FETÖ; örgütü canlandırmak, yeni elemanlar yetiştirmek ve örgüte yeni gelir kaynakları yaratmak için dünyanın çeşitli ülkelerinde okullar kurmuştur. Tüm dünyada toplam 767 okulu olan FETÖ, okullardan elde ettiği gelir kaleminin önemli bir kısmını ABD’den elde etmektedir. ABD’de açtığı ve tüm eğitim düzeylerini kapsayan toplam 312 okul üzerinden yıllık 500 milyon dolar gelir elde etmektedir.
ABD ise kendi yetiştirdiği ve Türkiye’yi parçalama projesinde en ön safta kullandığı FETÖ’nün okullarına sadece göstermelik soruşturmalar açarak göz boyadı. Sadece ABD’de değil Kazakistan gibi ülkelerde de varlığını sürdürmeye çalışan FETÖ, açtığı okullarla sadece ekonomik gelir elde etmiyor, özellikle Afrika ve Asya’da açtığı okullar sayesinde o ülkelerin iç işlerine ABD’nin parmağını sokmaya çalışıyor. Bu sistemden kazandıkları gelir ile Türkiye’ye karşı saldırılarında kullandıkları piyonlarının ceplerini dolduruyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 2017 yılında yayınladığı raporda bu konu hakkında detaylı bilgiler açıklamıştı. Raporu okuduğumuzda ABD’nin bildiğimiz gibi sadece göz boyama usulü önlemler aldığını görüyoruz.
ABD açık oynuyor. Türkiye’ye düşmanca tutumunu sürdürüyor. FETÖ’yü tekrar harekete geçirmeye çalışıyor. Ülkemizi bölme planlarında kullandığı araçlarını canlandırmaya çalışırken bir yandan etrafımıza kuvvet yığmaya devam ediyor.
Üniversitelerde FETÖ Temizliği Ertelenemez
Türkiye’ye dönersek FETÖ, üniversitelerimizin akademik kadrolarındaki yer arayışlarını ve yeniden hayat bulma çalışmalarını sürdürüyor. Şırnak Üniversitesi rektörünün FETÖ’den hüküm giyen Bedirhan Önem’e maaş vermeye devam ettiğini Aydınlık gazetesi ortaya çıkarmıştı. Alt kadrolardan en üst kadrolara kadar üniversitelere sızmaya çalışarak örgütü canlandırma faaliyetlerinin sürdürülmesi ise FETÖ’yle mücadeledeki aşamanın yetersiz olduğunu gözler önüne sermektedir. FETÖ, okullardan ve öğrencilerin yaşam alanlarından örgütlenmeye çalışmaktadır. Türkiye’nin geleceğini hedef almaktadır. Bu duruma göz yummak, kulak arkası etmek ülkemizin birlik ve bütünlüğünü tehlikeye atmaktadır.
Akademiye sessiz sedasız sızarak, ABD menşeli tez çalışmalarıyla yükselip örgüt faaliyetlerini sürdürmek, eğitim verdikleri veya verecekleri öğrencileri devşirerek örgütün eleman ihtiyacını karşılamak ve verilen diğer görevleri icra etmek için sıkı bir çalışma varken devlet organlarının tutumunu değiştirmesi şarttır. YÖK, üniversitelere çoktan sızmış olanlarla mücadele etmek yerine uyarı mektubunda sadece yeni sızmalara önlem mesajları vererek FETÖ’yle mücadele edemez.
Daha önce FETÖ’cü akademisyenler Atatürkçü, vatansever öğrencilerin faaliyetlerini engellemek için bin bir türlü zorluk çıkarmış ve öğrencileri üniversitelerden “temizlemeye” çalışmıştır. Dün olduğu gibi bugün de üniversitelere sızmaya çalışan, çeşitli kademelerde görev alan, vatanımızın bütünlüğünü tehdit eden tüm unsurlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz
YÖK’ün de üzerine düşen görevler için bir an önce harekete geçmesi, üniversitelerden FETÖ’cü akademisyenleri def etmesi ve tekrar canlanma planlarına karşı önlem alması gerekmektedir.