan edilirken şu açıklama kullanılmıştı: Öğrencilerini; Atatürk inkılâpları ve ilkeleri doğrultusunda Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini taşıyan… şeklinde devam eder.Peki YÖK kuruluşundan bu güne neler yaptı?Üniversiteler bilimin ve aydınlanmanın merkezidir. Öğrencinin; üretmeye ve paylaşmaya odaklandığı, yerleşkenin ve ülkenin sorunlarına akılcı çözümler getirebildiği yaşam alanlarıdır. Akılcı çözümlerin, üretimin esas alındığı bir yeri ortaçağ zihniyetiyle yönetmeye kalkmak ciddi sorunlar yaratacaktır ki Bologna sürecinde sermaye ile kol kola mutabakatlar imzalandığını gördük.Hükümet kontrolüne devredilen TÜBA, bilimi yok sayan yeni TÜBİTAK akıldan, özgür düşünceden, üretimden aldığı gücünü gericiliğin rotasına sokmuştur.Düşünün ki 1940'larda bu ülkenin ilkokullarında Darwin'in Evrim Teorisi öğretiliyordu. İki Nobel ödüllü Madame Curie çocuklara ve gençlere örnek olarak gösteriliyordu. Şimdi, Cumhuriyet'in kurmuş olduğu TÜBİTAK Darwin'e kapısını kapatıyor ve evrim üzerine yayımlamış olduğu kitapları yok ediyor.Açıkça ifade edelim: Bilim kuşatılmıştır. Hükümet kontrolüne devredilen TÜBA, bilimi yok sayan yeni TÜBİTAK akıldan, özgür düşünceden, üretimden aldığı gücünü gericiliğin rotasına sokmuştur.Mafyalaşmış Sermaye ÜniversitesiSon olarak günlerdir gündemimizde olan, tartışmaya kapalı katlamalı har(a)ç sistemini bir kez daha gözler önüne seriyoruz:Neo liberalizmin yer altı ekonomisinin, talanın, vurgunun ülkeden üniversitelere indirgenmesidir. Mafyalaşmış sistemin gözünden bilim merkezlerini bir sermaye merkezi, ticarethane gibi görülmesidir. Katlamalı har(a)ç sistemi nereden çıktı?Bir önceki seçim öncesinde Tayyip Erdoğan’ın açıklaması sonrasında, üniversite harçları kaldırıldı ama bu arada ikinci öğretimler unutuldu. 2013 Haziran Ayaklanması’nda Türkiye’nin üzerindeki ölü toprağı atan gençlik Tayyip Erdoğan’ın gözüne batmaya başladı. Recep Tayyip Erdoğan’ın meydanlarda “Profesyonel öğrenci” dediği, 6-7 yıldır üniversitede olanlar için, bunlar devletin sırtında yük diye bahsetmişti. Hemen ardından üniversitesi uzayan öğrencilerden har(a)ç alınmaya başlanmasını ve katlamalı har(a)ç sisteminin uygulanma başlaması sürecini bir birini takip etti. Süreç başlatıldı, binlerce öğrenci mağdur oldu. Çalışmak zorunda olan ya da farklı sebeplerden okulu uzatmak zorunda kalan öğrencilerin, “tembel” ya da “devletin sırtında yük” denilerek kestirip atılması kabul görmedi.Tepki ölçüldü, yüzlerce üniversite ayağa kalktı. Eylemler yapıldı, imzalar toplantı. YÖK ve üniversiteler üzerindeki baskı sitemi köşeye sıkıştırdı. Bunun üzerine YÖK Başkanı Yekta Saraç, Nabi Avcı ve Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Başbakan da sorunun çözümü için çalışma yapılması talimatı verdi. 2015 Genel seçimlerine hazırlanan Türkiye’de AKP hükümeti milyonlarca öğrenciyi karşısına almak gafletine düşmeye ramak kalmışken müdahale etti, kararı ertelediğini açıkladı. Erteleme kararı öğrenciler için bir anlam ifade etmiyordu çünkü bahar dönemine ait borçların alımı devam ediyor ve şubat sonu güz dönemi har(a)çlarının da alınacağı biliniyordu.Öğrencinin talebi açıkça ifade edildi; “katlamalı har(a)ç sistemi iptal edilsin!” Seçim öncesi bu baskıya dayanacak gücü olmadığını bilen ve bir göz boyama operasyonuna girişen AKP Hükümeti uygulamayı iptal etmek zorunda kaldı. Bunalmış sistemin içerisinde karanlığı delecek, aydınlığın meşalesini yakacak üniversiteleri küçük siyasi hamlelerde yönetebileceğini düşünmek yok olmaya yüz tutmuş bir anlayışın, bu bunalımdan, buhrandan çıkamayacağının açık göstergesidir.Katlamalı har(a)ç sisteminin zaferi üniversite gençliğinin mücadelesinin açık bir ürünüdür. Türkiye güzel günlere gebedir. Işık üniversite gençliğinin gözlerinde ve mücadelesinde doğru mevzide büyümektedir. Her denemesinde üniversitelerde başarısız sonuçlarda, hazin hüsranlarla çıkan Akp hükümetinin Türkiye için de kaçınılmaz sonu aynı olacaktır.Üniversitelerde İktidar, Türkiye’de iktidar!Burak KurtEge Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu Başkanı