Amerika Birleşik Devletleri, ülkemize bir kez dahi huzuru getirmemiş Türkiye Cumhuriyeti’nin aleyhine planlar kurmuş ve bunları işletmeye çalışmış bir ülkedir. ABD Türkiye’nin hiçbir zaman müttefiki olmamış vatanımızın azılı düşmanı halindedir.
24 Nisan günü ABD Başkanı Joe Biden’ın sözde soykırım yalanına sarılması ardından Amerika açık açık düşman ülke olduğunu, Türkiye’nin dört bir yanını kuşatmaya çalıştığını daha rahat bir şekilde görebiliyoruz.
İşte geçmişten günümüze ABD’nin Türkiye’ye karşı aldığı düşman tavırlar;
1-Küba Füze Gerilimi
Ekim 1962’de ABD ve Sovyetler Birliği arasında patlayan “Küba füze krizi”nde iki süper güç arasındaki pazarlıklar sonucu Türkiye krizin bir parçası haline getirildi. ABD, Türkiye’den nükleer başlıkların çekilmesi kararı verdi ve bu kararı Ankara’ya danışmadan aldı. Kriz sürecinde Kennedy’nin politikaları, Türkiye’yi Rusya’yla karşı karşıya getirdi.
2-Johnson Mektubu
5 Haziran 1964’te, dönemin ABD Başkanı Lyndon B. Johnson’ın, Kıbrıs’a askeri harekata karşı İsmet İnönü’ye yazdığı mektup ve mektupta kullandığı tehdit dili, iki ülke arasında kriz yarattı. “Karşınızda Sovyetler Birliği’ni bulursanız, yanınızda biz olmayacağız” şeklindeki sözleri, Türkiye’nin NATO’ya daha az bağımlı politikalar izlemesi sürecinin de kapısını açtı.
3-İncirlik Üssü Askıda
ABD, 1974 Kıbrıs Harekatı sonrası Türkiye’ye silah ambargosu uygulama kararı aldı. Bu karar üzerine Türkiye, Adana İncirlik Üssü ile diğer üslerin ABD tarafından kullanımını askıya aldı, üslerin kontrolü TSK’ya devredildi. ABD Kongresi’nin Eylül 1978’te ambargoyu kaldırması sonrası, İncirlik Üssü eskisi gibi faaliyet göstermeyi sürdürdü. 2 Ekim 1992’de, planlı bir NATO tatbikatında TCG Muavenet gemimiz Ege Denizi’nde Amerikan gemisinden atılan füzeyle vurulmuş, gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Kudret Güngör ile birlikte 5 asker şehit olmuştu. 1974’te Kıbrıs Harekatı’na da katılmış olan TCG Muavenet vurulmasının “kaza olma olasılığının olmadığı” belirtilmiş ve “kasıt” değerlendirilmesi yapılmıştı. ABD’nin Irak’ı işgal sürecinde 1 Mart tezkeresinin TBMM’den geçmemesi krize yol açtı. 12 Mart 1971 darbesinden sonra işbaşına gelen Nihat Erim hükümeti, ABD’nin isteğiyle haşhaş ekimini yasakladı.
4- PKK’ya Tırlarca Silah Taşıdılar
Suriye kuzeyinde DEAŞ terör örgütüne karşı uluslararası koalisyon ile müdahale eden ABD’nin ortak olarak PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG ile birlikte hareket etmesi iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir kopuş getirdi. PYD’ye binlerce tır silah ve teçhizat gönderdi.
5-Darbelerin Mimarı
12 Mart 1971’den bugüne yapılan cunta darbelerinin hepsinin ardında, ABD’nin olduğu bilinen bir gerçek. 12 Mart 1971’de Türk ordusuna mensup dört kuvvet komutanı, Başbakan Süleyman Demirel ve hükümetine bir muhtıra verdi. 12 Eylül Darbesi, Türkiye tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olarak tarihe kara bir leke olarak geçmişti. Yıllar sonra dönemin Genelkurmay Başkanı darbeci Kenan Evren, “Darbe yapacağımızı ABD’ye bildirdik” itirafında bulunmuştu. 12 Eylül darbesini 1970’li yıllarda CIA’nin Türkiye Şefi olan Paul Henze, ABD Başkanı Jimmy Carter’a “Bizim çocuklar başardı” diye haber vermişti.
15 Temmuz Fetullahçı darbe girişiminin de arkasında bulunan ABD başta İncirlik Üssü olmak üzere var olduğu her karargahı FETÖ’cülere açtı. Ancak ABD ve maşası FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi Türk ordusu ve Türk milleti tarafından püskürtüldü. FETÖ’nün ele başı Fetullah Gülen hala ABD’de saklanmaktadır. ABD, Gülen’i Türkiye’ye teslim etmemiştir.
7-CAATSA Yaptırımları
ABD'nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) kapsamında Türkiye Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) ve SBB Başkanı İsmail Demir'in de aralarında yer aldığı dört kurum yetkilisine uyguladığı yaptırımlar 7 Nisan'da yürürlüğe girdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, yaptırımların gerekçesini, 'SSB'nin, Rusya hükümetinin savunma ve istihbarat kurumlarının parçası olan ya da bu kurumlar adına faaliyet gösteren bir şahısla kasti olarak önemli bir işlem gerçekleştirmesi' olarak açıkladı.
Yaptırım uygulanan kişi ve kurumlar sırasıyla; SSB, SSB Başkanı İsmail Demir, SSB Başkan Yardımcısı Faruk Yiğit, Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanı Serhat Gençoğlu ve SSB Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanlığı Grup Müdürü Mustafa Alper Deniz
8-Halkbank Krizi
ABD, 17-25 Aralık’ta dolaylı yoldan destek verdiği kumpas soruşturmalarını kendi de yürütmeye başladı. Halkbank’ı İran’a uyguladığı ekonomik ambargoyu delmekle suçladı. Dönemin Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla, ABD’de tutuklandı ve 32 ay hapis cezası aldı. FETÖ’nün kumpas dosyaları üzerinden devam eden yargılama süreci boyunca Türkiye ve ABD ilişkileri önemli oranda zarar gördü. Davanın amacı Türkiye’ye ekonomik darbe yapmaktı. 8 Ekim 2017’de ABD, Türkiye’deki konsolosluk çalışanı Metin Topuz’un tutuklanması sonrası, Türkiye’den yapılan vize başvurularını süresiz olarak askıya aldı. Türkiye de yine vize başvurularını askıya alarak bu karara misilleme yaptı.
Andrew Brunson’ın serbest bırakılmaması gerekçesiyle ABD, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e yaptırım uygulama kararı aldı. Yaptırımların gerekçesi olarak Türkiye’de insan hakları uygulamaları gösterildi.
9-NATO Tatbikatında Hedef: Atatürk ve Erdoğan
ABD’nin aygıtı NATO, Norveç’te düzenlenen Trident Javelin Tatbikatı’da düşman tablosunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafları vardı. Türkiye, tatbikata gönderilen 40 askeri personelin geri çekildiğini bildirdi.
10-24 Nisan Sözde Ermeni Soykırımı Yalanı
24 Nisan 2021 tarihinde ABD Başkanı Joe Biden 1915 olaylarını ‘Ermeni soykırımı’ olarak tanıdı. Biden açıklamasında "Ermenilerin tarihine saygı duyuyoruz. Bu acıyı görüyoruz. Tarihi tasdik ediyoruz. Bunu da suçu birilerine yüklemek için değil, bunun bir daha asla yaşanmaması için yapıyoruz" dedi. Amerika, Perinçek-İsviçre ve Ali Mercan-İsviçre davalarında alınan kararları yok sayarak yaptığı bu açıklama ile yıllardan bu yana Türkiye’ye ve Türk milletine var olan düşmanlığını açık açık ifade etmiş oldu.
10 maddede adım adım tanımladığımız düşman ABD'nin yaptıkları tabi ki de bunlarla sınırlı değildir. Ülkemize nereden bir zarar gelse taşın altını kaldırdığımızda ABD çıkmaktadır. Ancak artık Amerika'nın devri bitmiştir. Dünyanın efendisi tek dişi kalmış bir canavardan başka bir şey değildir. Türkiye Cumhuriyeti ordusuyla, milletiyle, devletiyle ABD'yle bir savaş içindedir. Ve bu savaşı Türkiye Cumhuriyeti kazanacaktır.
Derleyen:
Rabianur Ağar
TGB Sosyal Medya Sorumlusu