ABD’nin PKK üzerine çalışmalarını yoğunlaştırdığı, örgütü ABD çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırdıkları belirlendi. Barzani’nin bağımsızlık referandumu döneminde Türkiye, İran ve Irak Merkezi Yönetimi'nin birlikte hareket etmesi ve referandumu geçersiz kılması sonrasında bölgede ABD’ye tepkilerin arttığını, PKK içinde de Amerika ile ilişkilerin sorgulandığını kaydeden bölge kaynakları, ABD’nin bölgede oluşabilecek yeni saflaşmalara karşı önlemler aldığını ifade ettiler. PKK içinde bazı grupların İran’a yaklaşma eğiliminde olduğunu da vurgulayan bölge kaynakları, "Türkiye’nin PKK’ya karşı sert tavrı, PKK ile mücadeleyi Irak ve Suriye sınırlarına taşıması, Kandil dahil sınır bölgelerinde PKK’nın başını kaldıracak ortam bulamaması ve ABD’nin bunu engelleyememesi örgütte ciddi tartışmalar yarattı. Bu durum Türkiye içinde de var. ABD de bunu biliyor. O nedenle PKK yönetimini yeniden düzenliyor. Bu çerçevede öne çıkan iki isim var. Suriye’de Mazlum Kobani, Kandil’de Sofi Nurettin. Burada tek sıkıntı ikisinin de Suriyeli olması" dediler.
FIRAT’IN DOĞUSU ÖNE ÇIKTI
ABD’nin "Kürt politikası"nda eskiden Irak birinci planda iken şimdi önceliğin Suriye’de olduğunu ifade eden bölge kaynakları, şunları söylediler:
"Şu anda bölgede ABD’nin elindeki en önemli unsur PKK. Talabani bölgesi paramparça. Çok sayıda grup var. Bu bölünmüşlük PKK’ya yarıyor. PKK, Süleymaniye ve çevresinde etkili hale geldi. Barzani ABD’nin PKK planını anladığı için PKK ile köprüleri yıktı. Barzani bölgesi Türkiye ile birlikte çalışıyor. Irak’ta Haşdi Şabi de dengeleri değiştiren bir başka unsur. Kısacası Irak çok karıştı. Ama Suriye’de tüm ipler ABD’nin kontrolünde. PKK da bölgeye hakim. ABD, Türkiye’nin tepkisi nedeniyle başka grupları öne çıkarmaya çalışsa da PKK bölgeye hakim. Ayrıca bölgedeki petrol kuyularının geliri ile PKK’yı da finanse ediyor. Yani ABD’nin Kürt politikasında şu anda Suriye’de Fırat’ın doğusu öne çıkmış durumda. Bu nedenle PKK üst yönetiminde önceliği Suriyelilere vermesi de normal. Bu durum ilerde sorun yaratır mı? Yaratır. Ama ABD kısa süre içinde Irak’ın kuzeyi ile Suriye’de Fırat’ın doğusunu birleştirme hamlesi yapacak. Bu süreçte Suriyelilerin öne çıkması bir dönem idare eder."
ÖRGÜTTE BÖLÜNME
Ortaya çıkan bu yeni durumun örgütte bölünmelere yol açtığını vurgulayan bölge kaynakları, şu bilgileri verdiler:
"Sofi Nurettin HPG içinde çok güçlü. Ama Cemil Bayık ikinci bir Bahoz Erdal sendromu yaşamak istemiyor. Sofi Nurettin biraz daha büyürse PKK artık Kandil’den değil Haseke’den yönetilir. Mazlum Kobani Sofi Nurettin’i çok sever. Sözünü asla geri çevirmez. Kandil, Mazlum’un ön plana çıkmasından oldukça rahatsız. Mazlum, PKK'nın başına diktiği 7 üst yöneticiyi önce Sincar’a sonra Kandil’e yolladı. Cemil Bayık tedirgin. Bunu da çeşitli ortamlarda dillendiriyor."
IŞİD YENİDEN SAHAYA SÜRÜLÜYOR
Bu arada CIA ve MOSSAD’ın yarattığı IŞİD’in yeniden canlandırılması faaliyetlerinin arttığı bildiriliyor. ABD hem Irak’ta hem de Fırat’ın doğusunda IŞİD’i yeniden harekete geçirirken, Suriye’nin resmi haber ajansı SANA 2 ABD helikopterinin 10 IŞİD militanını Deyrezor’un çöl bölgesine taşıdığını açıkladı. Ocak ayında da ABD’nin hapishanelerde bulunan 70 IŞİD militanını ABD üslerine götürdüğü konuşulmuştu.
'MAZLUM KOBANİ' KİM?
1967 Suriye doğumlu. Gerçek adı konusunda farklı iddialar varsa da, genelde Mustafa Abdi bin Halil deniyor. 'Ferhat Abdi Şahin', 'Şahin Cilo', 'Mazlum Abdi' ev 'Mazlum Kobani' isimleri ile de anıldı. Twitter hesabında "Mazlum Abdi"yi kullanıyor. İçişleri Bakanlığı raporlarında, 1990 yılında, 23 yaşındayken PKK'ya katıldığı ifade ediliyor. Öcalan Suriye’de iken hep onun yakınında olduğu söyleniyor.
Halep Üniversitesi'nde eğitim görmüş. Bir dönem Avrupa’da yaşamış. Röportajlarında Avrupa'ya "siyasi çalışma" için gittiğini belirtiyor. Abdullah Öcalan da 1999 yılında mahkemeye verdiği bir ifadede ondan 'Ferhat Abdi Şahin' adıyla söz etmişti.
Avrupa döneminden sonra Irak'ın kuzeyine gitti ve PKK'nın buradaki faaliyetleri içerisinde yer aldı. KCK Yürütme Konseyi üyesi oldu. Birçok saldırı emrini bizzat verdiği biliniyor. 'Mazlum Kobani', İçişleri Bakanlığı'nın 'kırmızı liste' olarak adlandırdığı en çok aranan isimler listesinde 'Ferhad Abdi Şahin' ismiyle yer alıyor.
ABD’nin Suriye operasyonu ile birlikte öne çıktı. 2013'te 'Şahin Cilo' olarak verdiği röportajda, "Rojava'da halk yönetimini resmileştirmenin zamanı geldi" dedi. 2015’te ABD’nin organizasyonuyla Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kuruldu. 'Kobani' bu örgütün kurulması ile birlikte uluslararası üne kavuşturuldu. ABD Başkanı Trump sürekli onun adını gündeme getirdi. Bu yolla sürekli parlatıldı. Terör örgütü yöneticiliğinden devlet adamlığına(!) terfi ettirilmeye çalışıldı. Nitekim BM'nin Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar Özel Temsilcisi Virginia Gamba ile görüştü ve SDG adına BM belgesi imzaladı.
Trump, Barış Pınarı Harekâtı'nın başladığı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir mektup yazdı. 16 Ekim'de basına sızan mektupta şu ifadeler yer aldı:
"Sorunlarınızın bazılarını çözmek için çok uğraştım. Dünyayı yüzüstü bırakmayın. Harika bir anlaşma yapabilirsiniz. General Mazlum sizinle müzakere etmek istiyor ve daha önce vermedikleri bazı ödünleri vermeye niyeti olduğunu söylüyor. Size güvenerek, (Mazlum Kobani'nin) bana yazdığı, elime yeni ulaşan mektubu da ekliyorum."
Bu arada ABD etkisindeki dünyanın birçok yayın organı 'Mazlum Kobani' ile röportaj yaptı ve onu övücü ifadeler kullandı.
'SOFİ NURETTİN' KİM?
Sofi Nurettin kod adlı terörist için "Bahoz Erdal’ın (Fehman Hüseyin) yerini aldı" deniyor. O da Fehman Hüseyin gibi Suriyeli. Fehman Hüseyin'in bölgede birçok kesimle kirli ilişkileri olduğu, çok yıprandığı, bu nedenle Sofi'nin öne çıktığı vurgulanıyor. PKK’nın stratejilerinin belirlenmesinde de son dönemde öne çıkan bir isim. ABD’lilerle de sıkı temas halinde. Gara Harekâtı sırasında Gara bölgesine yakın bir yerde olduğu, Gara’daki rehineleri Suriye tarafına geçirme işini organize ettiği bildiriliyor.
Gerçek adı Nureddin Halef el-Muhammed. PKK’ya 1990 yılında katılmış. 2003-2007 yılları arasında örgütün Diyarbakır kırsalında sözde eyalet koordinatörlüğü görevinde bulunmuş. Şubat 2007’de PKK’nın silahlı kanadı olan HPG’nin 4. konferansında 'Komuta Konseyi'nde görevlendirilmiş. Nisan 2009 içerisinde de Fehman Hüseyin'in yerine HPG’nin ana karargah komutanlığına getirilmiş. Uzun süre örgütün Hakkari-Yüksekova-Şemdinli bölge sorumluluğunu üstlenmiş. Bir dönem örgütün Suriye sorumluluğuna getirilmiş, daha sonra bu görevi Fehman Hüseyin'e devretmiş. SDG’nin eski sözcüsü Talal Silo’nun verdiği bilgiye göre, Fehman Hüseyin'in Kandil’e çekilmesi ile birlikte 2017 yılında tekrar Suriye Genel Sorumluluğu görevine getirilmiş.
tgb.gen.tr