YAZAR
…Kestane gülgen palamut
Altı yaprak üstü bulut
Gel sen burada derdi unut
Orman ne güzel, ne güzel…
Zeytinköy yolunun virajlarında, büyük gövdeli kızılçamlar ile birlikte bu dizelerden bir tabela sizleri karşılıyor. Halen daha hepimizin hafızamızda olan bu dizelerin önemini Zeytinköy yolunda daha iyi anlıyorsunuz. Çünkü bu tabelayı geçtikten sonra ormanın muhteşem yeşilliği bir anda tam tersine simsiyah renklere bürünüyor, işte bu tablo da derdimizi unutmak yerine yüreğimize yeni dertler eklenmesini sağlıyor. Zeytinköy de yürümeye başlayınca, yaşlı bir teyze gözümüze çarpıyor. Yüreğinin nasıl yandığını titreyen nasırlı ellerinden anlıyoruz. İlk öncelikle ellerinden öpüyoruz ve sabır dileklerimizle başlıyoruz. Egenin o güzel dili bile yangının ağırlığından olsa gerek insanın yüreğini sızlatmaya yetiyor. İşte bu sohbet bile, Zeytinköy’de çıkan yangının sıradan bir orman yangını olmadığını bir kez daha anlamamızı sağlıyor. Köyün üstünde sürekli uçan helikopter sesleri ile birlikte yürümeye devam ediyoruz Zeytinköy’de, her köşe başında yıllardır bin bir emek ile yapılmış evlerinin, şuan ki halini seyreden kişiler ile karşılaşıyoruz. Belki de bundan bir hafta önce gölgesinde dinlendiği, hayvanlarını beslediği alanların yok oluşu, onların yüreğinde ki yangının hala söndürülmediğini gösteriyor bizlere, oturuyoruz yanlarına anılarını dinliyoruz.
ZEYTİNKÖY’DE Kİ DAYANIŞMA
Yangının çıkış nedeni hala belirlenmemiş durumda olduğunu, araştırmaların devam ettiğini görüştüğümüz yetkililerden öğreniyoruz. 180 hanelik nüfusa sahip Zeytinköy’de yangın yüzünden 60 hane kullanılmayacak duruma gelmiş, 300 hektarlık ormanlık alan simsiyah toz bulutuna dönüşmüş durumda. Köy okulunun bahçesine kurulmuş olan çadırlar, yemekhaneler, pek çok kurumdan, çevre il ve ilçelerden gelen yardımlar yangının açtığı yaraları sarmaya, Zeytinköy’ü ayakta tutmaya çalışıyor. Zeytinköy’de tekrar yangın çıkmasına karşı, soğutma çalışmaları şuanda da devam ediyor. Köy halkı, bölgeyi tanıdığı için çoğu çalışmanın içerisinde yer alıyor. İşte o zaman anlıyoruz ki, insanın evi sadece duvarlardan, içerisinde ki eşyalardan oluşmuyor. Etrafta ki o ağaçlar da onların evinin bir parçası, o yüzden canıyla başıyla durmaksızın çalışıyorlar. Belki de en önemlisi, tüm bu yaşanılanlara karşı Zeytinköy’ü terk eden bir kişi bile yok! Çocukluklarının geçtiği, acısıyla tatlısıyla bir çok hatıralarının olduğu köyünü bırakmak istemiyorlar. İşte bu davranış bile, koskaca bir ders veriyor.
Edindiğimiz bilgilere göre, Zeytinköy’de hasar tespit çalışmalarına başlanmış durumda, yapılacak incelemelerin ardından Zeytinköy’de ağaçlandırma çalışmalarının hızlıca başlayacağını, tahrip olan evlerin yerine yeni evlerin yapılacağını öğreniyoruz.
Tabi ki bu bilgi hemen yeni bir görevi de omuzlarımıza yüklüyor, sürecin takipçisi olacağız!
YANGIN MEVSİMİ
Muğla’da gerçekleşen ilk yangın değil Zeytinköy, geçtiğimiz yaz sürecinde de pek çok kez bu olaylar karşı karşıya geldik. Karşılaştığımız bu tablo, yangın tehlikesi bulunan bölgelerde gereken önlemlerin alınmadığını gözler önüne seriyor. 876 hektarlık ormanlık alana sahip Muğla’da, özellikle yaz sürecinde sıcaklıkların artması ile birlikte yangın tehlikesi iyice yükseliyor. Öyle ki yaz süreci, bir yangın mevsimine dönüşüyor.
İşte bu tehlikenin karşısında Zeytinköy’de ettiğimiz sohbetlerden de öğrendiğimiz kadarıyla, yangın gözetleme kulelerinin artırılması, yangın tehlikesinin yüksek olduğu yerlerde ekiplerin görev yapması, ekiplerin düzenli eğitimlerden geçirilmesi, yangın bölgelerine yakın köyler de ki kişilerinde bu eğitimlere katılması gibi pek çok önlem bu yangınların ortaya çıkmasını engelleyecektir.
Zeytinköy halkı bizlere dayanışmanın derslerini, Zeytinköy yangını da alınabilecek önlemlerin derslerini bırakıyor. Türkiye Gençlik Birliği olarak, Zeytinköy’de ki mağduriyetlerin hızlıca giderilmesi, orman yangınları karşısında gereken önlemlerin alınması için sürecin takipçisi olacağız.
TGB GYK ÜYESİ
TGB MUĞLA İL BAŞKANI
DOĞAN ÖZKAN
